English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Söyleyeyim

Söyleyeyim Çeviri İspanyolca

20,159 parallel translation
Kevin, bir şey söyleyeyim mi, ben 7 yaşındayken ilk banka hesabım Mesa Verde'deydi.
Kevin, una historia real : a los 7 años, mi primera cuenta bancaria fue en Mesa Verde...
- Sana ne olduğunu söyleyeyim.
Les diré lo que sucede.
Peki, şimdi altta olurum ama gerçek hayatta üstte olacağım, söyleyeyim.
- Bien, ahora me pondré abajo, pero en la vida real, solo para que quede claro, iré siempre arriba.
Bildiklerimizi söyleyeyim, bildiklerimizi söyleyeyim...
A ver... esto es lo que sabemos. Esto es lo que sabemos.
Sana şunu söyleyeyim, dün bütün gün bununla devriyedeydim.
Déjame decirte algo, tuve a este chico conmigo todo el turno de ayer.
Çok uzun zamandır buralardayım ve sana şunu söyleyeyim inan bana aşk nefretten daha çok öldürür.
He estado aquí más tiempo que tú, déjame decirte algo. Créeme, el amor mata mucho más que el odio.
- Sana öldürülmekle ilgili çok iyi bildiğim bir şeyi söyleyeyim ; Cidden acıtıyor.
Hay una cosa que puedo decirte sobre ser asesinado : duele.
- Ne haksızlık sana söyleyeyim.
- Te diré qué es injusto.
Ona da öyle mi söyleyeyim?
¿ "Eso dijo ella"?
Sana Gortnacull ile ilgili işine yarayabilir bir şey söyleyeyim dedim.
Pensé que debería decirte algo acerca de Gortnacull que podría ser útil.
Fakat şunu söyleyeyim öyle bir isim yaptınız ki, sizinle iş yapmak için bahane arıyorduk.
Pero le diré algo, con la reputación que se ha ganado hemos estado buscando una excusa para contratarla.
Birkaç şeyi karıştırdığını söyleyeyim sana.
Es un cóctel fuerte, te aseguro.
- Bir bok söyleyeyim deme.
- Ni se te ocurra decir una hostia.
"Basmakalıp, klişe istilasına uğramış sürprüntü" Favorimi de söyleyeyim :
"Basura estereotipada llena de clichés"... o mi preferido :
Sana söyleyeyim mi?
¿ Quieres escuchar?
Sana söyleyeyim mi?
¿ Debería decirte?
- Sana yalan mı söyleyeyim?
- ¡ ¿ Mentirte? !
İyi haberi mi, kötü haberi mi söyleyeyim.
Buenas y malas noticias.
George Irving'in ölümüyle ne yalan söyleyeyim soruşturma sekteye uğradı.
Con George Irving ha ido, yo no voy a mentir, estamos haciendo daño.
Daha doğrusu şöyle söyleyeyim...
No, permíteme parafrasearlo.
Merak ediyorsan söyleyeyim seni bu gece öldürmeyeceğim.
Por si te lo preguntas, no te mataré esta noche.
Diğerlerine söyleyeyim.
Voy a dejar que los demás sepan.
Senin anlayacağın gibi söyleyeyim.
Te lo explicaré de otra manera.
Burada çalıştığım son dört yılın en kötü olayı neydi, söyleyeyim mi?
¿ Sabes qué fue lo más grave que ocurrió en los cuatro años que llevo aquí?
Size olacakları söyleyeyim.
Esto es lo que sucederá.
Pekala, ne anladığımı söyleyeyim Richie.
Entiendo esto, Richie.
Bir örnek getir. Ben de sana ne aradıklarını söyleyeyim.
Consígueme una muestra y te diré exactamente lo que están buscando.
Bana birisi bunu yapsaydı ne yapardım sana söyleyeyim Eğer bunu yapmazsan sana oy veremem.
Si alguien me hiciera algo así, le diré lo que haría, y si no puede hacerlo, no votaré por usted.
Şunu söyleyeyim.. Bu şey devam ederken neden sessiz kaldığınızı anlayabiliyorum.
Bueno, déjeme empezar diciendo... que entiendo por qué ha callado sobre esto.
Pozisyonun haberi kulağıma gelince söyleyeyim dedim.
Me enteré de un puesto de trabajo, así que lo expongo.
Niye söyleyeyim ki?
¿ Por qué debería haberlo hecho?
Bir şey daha söyleyeyim Wolf, beni dinle, gelecek yıl bu zamanlar o adi Nicky Barnes'ı Harlem'den kovup oraya gideceğim. Nasıl?
Y te diré algo más, Wolf, recuerda mis palabras dentro de un año voy a echar al maldito Nicky Barnes a la mierda y me expandiré a Harlem. ¿ Te parece bien?
Sana bir şey söyleyeyim. Birkaç yıl öncesine kadar Rolls-Royce sürüyordum.
Te diré algo, hace unos años conducía un Rolls-Royce.
Neden bir şey bulamadığınızı söyleyeyim.
Os diré por qué no tenéis nada.
Seni avutacaksa söyleyeyim, ben de kendimden iğrendim.
Si te hace sentir mejor, siento asco de mí misma.
Söyleyeyim size, bence bu bir suç.
Déjenme decirles que eso es un crimen.
Anlamayanlara şunu söyleyeyim.
Para el resto, solo les diré esto.
Sana söyleyeyim erkekler seni şaşırtır.
Te lo estoy diciendo, los hombres te sorprenden.
Ne var söyleyeyim.
Te voy a decir lo que tienes aquí.
Şunu söyleyeyim.
Te diré esto.
Lafını bitirmeden önce şunu söyleyeyim, gelip doğum günümü kutlaman çok hoş bir şey.
Antes que nada. Es muy lindo que hayas venido a saludarme por mi cumpleaños.
Baylar, izin verirseniz... başlamadan bişey söyleyeyim.
Caballeros, si me permiten... una palabra antes de empezar.
Iliskimizden ögrendigim bir seyi söyleyeyim sana.
Esto es algo que aprendí de nuestra relación.
Dinle Javier, sana bir sey söyleyeyim 20 yilin yarisinin biraz azi süredir is dünyasindayim.
Vale, bien, Javier, déjame que te diga algo.
Ben mi söyleyeyim, yoksa sen mi söylemek istersin?
Yo creo que deberíamos contarles.
Görüyorum ki paramı kazanmak için yaptığım işe heves etmişsin. Yeni gelen kızlarıma söylediklerimi izin ver sana da söyleyeyim.
Viendo que tienes ambiciones en mi línea de trabajo, deja que te diga lo que les digo a mis chicas nuevas...
Evet, ama şoförümü arayıp biraz daha süreceğini söyleyeyim. Fikrini değiştireceğinden emin değildim.
Sí, eh, sólo voy a llamar a mi chofer y decirle que va a ser un rato, no estaba segura de sí habías cambiado de opinión.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Vamos a centrarnos aquí.
- Ne yalan söyleyeyim, Rosa'yı düşünmeden duramıyorum.
Sinceramente, no puedo dejar de pensar en Rosa.
Tamam ama size şunu söyleyeyim.
Está bien.
Bırak da neden burada olduğumu söyleyeyim, tamam mı?
Te diré por qué vine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]