English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uyku

Uyku Çeviri İspanyolca

7,573 parallel translation
Egzersiz yapmaya başladım, beslenmeme dikkat ettim kafeini tekrar kestim ve hep böyle şeyler yaptım. Gerçi, ne yaptıysam yapayım gene de gene de uyku felci üzerinde hiçbir etkisi olmadı ve geceler boyunca bunlar olmaya devam etti.
Empece ejercitandome, empece a comer mejor, reducir la cafeina y hacer todas esas clases de cosas, y no importaba lo que hacia que no tenía ningún efecto y seguía pasando noche tras noche tras noche.
Senelerdir, uyku felcini önlemek için farklı mekanizmalar bulurum.
a traves de los años, encontre diferentes mecanismos para evitar la paralisis.
O noktada, odamdaki bütün televizyonlardı kaldırdım. Aslında tek yaptığı da, beni daha güçIü ve daha ayrıntıIı bir uyku felciyle bırakmaktı. Fark ettiğim bir şey ise, o olayı her gün yaşıyorsanız ve bir günde bir çok kez yaşıyorsanız, size nasıI adapte olacağınızı öğretecektir.
Así que quité todas las televisiones de mi habitación, y todo lo que hizo fue dejarme con una paralisis mucho mas fuerte y complicada y me di cuenta que si tu lo tienes todos los dias multiples episodios en un dia,
Ondan sonra bütün dünya yok olur ve ben de hayatımda yaşadığım en güçIü uyku felci olayının içindeyim.
y luego el mundo entero desaparece, y estoy en el episodio mas fuerte de paralisis que habia tenido en mi vida.
Ondan sonra, ondan sonra, uyku felci içinde uyanırdım.
y luego desperte en una paralisis.
Fakat uyku felci durumu tarafından hemen şok edilmediğim uykudan kurtulurdum. Ki normalde şok eder.
pero estaba tan desconcertado por el sueño que no estaba sorprendido por el estado de la paralisis, lo cual normalmente es lo que hace.
Yaşadığı bu şeyin uyku terörü veya öyle bir şey olduğunu düşündüm. Onun yaşadığı bu şeyin... Ve bana göğüsünün üstünde bir şey gördüğünü söylüyordu.
me imagine que tenia este sueño de terror y me cuenta que vio algo en su pecho, un gato con ojos rojos, y estaba mirandome y hablando en un lenguaje que ella no podia entender.
Ben, aslında birçok insanın esir alındıklarına ve çeşitli derecelerden uyku felci kurbanları olduklarına inanan bir sürü insan olduğuna inanıyorum.
En realidad yo creo que mucha gente que creen que han sido abducidos, fueron en realidad victimas de la paralisis en diversos grados.
Elbette, uyku felci hakkında okuyan bu deneyimin yaygınlığını fark edenlerin de. Dünyadaki her ülkede de var olduğuna inanıyorum.
Leyendo mas acerca de la paralisis, y darme cuenta de la prevalencia de esta experiencia, en cada cultura unica del mundo.
Akabinde, hepsi ölmüştür. Uyku felcinden dolayı.
posteriormente, muchos de ellos murieron, de paralisis del sueño.
"Elm Sokağındaki Kâbus" filminin ilhamına da yardımcı olmuş ve Freddy Krueger'da diğer insanların kâbus ve uyku felci deneyimlerine ilham olması için garip bir geribildirim döngüsü yaratmaya devam etmiş.
y Freddy Krueger, el cual, paso a crear un circuito de retroalimentacion, inspirado en pesadillas de otros y experiencias de paralisis del sueño.
Kafam karışmıştı ama gözlerimi hâlâ açık görüyordum. Kendimin zar zor nefes almasını duyuyordum. Ki uyku felci saldırısı olduğunda, yaptığım buydu.
Y ahora estoy confundido, pero tambien tenias mis ojos abiertos, y luego me escuche a mi mismo tratando de respirar, que es lo que hago cuando tengo un ataque de paralisis.
Vikipedi'nin uyku felci tanımına inanmıyor musun peki?
Asi que tu no... no crees en la definicion de wikipedia acerca de la paralisis del sueño?
Diğer insanların uyku felci ile ilgili videolarını çok izler misin?
ves videos de otras personas acerca de la paralisis?
Dinlemeyi sevmem aslında... Başkalarının uyku felci videolarını çok izlemedim.
No me gusta escuchar... no he visto videos de otras personas acerca de la paralisis del sueño
Uyku felcini artık o kadar çok düşünmemeye çalışıyorsun yani.
Asi que en realidad estas tratando de no pensar mucho en la paralisis del sueño.
Onlardan ufak tefekleri bilinçaltınızdan, tecrübe ettiğiniz şeylerden çıkıp gelir. Kim bilir uyku modu bu şeyleri nasıI bir araya getirir?
Todos son pequeños trozos que surgen de tu subconsciente, y de cosas que han experimentado, y quien sabe como la mente aun dormida los pone juntos?
Bana bundan bahsedilene kadar, uyku felci hakkında hiç bir şey bilmiyordum.
No sabia absolutamente nada sobre la paralisis del sueño hasta que me dijeron sobre esto
Bunun bir tıbbi açıklaması olduğuna inanmıyorum ama fizyolojiksel şeysi, uyku bozukluğudur.
No creo, en la explicacion medica, las cosas fisiologicas, solo un desorden del sueño.
Daha fazla yolu olmalı. Konuşurken bir arkadaşıma bahsetmiştim, dedim ki ; "Uyku felcini duydun mu hiç?"
Tiene que ser mucho mas que eso le conte a mi unica amiga sobre esto
"Uyku hastalığı" geçiriyor gibiydi.
Algo como ETS, "enfermedad transmitida por el sueno."
Ondan sonra uyku felcinin nihayet beni bellediğini düşünmeye başIıyorum.
Piensé que la paralisis finalmente me cogio.
Ondan kaçmayı düşündüğümü hatırlıyorum. Uyku felcinden çıkmak için yaptığım aynı hareketi daha iyi yapmaya çalışacağım.
y recuerdo pensar, que voy a tratar de salir de esto con el movimiento que haria para salir de la paralisis, solo voy a tratar de emular eso.
- O da bir nevi uyku hapı.
- Otra pastilla para dormir.
- Güzel bir uyku çekmek istiyorsun.
¿ Quieres una buena noche de sueño?
Ne diyeceğim, Maya, yatağı sen al. ben uyku tulumunda yatacağım.
Tú, toma la cama, yo tomaré la que tiene ruedas.
Uyku tulumunda yatamazsın.
No puedes dormir en la de ruedas.
Hırsızlar, yan kesiciler, Brookstone masaj koltuğunda beleş bir uyku çekmeye çalışanlar.
A ladrones, carteristas... gorrones... robándose una siesta en una silla de masaje de Brookstone.
Harbi harbi uyku derinmiş.
Realmente duermes muy profundamente.
Takip etmen gereken uyku zamanın var.
Hay un tiempo de dormir que debes cumplir.
- Bu gece iyi bir uyku çekmelisiniz.
Descanse bien. Descuida.
Gece gözüne uyku girmedi.
No ha dormido.
Diğer yandan, Reese Hennessy, çıkılan son kurban, cinsel saldırı yüzünden hüküm giymiş ama delil yetersizliğinden dolayı salıverilmiş. Uyku ilaçları alıp haftada ortalama 1.3 litre votka içen, eğlence amaçlı kokain ve ekstazi kullanan biri.
Reese Hennessy, por otra lado, salió con la última víctima tiene un cargo de asalto sexual que no procedió debido a la falta de pruebas, toma pastillas para dormir, bebe en promedio 1.3 litros de vodka una semana, y recreativamente usa cocaína y MDMA.
Bu küçük uyku masalını sana anlatmadı, değil mi, senin dedektif Calligan'ın?
No te contó este cuento, ¿ verdad, tu detective Calligan?
- Hayır, gözüme uyku girmedi.
- Sí, apenas he dormido.
Prensin uyandırdığı türde davranışı onun uyku hapsinden çıkıp dans etmesinin çıkar yoluydu ve seyircilerin kalbine girmesinin.
De la manera en que la princesa despertó, la forma en que bailó y en los corazones de la audiencia...
- Hızlı konuşma, uyku eksikliği.
Hablar rápido, dormir poco.
Read, kocamı günde bir kez görmezse uyku uyuyamazdı.
Read no descansaba hasta que veía a mi esposo una vez al día.
Uyku hapları bazen yardımcı oldu, başka zaman da başka haplar...
Las píldoras para dormir a veces ayudaban. Otras píldoras ayudaban en otros momentos.
Pablo'nun sesini tanımaya başladı. Uyku düzenini ne yemeyi sevdiğini sanat zevkini, ipek çarşaf aşkını ve en sevdiği müziği öğrendi.
Empezó a reconocer su voz a saber cuándo dormía, qué comía qué arte prefería, qué sábanas de seda, qué música.
Artık gözüme uyku girmiyor.
No duermo más.
Işıkları söndürün, uyku vakti!
¡ Luces fuera y hora de dormir!
Uyku çocuk vücudunun geliştirdiği bir iyileşme stratejisidir.
El sueño es la estrategia sanadora que emplea el cuerpo de un niño.
Siz çok otelin gece uyku almak.
Ustedes van a pasar la noche aquí, dormirán en el hotel.
Nerede, baba uyku gidiyorsun?
¿ Dónde dormirás, papá?
Bunun üzerine de uyku olacaktır.
Duermo bien en ella.
Bir süre ne yapacağımı düşündüm ve karar verip bolca uyku hapı içtim.
Pensé un rato qué hacer... y finalmente decidí... tomar pastillas para dormir.
Uyku sorunlarım olduğu için elimde vardı.
Las tenía a la mano porque tengo insomnio.
- Pekala, kızım Julie görünüşe göre... Uyku haplarıyla intihara kalkışmış.
- Mi hija, Julie... aparentemente... trató de suicidarse con pastillas.
Uyku tutmadı.
Yo... no podía dormir.
Uyku hapı o.
Es un hipnótico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]