English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yolu yok

Yolu yok Çeviri İspanyolca

4,324 parallel translation
Bu bilgiyi paylaşmalarının kolay bir yolu yok.
No hay manera sencilla ellos han compartido esa información.
- Bunu hızlandırmanın bir yolu yok mu?
- ¿ No se puede acelerar?
- Evet, hiçbir yolu yok.
Sí, pero no sirvió.
- Don Todd'u açıklamanın yolu yok.
- No se puede explicar un Don Todd.
Bunu açıklamanın kolay bir yolu yok Çavuş. Birisi devriye arabalarına sosis çiziyor.
Bueno, no hay una forma sencilla de decir esto, sargento, pero alguien ha estado pintando pitos en los coches patrulla.
- Başka yolu yok.
¡ No la hay!
Ama başka yolu yok.
Pero no hay otra manera.
Mauricio'yu geri getirmenin hiçbir yolu yok mu?
¿ Estás diciendo que no hay manera de recuperar a Mauricio?
Doktor, bu şeyi boynumdan çıkarmanızın bir yolu yok mu acaba?
Escuche, doctor, ¿ hay alguna forma de que me pueda quitar esta cosa del cuello?
Bunun doğru yolu yok Sheldon.
Bien, no hay una manera correcta, Sheldon.
Bunu doğrulamanın bir yolu yok.
No tenemos ninguna manera de verificar...
Başka yolu yok dostum.
Ni hablar, tío.
İnsansız hava aracı fiziksel olarak yere indirilmesi gereklidir, ve bizim, onların hangisine ne zaman giriş yapacaklarını bilmemizin bir yolu yok.
El zumbido tiene que ser tomado físicamente, y no tenemos ninguna manera de saber que se van a siquiera intentan acceder.
Sigorta belgesini imzalamanızın bir yolu yok mu? Bizde size bir...
¿ No hay alguna manera de simplemente firmar el formulario del seguro y luego podemos...
Bundan kurtulmanın yolu yok.
No hay forma de salir de esto.
Maalesef, Victoria'yı evinin ya da evliliğinin içinde tutmanın hiç bir yolu yok.
Bueno, desafortunadamente, no hay forma de mantener a Victoria... dentro de la casa o del matrimonio.
bunu söylemenin başka yolu yok.
No hay otra manera de decir esto.
Ziyafete gittiğimizde, o odadan çıkmanın başka bir yolu yok.
Una vez estemos sentados en la fiesta, no hay salida de esa habitación.
Bilgisayarını ele geçirmenin bir yolu yok mu?
¿ Hay algo que puedas hacer...?
Bay St. George Cook Bölgesi hapishanesinde kendini asmış,... bu yüzden bunu desteklemenin hiçbir yolu yok.
El Sr. St. George se ahorcó mientras estaba en la cárcel del Condado Cook, así que, no es posible que corroboremos eso.
Hayır, eklemi kurtarmanın bir yolu yok.
No, no hay manera de salvar la articulación.
- Havaalanı güvenliğinden geçmenin herhangi bir yolu yok.
- No hay forma de que pases la seguridad del aeropuerto - Maldita sea.
Bundan kurtuluş yolu yok.
Solo que no hay forma de salir de esto.
- Bunda çıkış yolu yok.
- No hay forma de salir.
Tam anlamıyla hiçbir çıkış yolu yok.
Literalmente no hay salida.
Ciddi ciddi soruyorum. Bu nişanı bozmanın hiçbir yolu yok mu?
¿ No hay otra forma de romper este compromiso?
Üzgünüm, artık onları bulmanın bir yolu yok.
Lo sentimos, no hay manera para conseguir esos más. ¿ Qué quieres decir?
Bundan bir kaçış yolu yok.
No hay forma de salir de esto.
Onu, oradan çıkartmamızın bir yolu yok.
No hay manera de que lo vayamos a sacar de ahí.
Başka bir çözüm yolu yok.
No hay otras soluciones.
Bu işten kurtulmamızın başka yolu yok, ve evet bu yüzden polise gittim,... ve Burton Delaney geldi ve bana senle Duncan'ın fotoğrafını gösterdi.
No hay otra forma de salir de esto, así que sí, fui a la policía, y Burton Delaney estaba allí y me enseñó una fotografía tuya y de Duncan.
Beyler hiçbir yolu yok gibi gözüküyor aklınızı çelmenin.
Caballeros, parece que no puedo hacer nada para influenciarlos
Onu bulmamızın hiçbir yolu yok.
No hay manera de que la podamos encontrar.
Kilise, İngiltere'yi bir piçin yönetmesine destek vermiyorsa Fransa tahtı için de bir piçin hak talep etmesine destek olmasının bir yolu yok.
No hay manera de que apoyen la demanda de un bastardo al trono en Francia cuando están machacando la demanda en Inglaterra.
Peki. Sanırım başka yolu yok.
Creo que no tenemos otra elección.
Birinin sana zarar vermesinin hiçbir yolu yok.
No hay manera de que nadie tenga nada en contra suya.
Aşağıya, eyalet binasına bakıyoruz... büyük bir kalabalık var, bunu söylemenin gerçekten başka bir yolu yok, bunlar... canavarlar.
Ese es el edificio Commonwealth que está repleto de... no hay mejor palabra monstruos.
Bunu söylemenin güzel bir yolu yok, bu yüzden hemen söyleyeceğim.
No hay una buena manera de decirlo, así que ahí va.
Bu söylemenin kolay yolu yok ama direk söyleyeceğim Gary.
No hay manera fácil de decir esto, Gary, así que sólo voy a decirlo.
Dediğim gibi yüzde yüz emin olmanın yolu yok.
Como dije, es imposible estar totalmente seguros.
Hasta olabilirim, ama açılış gecesini kaçırmamın yolu yok.
Puedo estar enfermo, pero no hay manera me falta la noche de apertura.
Onlara dönmemin hiçbir yolu yok.
Ya no podré regresar con ellos.
Kalıcı ve sonsuza kadar diyorum çünkü terörizmi ortadan kaldırmanın hiçbir yolu yok.
Digo permanente y para siempre, porque no hay manera... de erradicar el terrorismo totalmente.
Neyse, dinle. Bunu söylememin başka yolu yok.
Escucha, no hay otra manera de decirte esto...
Bilmiyorum ve artık öldükleri için öğrenmenin yolu da yok ama kurbanlar Blutbad'sa...
No lo sé, y ahora que están muertos no hay modo de averiguarlo, pero si eran blutbaden...
Türümün yok olmasını engellemenin tek yolu babamı bulmak.
Para que mi especie no se extinga debo encontrar a mi padre.
Türümün yok olmasını engellemenin tek yolu babamı bulmak.
La única forma de evitar que mi especie se extinga es encontrar a mi padre.
Üzgünüm, keşke başka yolu olsaydı ama yok.
Lo siento, me gustaría que fuera de otra forma, pero no la hay.
Türümün yok olmasını engellemenin tek yolu babamı bulmak.
La única forma de evitar que mi especie se extinga es encontrando a mi padre.
Düşmanını yok etmenin en iyi yolu nedir.
¿ Cuál es la mejor forma de acabar con tu enemigo?
Çıkış yolu diye bir şey yok. Güven bana.
- No hay tal cosa como salirse, créeme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]