English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ç ] / Çocuk yok

Çocuk yok Çeviri İspanyolca

1,235 parallel translation
Onlara söyledim, çocuk yok dedim.
Les dije que niños no.
Hiç çocuk yok.
Necesita niños.
Yine adet gördüm Arthur. Sana verebileceğim çocuk yok.
Tengo de nuevo la regla, Arturo, y no te doy hijos.
Çocuk yok, Kalpsiz olma.
No, hija, que no se te rompa el corazón.
- Çocuk yok.
No hay ningún chico.
Tanıdığım bir arap çocuk yok, tanışmak da istemem.
No conozco niños árabes ni quiero conocer a ninguno.
O çocuk yok mu!
Maldito muchacho.
Burda hiç erkek çocuk yok.
Aquí no hay chicos. - ¿ Qué?
Bu binada hiç çocuk yok.
Ya no hay niños viviendo aquí.
Neden? Sizin evde yaşayan pizzacı çocuk yok mu?
¿ No tienen a un chico de la pizza viviendo en su casa?
- Öyle bir çocuk yok!
- ¡ No hay ningún chico!
Hamilelik yok. Çocuk yok.
Ni embarazos ni hijos.
Ama şimdi sorun yok çünkü çocuk yok.
Y ahora su problema no existe porque ya no hay ningún hijo.
Artık Istakoz Çocuk yok.
No mas niño langosta.
Çocuk yok.
No tiene hijos.
Fakat çocuk yok, Irulan.
Pero no tendrás su hijo, Irulan.
Dört çocuk yok.
Cuatro niños ausentes.
Tamamen siyahların olduğu bir gösteri yapmak için yeterli siyah çocuk yok.
No hay suficientes niños para hacer una obra de negros.
- İz bırakmadan kaybolan bir çocuk. Kanıt yok, olay açıklanamıyor.
¿ Una niña desaparece sin dejar rastro, en contra de toda explicación lógica?
Ailelerinin parasını harcayan 100,000 zengin çocuk var ve etrafta hiçbir şey yok yani iyi olan hiçbir şey.
no hay nada. nada bueno.
Sürekli hayal aleminde dolaşıyor ve o çizdiği o acayip resimlerin de kendini kaptırdığı o kaçık çocuk gösterilerininde... ona hiç bir faydası yok.
Eso es porque anda con la cabeza en las nubes... haciendo esos dibujos extraños... y viendo ese programa para niños locos.
Bu, herhangi bir adam için hantal bir silah. Sizin gibi bir çocuk için hiç bir faydası yok.
Es un arma muy tosca para cualquiera, sobre todo para un chico como ud.
- "Ama" yok, uçan çocuk.
- No hay pero, chico del aire!
Bu çocuk büyüyüp her birimizi yok edebilir.
el niño podría crecer y cazarnos a todos y cada uno de nosotros.
Çok akıllı bir çocuk. Kimliği konusunda bir sorunu yok.
Greg es inteligente y no le molesta lo que es.
Hemen bel ponksiyonu yapılması gerekiyor.Bu çocuk kadar uzun süre maruz kaldıysa zamanımız yok demektir
Si ha estado expuesta como este chico, nos estamos quedando sin tiempo. - Se le ha dado el alta.
Oh, hey, senin için bugün bir şey yok sert çocuk.
Nada para ti hoy, rudo.
Bombacı çocuk hakkında elimizde bir şey yok efendim.
No sabemos nada del niño de la bomba, señor.
- Çocuk Ent yok mu?
- ¿ Hay niños Ent?
Tamamen masum görünüyorsun, öyle mi? Bir adamın şehirde genç bir asker çocuk ile neler yapmayı isteyebileceği hakkında en ufak bir fikrin yok değil mi? Hayır, bayan.
Osea que eras del todo inocente no tenías ni idea de lo que un señor de noche en la ciudad puede querer de un soldado como tú
Çocuk yapınca yok oldular.
Desde que tuve hijos, desaparecieron.
Onlar sadece çocuk. Başka seçeneğim yok, tamam mı?
Como si estuvieras encarcelado por seis años.
Kimsenin sana çocuk nasıl korunur diye göstereceği yok.
Nadie tiene que enseñarle a uno cómo cuidar a un niño.
- Çocuk bakıcısı tutacak param yok.
- No puedo pagar una niñera.
Hayır Mini me Çekil Kötü çocuk Çiftleşmek yok
No, Mini-me atrás!
Şu andan itibaren, bu çocuk benim için yok.
A partir de ahora, ella no existe para mi.
Çocuk görünmezdir, çünkü varlığı yok sayılmıştır, hor görülmüştür, ona bakarız ve gördüğümüz sadece, onun bir karikatürüdür.
El chico es invisible porque se ignora su presencia, se le menosprecia o porque lo estigmatizamos, y vemos sólo una caricatura.
Doğan her çocuk dünyayı kurtarma olasılığını taşır. Ya da yok etme.
cada niño trae al mundo la posibilidad de la salvacion o de la masacre.
Evet, genç bir çocuk, anne babası evde yok ve arabanın anahtarı onda. Araştırıyorum.
Un adolescente, sin padres y con llaves de la camioneta.
- Aşık çocuk evde yok galiba.
Parece que el enamorado no está en casa.
Ama açıkçası o kadar cesur olduğunu sanmıyorum ki bunun sakıncası yok çünkü, Nazik Çocuk'ta ciddi sevgili potansiyeli var. Yani onunla çıkmaman için hiçbir neden yok.
Algo bueno, porque "niño lindo" tiene potencial para novio a menos que...
Çocuk yetiştirmeye vaktin yok.
No tienes tiempo para criar un bebé.
Kovboy filmleri, çocuk felci ve akşam gazetesi gibi yok olup gitti.
El cine del Oeste siguió el mismo camino que los diarios de la tarde y la polio.
- Çoluk çocuk var mı Will? - Daha yok.
Algo sencillo en una cadena local.
Pangle diye şişko bir çocuk... Georgia'dan bir şarkıcıyla birlikte yukarıda bir mağarada saklanıyoruz. Pangle'da paltosuz çok üşüyor ama ona verecek bir şeyim yok.
Estamos en una cueva con un cantante de Georgia y a Pangle le da frío, pero ningún abrigo le queda bien.
Küçük bir çocuk görüyorum. Bir de yetişkin kadın. Ama baba yok.
Veo a un niño y a una mujer mayor, pero no hay padre.
Ama Dr. Schinder dedi, çocuk yabancı... sigorta yok... mikro MRl çok para.
Pero el Dr. Schinder dice, niña extranjera... sin seguro... el micro-MRl cuesta mucho dinero.
- İki çocuk dedi ; yani hepimizden haberi yok.
no pueden Esté al tanto de nosotros ni siquiera. así que qué, Usted consiguió irse en algún lugar?
D.C., Virginia veya Maryland'de böyle bir çocuk kayıtlı değil. Bir okula gittiğine dair hiçbir kayıt yok ortalıkta.
No figura en Washington, Virginia, Maryland, nunca asistió a una escuela pública.
Hub... yapabileceğimiz bir şey yok. Çocuk gitti.
- ¿ Cuánto dinero tenemos?
Dağıtıcı çocuk şu anda yok birkaç saat içinde gönderirim.
Bien. El repartidor no está así que tardará un par de horas. Está bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]