Öldüğünü sandım Çeviri İspanyolca
239 parallel translation
Onların öldüğünü sandım, üç yıldır kayıptılar.
Los creíamos muertos. Llevan tres años desaparecidos.
Roy'un öldüğünü sandım, ama - Anlamanızı sağlardım, ama bana bir faydası olmazdı.
Pensé que Roy había muerto, pero no podría hacer que usted entendiera y no me ayudaría tampoco.
- Paul, öldüğünü sandım.
- Paul, pensé que te habían matado.
Öldüğünü sandım.
Creí que habías muerto.
Öldüğünü sandım. - Yok daha neler.
- No es nada.
Öldüğünü sandım.
Creí que estabas muerto.
- Öldüğünü sandım.
- Pensaba que habías muerto.
Seni kalenin burcunda gördüğümde, öldüğünü sandım.
Cuando te vi en la muralla, creí que era tu fin.
Öldüğünü sandım.
Pensaba que estabas muerto.
Öldüğünü sandım.
Pensé que lo había matado.
O kadar güzel ve huzurlu görünüyorsun ki... bir an öldüğünü sandım.
Estás tan bella y serena... que casi pareces una muerta.
- Öldüğünü sandım.
- Pensé que estabas muerto.
- Bir süre öldüğünü sandım.
- Durante un tiempo creí que sí.
Neredeyse öldüğünü sandım!
Casi consigue matarme!
Bir kere öldüğünü sandım ve içim içimi yedi.
Una vez pensé que habías muerto y eso casi me destruye.
Öldüğünü sandım!
¡ Pensé que estabas muerta!
Hayatım, öldüğünü sandım.
Amor mío, creí que, creí que estabas muerta. Tranquilo, George.
Hayatım, öldüğünü sandım.
Amor mío, creí que... creí que estabas muerta.
Öldüğünü sandım.
Pensé que estabas muerto.
Onu ambulanstan çıkardıklarında öldüğünü sandım.
Cuando lo bajaron de la ambulancia creí que estaba muerto. Lo sé.
- Öldüğünü sandım!
- ¡ Pensaba que estabas muerto!
Öldüğünü sandım!
Pensé que estabas muerto.
Öldüğünü sandım.
Creí que seguro estaba muerto.
- Öldüğünü sandım.
- Se supone que estas muerto.
Senin yeniden öldüğünü sandım.
Ha debido de darte otro ataque. Otro ataque de catalepsia.
Gerçek şu ki, senin öldüğünü sandım, Sven.
- No. - Creía que estabas muerto, Sven.
Öldüğünü sandım.
- Creí que habías muerto.
Öldüğünü sandım.
Pensé que te habías muerto.
- Öldüğünü sandım. - Hayır.
- Creí que habías muerto.
Öldüğünü sandım!
¡ Creí que estaba muerta!
Öldüğünü sandım.
- ¡ Yo te daba por muerta!
- Öldüğünü sandım.
Creía que habías muerto. Cuidado. No.
Öldüğünü sandım.
Pensé que tal vez no estaba muerto.
Öldüğünü sandım.
Yo te creía muerto.
Öldüğünü sandım.
Pensé que había muerto.
Öldüğünü sandım.
Creí que estaba muerta.
- Senin öldüğünü sandım.
¡ Te daba por muerto!
Gerçek şu ki, senin öldüğünü sandım, Sven.
En realidad, pensaba que estabas muerto, Sven.
- Öldüğünü sandım.
- Te daba por muerto.
Öldüğünü sandım.
Pensé que habías muerto.
Senin motelde öldüğünü sandım Sende bir sürü para var!
Veo que te va bien.
Fakat onun öldüğünü söylediğini sandım.
Creí que estaba muerto.
Öldüğünü sandığımız düşünceler sadece uyku halinde.
para que creencias que creíamos muertas estén simplemente latentes.
Öldüğünü sandığımızda ne yapacağımızı görmek istemiş.
Quería ver lo que haríamos si pensábamos que estaba muerto.
Öldüğünü sandım.
Creía que habías muerto.
Zalim adamın öldüğünü görünce kadının ondan kurtulduğunu ve hayatımın en hayırlı işini o gece yaptığımı sandım.
Cuando supe que ese demonio salvaje estaba muerto y que ella estaba libre de él creo que he hecho la mejor obra de mi vida.
Öldüğünü düşünüp yalnız başıma kaldım sandım.
Pensé que estaba muerto Y estaba en esas.
Amerika'da kaybolduğunda öldüğünü ya da cezaevine düştüğünü sandım. Seni aramak için tam bir yılımı verdim!
Cuando desapareciste en América y te creía en prisión o muerto, gasté un año entero de mi vida para encontrarte!
Öldüğünü sandım.
Debería estarlo.
Bu hiç adil değil, hepimiz Mac'in öldüğünü sandık, değil mi? - Sanmadık mı?
Eso no es justo, todos creímos que Mac había muerto, ¿ no?
Öldüğünü sandığım biri.
Alguien que pensé que estaba muerto.