Ama biz Çeviri Fransızca
9,201 parallel translation
Ama biz Öteki Dünya'da ona yetenek demeyi tercih ediyoruz.
Mais, dans l'Afterlife, nous appelons cela un cadeau.
Kendimizi neyin içine attığımızı biliyor ama biz bilmiyoruz.
Il sait dans quoi on se fourre. Pas nous.
Ama biz güzellik şirketiyiz.
Mais on est une marque de beauté...
Beni bağışlayın, Prens Ryad. Siz belki birkaç yüz mülteciyle uğraşıyorsunuz, ama biz havan toplarıyla karşı karşıyayız.
Vous avez à gérer quelques centaines de réfugiés.
Birçok şey saçma duruyor ama biz öyle değiliz.
Beaucoup de choses n'ont pas de sens, mais on fait semblant.
Ama biz markayı değiştiremeden bu olumsuz yorumlardan dolayı perişan olmuştuk. - Saçmalıktı.
Avant que nous puissions changer de marque, nous étions submergés par ce raz-de-marée de commentaires négatifs.
Ama biz beş yıl önce tanışmıştık.
Mais on s'était rencontré cinq ans avant.
Doktorlarla dolu bir odada bunu söylemenin tartışma yaratacağını biliyorum ama biz Tanrı değiliz.
Je sais que c'est sujet à controverse de le dire dans une salle pleine de docteurs, mais... nous ne sommes pas Dieu.
Biliyorum ama biz sadece bir dakikalığına kendimiz olabiliriz.
On pourrait juste... être nous-mêmes... Juste pour une minute.
Kötü zamanlama yaptığımızı biliyorum ama biz birbirimiz için- -
Je sais qu'on a tous les deux un très mauvais timing, mais on est faits pour être ensemble...
Ama biz onu tanık kürsüsünde istiyoruz ki ona saldırabilelim.
Alors que nous la voulons à la barre pour la faire craquer.
Ama biz senin gibi değiliz.
Mais on est plus que toi.
Ama biz Collin Winthrop üzerinde gözleri var.
Mais on a un visuel sur Collin Winthrop.
Ama biz Ocak'tayız.
Mais nous sommes en janvier.
Ne istediğinizi ya da ne yaptığınızı bilmiyorum ama biz satılık değiliz.
Je ne sais pas ce que vous voulez, ni ce que vous avez fait. Nous ne sommes pas à vendre.
Bunu istemeye utanıyorum, ama biz, uh, yatağa girdikten sonra, her zaman kıçını dönüp uyuyor, bunu yerine ben...
C'est embarrassant de demander ça, mais après qu'on, euh, se câline, il se tourne toujours et s'endort, et je voudrais juste...
Tüm korkuyor ama biz bunu yenecek.
Nous avons tous peur, mais nous allons les venger.
Hadi ama biz çok benzeriz Angela.
On est pareils, Angela.
Evet ama biz çıktık.
Oui mais on est partis.
Çalıştığımız yer burası olabilir ama biz onlar gibi değiliz.
C'est notre lieu de travail, mais ça ne nous ressemble pas.
Ama biz eski dostları böyle görmek...
Mais vu que maintenant nous sommes de vieux amis...
Bu sana çok yaşlı gelmeyebilir ama biz faniler için...
C'est pas vieux pour toi, mais pour nous les mortels...
Onun ne olduğuna biz karar veririz. Ama şimdilik, hiçbir yere gitmiyorsun.
Mais pour l'instant, vous n'irez nul part.
Ama dünya dönüyor ve biz yeni bağlar oluşturduk.
Mais le monde change, et nous formons de nouvelles alliances.
Evet ama Ezici Ekip adrenalinle yaşar çünkü biz...
Oui, mais l'équipe de choc vit d'adrénaline, car nous...
Biz o şekilde reklam yapmayı sevmiyoruz tabii, ama sahibi benim erkek arkadaşım ve size bir suit ayarlayabilirim.
Eh bien, nous n'aimons pas vraiment le présenter tel quel, mais mon petit-ami est le dirigeant et je peux t'obtenir une suite.
Bak, şehre bir konsere geldik, ve burada kalabiliriz diye düşündük ama görünüşe göre iyi bir zaman değil, yani biz gidelim.
Écoute, on est en ville pour un concert, et on pensait pouvoir se poser ici, mais ce n'est évidemment pas le bon moment, alors on va partir.
Biliyorum Norman Rockwell gibi gelecek ama, Andy ile biz çocukken çok eğlenirdik.
Je sais que ça ressemble à du Norman Rockwell, mais Andy et moi nous amusions beaucoup quand on était petits.
Ama Iris, artık biz birlikte yaşıyoruz. Sen benim kız arkadaşımsın. Umarım bir gün daha fazlası da olursun.
Tu es ma petite-amie, et un jour, j'espère, tu seras plus.
Biz ona tuzak kurduğumuzu sanıyorduk ama o bize tuzak kurmuş.
On pensait lui avoir tendu un piège, mais il nous a tendu un piège.
Ama bana döndüğünde, bu akşam biz olduğumuzda tek değişmeyen şey bunun olduğu ve bunu beni mahvetmesi gerçeği var.
Mais toi revenant vers moi, nous étant ici ce soir, tout ça ne change pas le fait que c'est arrivé, et que ça m'a presque détruit.
O, biz onun kardeşi almış olabilir söyleyerek ama o zamankinden daha daha güçlü.
Il dit qu'on a pu prendre son frère, mais il est plus puissant que jamais.
Biz vahşetin suçlanan ikisi de iktidarsız olduğu bizi durdurmak için ve hukuk yasaklamak çalışabilir, ama ne zaman Toplum, tasvip olmayabilir.
La société ne peut pas approuver, et la loi peut tenter d'interdire, mais quand ils sont tous deux impuissants à nous arrêter, on est accusé de brutalités.
Biz onlar hakkında konuşuyorduk biliyordu eğer yardımcı olacağını ama açıkçası, bu imkansız.
Ça serait utile de savoir de quoi ils parlent, mais de toute évidence, c'est impossible.
Biz de bunu çözmeye çalışıyoruz, ama o zamana kadar ya yanı başımda, ya da bir güvenlik ekibiyle birlikte olacaksın.
Nous essayons de le découvrir mais, en attendant, soit tu ne me lâches pas d'une semelle, soit tu restes avec une équipe de sécurité.
Ama zamanlama kati değilse ve kurbanlarımızın bazılarının ölüm sebebi kaza olarak kaydedilmişse nasıl oluyor da Stroh burada bir kalıp görürken, biz görmüyoruz?
Mais si le timing n'est pas précis et si la cause du décès de quelques-unes des victimes est marquée comme accidentelle, comment se fait-il que Stroh y voit un meurtrier en série et pas nous?
- Dışarıda adamlarım var. Arabaların icabına biz bakarız, ama siz de iyisi mi burada acele edin.
On s'occupe des voitures, mais dépêchez-vous là-dedans.
Dinleyin, Komiser Muavini, biz bu işi çok ama çok uzun zamandır yapıyoruz.
Écoutez sergent, nous faisons ça depuis très, très longtemps.
Ama artık olamayacağımızı anladım çünkü bir tarafta biz varız, bir tarafta da onlar.
Mais je vois nos limites, car eux et nous, c'est différent.
Biz konuşuyoruz ama.
Shh! Nous parlons.
Bosch kahraman olabilir ama davayı biz çözdük. Anladın mı?
Bosch pourrait être ce héros, mais nous allons casser cela.
Ama eğer ondan ayrılırsan, biz beraber oluruz.
Si tu le quittes, nous pourrions être ensemble. Je prendrai soin de toi.
Önce biz vurduk, ama bu sefer bu sefer kötü sonuçlandı.
On avait déjà été touché, mais cette fois on l'a mal pris.
Tamam biz muhtemelen biraz... yaklaşmış olabiliriz ama hiçbir zaman sınırı aşmadık.
On est sûrement un peu trop proche, mais... on n'a jamais franchi la limite.
Ama biz hataları düzelttik ve şimdi bu salgını muhafaza edebilmemiz için bazı protokollerimiz var.
- Quels sont les protocoles?
Ama şimdi şunu merak ediyorum, eğer onların yardımına gelecek kişileri öldürdüysek ve sevkiyata biz el koyduysak?
Mais maintenant je me demande si ça veut dire que nous avons tué leurs sauveurs et pris la cargaison.
Biz çok kötü şeyler yapmış çok ama çok kötü insanlarız ve bu bizim eşsiz kabiliyetlerimizi iyiler adına kullanmamız için tek fırsat.
Nous sommes de très mauvaises personnes qui ont fait de très mauvaises choses, Nous pourrions utiliser nos capacités pour une bonne cause
- Biz buluruz. - Ama bu şekilde...
Non, on trouvera bien.
Numaranız Londra'nın rahat kulüplerinde hoş görülebilir ama geldiğim yerde, biz bir şeye neyse onu deriz.
Votre faux-semblant pourrait être toléré dans les clubs douillets de Londres, mais d'où je viens, nous appelons les choses par leur nom.
Tabii, Lawrence Creff'in geçen ay bağış yemeğini biz düzenledik ama o çalışmıyordu.
Oui, Lawrence Creff était notre client le mois dernier, mais lui n'y était pas.
Bizi biz yapanın anılar olduğunu söylerler geçmişin bizi tanımladığını ama büyümeyi, gelişmeyi unutamayız çünkü yeri gelir, anılar sıkışacağımız kadar güçlü olabilir bir anda donacağımız kadar.
On dit que les souvenirs font de nous ce que nous sommes, que le passé nous définit, mais on ne peut pas s'arrêter de grandir, d'évoluer, parce que parfois un souvenir est si puissant qu'on reste coincé dedans, gelé dans le moment.
bizi 127
bizim 255
bize 347
bizde 44
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim 255
bize 347
bizde 44
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizi mi 28
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
biz geldik 136
bize ne 16
bizim değil 34
bizi bekliyor 29
bizim gibi 50
bize bak 28
bizim de 22
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
biz geldik 136
bize ne 16
bizim değil 34
bizi bekliyor 29
bizim gibi 50
bize bak 28
bizim de 22