English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Anladığıma göre

Anladığıma göre Çeviri Fransızca

305 parallel translation
Anladığıma göre, Dr. Kemp'in haricinde, bir yardımcınız daha var ; o da Dr. Griffin.
Vous avez un autre assistant que le Dr Kemp, le Dr Griffin.
Hem de anladığıma göre çok yakışıklı bir hocaymış.
Un très bel homme, à ce qu'il paraît.
Anladığıma göre gelecek de vaat ediyor. Politik yeteneği var.
Et il dansera loin. ll est du bois dont on fait les politiciens.
Giyiniş şeklinden anladığıma göre, nasıl göründüğün de hiç umurunda değil.
Je vois bien que votre apparence vous importe peu.
Evet ve anladığıma göre tereke hepimize eşit olarak bölünmüş.
Les biens ont été répartis équitablement.
Önce Bay Birnley ile mücadele etmemiz lazım. Anladığıma göre, Bay Birnley'in niyeti bu ürünü imal edip, piyasaya sürmek.
Je crois que M. Birnley veut commercialiser cette fibre.
- Daphne! Bu gibi şeylerde pek fazla bir tecrübem yok, ama anladığıma göre iyi ödeme yapılıyor.
Je manque d'expérience, mais je crois que ce genre de service est bien payé.
Anladığıma göre- - Duyduğuma göre- -
Je comprends...
Anladığıma göre Tientsin'e gidiyorsun.
Commandant, il paraît que vous allez à Tien-tsin.
Anladığıma göre adam başına bir hisse düşüyor aşağıya inmek bir hisse, araç sahibi olmak bir hisse, araçtaki kişi sayısı da bir hisse.
Voyons. J'ai une part puisque je suis une personne, une pour être descendu là-bas, une pour le camion, une parce que je suis dans le camion.
Pekala, anladığıma göre Danny'nin babası sizinle evlenmeye gerçekten hazırdı?
Si j'ai compris, le père de Danny était prêt à vous épouser.
Anladığıma göre, Buckley senin şamar oğlanınmış.
Il paraît que Buckley est... votre souffre-douleur.
Anladığıma göre, kasa hazırmış.
Le coffre a été préparé?
Anladığıma göre sanatçının Yararlılık Nişanı varmış ve yedi odalı bir evde yaşıyormuş.
L'artiste qui l'a faite a reçu une médaille et il vit dans une maison de 7 pièces.
Artık anladığıma göre ve siz de bana karşı büyük sevgi beslediğinize göre ben de kendi sevgimi göstermekte beis görmedim.
En comprenant à votre place, je voulais vous prouver mon amour.
Haftaya programı ben sunar mıyım bilmiyorum çünkü anladığıma göre benim kısımlar çok fazla beğenilmemiş.
Je ne sais pas si je présenterai cette émission, car on m'a rapporté que ma prestation n'avait pas été particulièrement appréciée.
Anladığıma göre mutsuz bir karşılaşmanız olmuş polisle, bu gece.
Vous avez eu, paraît-il, une assez... regrettable... mésaventure... avec la police, ce soir.
Anladığıma göre, bütün tablolarını yeğeni seçiyormuş.
Je croyais que c'était son neveu qui avait choisi tous ses tableaux.
Anladığıma göre büyücüsün.
On dit que vous êtes magicien.
Anladığıma göre... para burada her şeyi satın alırmış.
Je crois savoir que l'argent achète presque tout, ici.
Anladığıma göre... röntgen cihazınız varmış.
Vous avez des rayons X?
- Anladığıma göre 14 de karısı olmuş.
- Et 14 femmes, il me semble...
Anladığıma göre size orospu dememe alınmışsınız.
Vous avez pris ombrage... d'avoir été appelées putes.
Bu cevaptan anladığıma göre ; şansımız bir hayli yüksek.
Vu votre réponse, j'en déduis que nos chances sont bonnes.
Evet. Fakat anladığıma göre, bugün kovulacakmış.
Il allait être renvoyé aujourd'hui.
Size sormak istediğim şu, Bay Neal : Anladığıma göre, avukatlarınız Bay Mallory'nin metinlerinin bırakılmasını sağlamağa çalışıyorlar.
Je voulais vous demander, M. Neal, vos avocats tentent d'obtenir les droits du manuscrit de M. Mallory.
Anladığıma göre orada hiçbir şey yok.
Il n'y a r-rien, là-bas.
Öyleyse, anladığıma göre, Palomino ile gezinizi izlemek istiyorsunuz.
Vous voulez donc que le Palomino suive la progression du Cygnus?
Senin kaldığın yere çok yakın, anladığıma göre.
Non loin de votre propre logement?
Şimdi efendim... anladığıma göre bu büyük ülkenin parlak bir denizinden ötekine bizi taşıyacak destanımsı yolcuğa atılmadan önce telâfisi gereken bir durumum var.
Maintenant monsieur, avant de commencer cette odyssée... qui je crois comprendre nous conduira à travers cette grande nation... d'un océan étincelant à l'autre... il y a le problème de ma rémunération.
Anladığıma göre çok tuhaf bir vaka. Kadının adı... -...
Un cas très étrange, d'après moi... qui s'appelle Woodruff.
Anladığıma göre gözlem yapmaya hazırsınız.
Vous êtes prêts pour l'observation.
Tamam. Anladığıma göre insanların beğenmiyeceğinden korkuyorsun. Korkuyla dehşete düşüyorsun.
OK, tu es simplement terrorisé par l'idée qu'on n'aime pas... comme frappé d'une intense terreur.
Benim anladığıma göre böyle.
Du moins, j'ai compris ça.
Anladığıma göre... - faillerden biri gösterge tablosuna sıçmış.
J'ai appris que l'un des auteurs avait déféqué sur le tableau de bord.
Anladığıma göre bizim eşsiz samurlarımzı Amerika'ya ithal ediyorsunuz.
Ainsi, vous importez nos magnifiques zibelines aux États-Unis?
Anladığıma göre, dünyadaki hastalıkların tedavisi ben olacağım.
Intéressant. Je guéris la Terre de tous ses maux, et vous passez pour un génie.
Anladığıma göre benim için mükemmel malzemelerin varmış. İşte... şimdi tamam.
Je crois savoir que vous avez des choses à me montrer.
Ama anladığıma göre asıl ilgi alanınız...
Mais j'ai entendu dire que votre premier intérêt est...
Ve anladığıma göre bize bugün bir tanesini getirmişsiniz.
Et je crois que vous nous en avez amené une.
Ama yüz ifadenden anladığıma göre sen daha büyük bir şeyler arıyorsun.
Mais à ta gueule, je décrypte, il te faut du colossal.
Anladığıma göre Binbaşı Max yakında burada yönetimi ele alabilir. O yüzden kendine dikkat et koçum. İsa aşkına!
Comme le Major Max risque de prendre le pouvoir, fais gaffe, vieux.
Anladığıma göre, atom bombasına doğru sürünüyormuş.
Je pense qu'il rampait vers une bombe atomique à l'époque. Non.
Anladığıma göre Mac romantik nedenlerle işin içine girmiş. Sen ise iş amacıyla romantik oluyorsun.
Il semble que McKussic soit dans les affaires par sentiment... et que toi, tu joues du sentiment pour tes affaires.
Anladığıma göre Çavuş Keegan şuradaki şalterleri ayarladı sonra telsizle...
M. Keegan a vérifié ces branchements. Puis, il a appelé par radio...
Anladığıma göre... savcılığın şüpheleri var.
Certes, je comprends... que la partie civile ait des soupçons.
Anladığıma göre bir fırsat daha olmuş.
Elle vous a aussi échappé.
Anladığıma göre oğlumun arabasını almışsın ve o 25 bin eder.
Vous avez la voiture de mon fils. Elle doit valoir 25000 $.
Anladığıma göre, kanunlarını canları nasıl isterse öyle uygulayacaklar. O kanunların artık üzerimizde bir hükmü yok.
S'ils imposent leur loi a leur gré, alors ils n'ont plus d'autorité sur nous.
Steven Holtzman, geçen yıl Tunus'ta bir üretim yapmış. Anladığıma göre, Müslümanlar gerçekten çok sevmişler.
Steven Holsman a monté un opéra à Tunis l'an dernier, et les Musulmans ont beaucoup aimé, paraît-il.
Ama kuzenin Cecily olduğum doğru. Ve sen... sen de kartından anladığıma göre Jack Amca'nın kardeşisin.
Je veux dire perdu, égaré.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]