English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Artik

Artik Çeviri Fransızca

1,747 parallel translation
Evet ama artik daha buyuk.
Oui, mais elle a grossi.
Tamam, yetti artik!
Bon, ça suffit!
Artik biliyoruz.
Maintenant, on le sait.
Tamamdir artik.
Et voilà.
Gecti artik.
Ça va.
"YİYECEK VE SU KITLIĞI ARTIK OLAĞAN BİR DURUM."
La pénurie de nourriture et eau s'aggrave.
Dediğim gibi artik yoruldum.
Je répète, je suis fatigué.
Artik seni öldürebilirim.
Désormais, je peux tuer.
Belki de emirleri artik babamiz vermiyor.
- Peut-être que notre Père ne donne plus les ordres.
Tanri artik tanri değil.
- Dieu n'est plus Dieu.
Artik birinci asamanin sonunda dikkatli ve iyimser yaklasmayi onerecegim.
À la fin de ce premier cycle, je recommande un optimisme prudent.
Artik ortam sakinlesti. su anda sokaklarda fazla kristal bulunmuyor.
C'est calme. Les amphéts se font rares dans la rue.
Biliyor musun ben "bedavaci" degilim. Veya her neyse artik.
Donc maintenant, je suis persona non "gratis".
Artik sabikam var.
Je suis fiché, maintenant.
coktan kazandigimdan fazlasini kaybettim zaten ve artik disarida mal gibi gezmekten yoruldum.
J'ai déjà perdu plus que ce que j'ai gagné, et j'en ai marre de perdre mon temps ici.
Pekâlâ, artik ise egilmeye ne dersiniz?
Bon, et si on en venait au but, maintenant?
O yuzden istediginiz gibi ayarlayin, ceyrek, yarim, onda biri, her neyse artik.
Vous partagez comme vous voulez. 2 g, 10 g, 15 g, je m'en fous.
Butun bu hecelemeyi falan da yapamayayim artik.
J'en ai rien à foutre, de l'orthographe.
Hadi artik.
Allez.
Walt'un cep telefonunu aradim ancak numara artik kullanilmiyormus. Umarim her sey yolundadir.
J'ai essayé le portable de Walt, mais le numéro n'est plus attribué, alors j'espère que tout va bien.
O yuzden ben artik en sonunda tesekkur etmek istedim.
Donc je voulais juste... enfin vous dire... merci.
- Kapa ceneni artik.
- Tu vas la fermer, oui!
hadi artik!
Dépêche-toi un peu!
"Bunu yapmak zorunda" oldugum icin uzgunum, fakat Elliott ile biz "artik Walt'un tedavi masrafini" karsilayamayacagiz.
"Je suis désolée... " de devoir faire ça, mais Elliott et moi " ne pouvons plus payer le traitement de Walt.
Gorunuse gore Gri Madde artik herkesten daha fazla dayanamiyor.
Apparemment, Gray Matter n'est pas plus protégée que les autres.
"Çikar yollu arkadaslik" konusunda artik daha fazla bilgi sahibi oldugumu bilmekten mutluluk duyacaksin.
Tu seras ravi d'apprendre que je comprends mieux l'expression "ami avec avantages en nature".
Ben sadece artik bu agriya katlanamiyordum.
Mais je... Je ne peux plus supporter la douleur.
Artik ona bir iyilik borcun var.
Vous lui êtes redevable.
Sadece ona artik daha zor geliyor
C'est juste... C'est plus difficile maintenant.
cünkü o artik tanidigim babam degil.
Parce que ce n'est plus papa.
Artik öldürmek istemiyorum.
Je ne veux plus tuer.
SÜPER KAHRAMAN ARTIK EMEKLİ... bir şey yapmayalım.
Autant ne pas trop se faire remarquer.
BIRAK ARTIK AJDA
PRENDS TA RETRAITE, CHER
Hmm, aslinda, sen artik kabak tadi vermeye basladin.
Tu joues ta grande niaise maintenant.
Dünyayi daha iyi bir yer olarak görüyorum artik.
Ça change les choses. C'est comme si je voyais le monde mieux qu'avant.
SİZ ARTIK ÖLÜSÜNÜZ
VOUS ÊTES
Artik bitti Chuck.
C'est fini.
Artik sen yoksun. Bayragini ve isini alip, rulo yapip münasip bir yerine sokabilirsin.
Vous pouvez vous fourrer votre drapeau et votre job où je pense.
- Bryce? Artik Küp bizde olduguna göre yüklemeye hazir demektir.
Maintenant qu'on a le cube, on est prêts à l'implanter.
Artik Buy More yok.
Le Buy More est mort.
Bekleyemiyorum, artik bekleyemiyorum.
Je peux pas attendre plus longtemps.
Sadece, arkadaslar, aile ve artik yapamayacagin bir is.
Tu sais bien, les amis, la famille et le boulot qu'on ne supporte plus.
Gerçekten. Ama artik birakmalisin. Burada olmayan birini bekleyemezsin.
Mais tu dois avancer, tu ne peux pas rester accroché à quelqu'un qui n'est pas là.
Daha Çok Köy demek, yasam tarzimiz artik evrenin en üst bilincine dönüsüyor demektir.
Plus de village, un moyen que notre mode de vie devienne la conscience de l'univers.
Kafama girdi artik. Silemiyorum.
C'est dans ma tête maintenant.
Köy'ün sana yaptigi buysa, ne mene bir yer oldugunu artik merak etmen gerekmez.
Le village peut le faire pour vous. Vous ne me demandez pas quel endroit est-ce?
Artik ne Kaçis kalir, ne de 6.
Il n'y a pas d'échappatoire, Six.
Bazen de artik dayanamayinca içerim.
J'ai des cicatrices et des blessures.
Artik daha güçlüyüm.
Je suis plus fort que ça.
Seninle zaman geçirmeyi gerçekten seviyorum, ve eğer iyilesirsem, artik benimle zaman geçirmeyecegini düsünüyordum.
J'ai pensé que si j'allais mieux, tu ne voudrais plus traîner avec moi.
Artik cidden birakmalisin. Çalismam lazim ama.
Ok, tu dois vraiment arrêter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]