English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Artık var

Artık var Çeviri Fransızca

5,509 parallel translation
Artık var.
Si, maintenant.
Şimdi DNA küllerde çıkmış olsa bile o kişinin... hala hayatta olabileceğinin kanıtı artık var.
C'est la preuve que ton ADN peut être dans les cendres alors que tu es vivant.
Önceden yoksa bile, artık var.
Même si tu l'avais pas avant, maintenant tu l'as.
- Artık var.
- Maintenant oui.
Artık var.
Maintenant j'en ai un.
Colin ve benim daha çok ortak noktamız var artık.
Colin et moi avons tellement plus en commun.
Artı, artık arabası var.
En plus, il a une voiture.
Chester Hayvanat Bahçesi artık resmileşti ve bunu kanıtlamak için elimizde kralın hükümetinden gelen bir mektup var.
Le zoo de Chester est officiel et nous avons une lettre de Sa Majesté du Gouvernement pour le prouver.
Artık bir işim var.
J'ai un boulot.
Halen iyi olduğundan emin olmak istiyordum ama artık bir sevgilim var.
Je l'aimais toujours. Je voulais toujours m'assurer qu'il aille bien, mais...
Çünkü artık 24 saat yayın yapan haber istasyonları var.
Parce qu'à présent, on a de l'info 24h sur 24.
Artık başkentte de bir evimiz var.
On a un toit sur la tête à Washington.
Artık CIA kimliğim olmadığı için, içeriye girmek için yardımına ihtiyacım var.
Bien, je n'ai plus mon badge, donc j'ai besoin de ton aide pour rentrer dans le bâtiment.
- Ama artık elinde araştırma da var.
Mais maintenant tu as la recherche.
Jake Rothstein ile bir sorunum vardı. Artık Will McAvoy ile de sorunum var.
J'ai un problème avec Jake Rothstein et maintenant avec Will McAvoy.
Herkesin artık bir arabası var.
Tout le monde a une putain de voiture.
Bu mekanın artık yeni yöneticileri var Peaky Blinders'lar.
Cet endroit est maintenant géré... .. par les Peaky Blinders.
Bu yerin artık yeni yöneticileri var Peaky Blinders'lar.
Cet endroit est maintenant géré... par les Peaky Blinders.
Seni bekleyen zorluklar var artık.
Trop de défis vous attendent.
.. ve artık sevmediğim sir sürü şey var.
Il y a plein de choses que j'aimais et que je n'aime plus :
Artık bir şansımız var.
Maintenant nous avons une chance.
Ne var? İşemek için de izin mi almam gerekiyor artık?
Je dois aussi demander la permission d'aller pisser?
Artık bir kıymetleri var en azından.
Au moins maintenant ils ont une certaine valeur.
Lâkin bir veya iki tane var artık.
Juste peut-être une ou deux.
Artık içimde sadece kum ve akrep var!
Il ne reste plus que la poussière... et les scorpions en moi.
- Trilyonerler de mi var artık?
Il y a des billionaires maintenant?
Artık bir çıkış yolu var.
Il y a une prise. Ouvre-la.
Artık Çin ekonomik olarak çok güçlü yani üçlü yapmaya herkesin parası var.
La chine est maintenant une puissance économique ce qui veut dire que tout le monde peut avoir des ménages à trois.
Belki hayatım boyu aşçı olarak kalacağım ama artık parmaklarımın ucunda seçeneklerim ve meraklarım var.
Je resterai peut-être cuisinière toute ma vie, mais maintenant j'ai le choix, des centres d'intérêt, une culture.
Git artık sen. Geç saatte nöbetin var.
Tu devrais dormir, tu as la dernière garde.
Artık panini ekmeğinden sıkılmış bir tek ben mi varım?
Suis-je la seule à être lasse du pain panini?
Ama artık DNA var.
Il y a les analyses ADN désormais.
Lemon gemisine bindi. Etrafında sadece okyanus ve müsait bekarlar var. Yani artık nihayet batık durumdaki sosyal hayatınla ilgilenebilirim.
Maintenant que Lemon est à cette croisière, entourée seulement par le grand océan, et par des célibataires admissibles, je peux enfin me concentrer sur le grand vide de ta vie sociale.
Artık sadece ben varım.
Ce n'est que moi à présent. C'est Marcus Fox!
Ama ne var biliyor musun? Artık uyku apnesi için olan maskelerden aldık.
Mais on lui a acheté un masque contre l'apnée du sommeil.
Artık Adazol'dan Zerplexa'ya kadar her kalemim var.
Maintenant je les ai tous de Adazol à Zerplexa.
- Senin haberin var mıydı bundan? - Hayır. Ama bana para kaybettirmesinden bıktım artık.
- Non, plus de perte d'argent.
Kurtadam öfkemin yanı sıra artık yepyeni bir iştahım var.
J'ai un tempérament de loup-garou pour aller avec mon nouvel appétit.
Artık insanlığına olan bağına her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var. Biraz itibara ihtiyacı var.
Maintenant plus que jamais, elle a besoin d'un lien pour un peu de son humanité, quelques degrés de dignité.
- Ruh çağırma tahtam var... - Yeter artık, dur!
J'ai une planche de Ouija, et...
Üzgünüm ama artık tek ben varım.
Désolée de n'être que moi...
Numaram var sende artık.
Tu as mon numéro.
Ama artık elimizde ikinci bir kurban var. Artık Odum'un şüpheli olduğunu düşünmüyorum ama olayın tam ortasında bulunuyor.
Mais maintenant, on a une deuxième victime, et je ne crois pas qu'Odum soit un suspect, mais il est au centre de tout ça.
- Baksana nereye gidiyorsak artık, beni oraya varınca uyandırsana.
Réveillez-moi quand on arrive là où vous m'emmenez.
Artık yapamayacağım şeyler var.
Il y a des choses que je ne veux plus faire.
Ama işin iyi yanı artık Keller'ın neyin peşinde olduğunu biliyoruz. Ona karşı kozumuz var.
Mais la bonne nouvelle c'est que, maintenant qu'on sait ce que Keller mijote, on a l'avantage.
Neal ve Keller sayesinde de artık Pembe Panterlerin algoritması var.
Très bon travail vous deux.
Artık ne önemi var ki?
Je ne risquerai pas une vie innocente.
Artık saldırı işini bir kenara bıraktığına göre çocuklarımız hakkında görüşmemiz gereken bazı hususlar var.
Maintenant que tu as ça dans ton système, il y a des choses dont on doit parler au sujet de nos enfants.
Artık bir hava bükücüsünüz ve öğrenmeniz gereken yüzlerce yıllık bir kültür ustalaşmanız gereken bir yeteneğiniz var.
Vous êtes un maître de l'air. Vous avez des millénaires de culture à apprendre. Tout un art à maîtriser.
Sen artık bir hava bükücüsün ve bu dünyanın bir yaşayanı olarak sorumlulukların var.
Tu as maintenant une responsabilité en tant que citoyen du monde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]