Bah Çeviri Fransızca
2,192 parallel translation
Ne? Ne oldu?
- Bah quoi?
Ha siktir be.
Oh bah putain.
- Sil gitsin.
- Bah, supprime le.
Aklına bile getirme.
Bah, je ne pense pas.
- Yani hayvanlardan ve insanlardan.
Bah, avec les animaux et tout...
- Ama zordu.
- Bah, ça a été dur.
- Görecek ama.
- Bah, ça va être le cas.
Şey.
Bah...
♪ Bah ♪
♪ Bah ♪
♪ Not at all ♪ ♪ Bah, bah, bada, bada, dah ♪
♪ Not at all ♪ ♪ Bah, bah, bada, bada, dah ♪
♪ Da, ba-ba, bada, bah ♪
♪ Da, ba-ba, bada, bah ♪
♪ Bah, bah!
♪ Bah, bah!
Ama bazen tatlı yiyoruz bazen tuzlu.
Bah oui, des fois c'est sucré des fois c'est salé.
- evet, tam aradığımız kişi. ona sorsana - hayır!
- Bah oui, justement! Demande-lui. - Non.
eee.... ımm.
- Bah... - Euh...
Neyse, önemli değil.
Bah, peu importe.
İki dakika içinde orada olacağım.
Mmh, bah je suis branché par le tien, dans genre, deux minutes.
- Gelsene.
- Bah, viens.
Neredeydin?
Bah, t'étais où?
- Doğruyu söylüyor.
Oui. Bah alors!
Geceleri de o kadar kötü değil.
Bah, la nuit n'est pas si mal.
- O zaman izle!
- Bah regarde!
İlk kez tanımadığın biriyle yatmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorsundur.
Bah tu sais ce que c'est de dormir la première fois avec un inconnu?
Niye?
- Pourquoi? - Bah...
Ben kavgacı biri değilim yani...
Bah, je ne suis pas guerrier, donc...
Kalp krizi geçirdi kendisi.
bah, il a eu une crise cardiaque.
Evet...
Bah oui...
Bir şey değil.
Ah, bah de rien
Mini gelmemizi istedi, ama biz emin olamadık...
Bah... Mini nous a dit de venir, mais... On était pas très sûrs...
- Hayır. Ama, evet, lütfen.
Ah bah c'est pas de refus!
Gitmedi.
Oh bah, il est là.
Ha, ha. Sağol.
Oh bah, merci!
Biz gidiyoruz.
bah... bon on décolle.
Peki, ben umursuyorum.
Bah moi si.
Aynı Batman ve benim gibi.
Pareil pour Batman et, bah, moi.
Basit bir yangın sizi Superboy'a yönlendirdi.
- Bah, un simple incendir nous a mené à Superboy.
Baloya tek gideceğim, ama Magda'yla dans edeceğim.
- Bah en fait je danserai avec Magda, mais je viendrai seul.
- Bana bağırma!
- Bah voyons!
- Yolda gidiyoruz, değil mi?
Bah oui on est sur la route, non?
Brody'nin bağlantısı değil yani.
Ah, ok, bah c'est pas le contact de Brody.
Sadece sen değil.
Ouai, bah t'es pas la seule.
- Kahve içmişsin.
Bah, ça goute le café.
Evet.
- Bah oui...
Markus Lundell. Burada çalışıyor.
- Bah euh, Markus Lundell... qui travaille ici.
Biz beraber çalışıyoruz! Benimle nasıl görüşmeyeceksin?
- Bah, on travaille ensemble!
Yine de ona o zevki yaşatmayacağım.
- Humph. Bah, je ne lui donnerais pas cette satisfaction
- Polisin işin içinde olduğunu sanıyorum.
- Si la police est impliquée. - Bah oui!
- Birinin içmesi gerek. - Senin yardım edeceğin yok.
Bah, vu que tu veux pas m'aider...
- Kız gibi!
- Bah, en fille!
- Eğlendiniz mi?
- Bah! Tu t'es amusée?
Ne var?
Bah, quoi?
bahar 54
bahis 16
bahşiş 20
bahçe 17
bahse girerim 297
bahçede 37
baharda 16
bahse girer misin 24
bahis mi 16
bahisler 36
bahis 16
bahşiş 20
bahçe 17
bahse girerim 297
bahçede 37
baharda 16
bahse girer misin 24
bahis mi 16
bahisler 36