English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bitir onu

Bitir onu Çeviri Fransızca

129 parallel translation
Hadi, içip bitir onu. O zaman Kendini daha iyi hissedeceksin.
Tiens, bois, tu te sentiras mieux.
- Bitir onu Stoker!
Descends-le!
Andreika, bitir onu.
Andréïka, tu bouches.
Bitir onu.
Achève-le!
- Bitir onu! Bitir onu!
Achève-le!
- Bitir onu!
Achève-le!
Bitir onu Corey.
Vas-y, Corey.
Bitir onu.
Achève-le.
Bitir onu, Brok!
Finis-le, Brok!
Git, bitir onu.
Vas-y, pendant qu'il en est encore temps.
Bitir onu.
Tue-le.
Hayır, bitir onu.
Non, finis-la.
Bitir onu Sam.
Achêve-la, Sam.
Hadi Tanrım, bitir onu.
"Allez, Seigneur. Coince-le".
Bitir onu!
Termine!
"çok komik. kim olduğun önemli değil çok komik,. bitir onu!"
"Ça vous fait rire. Vous trouvez ça marrant. La salope!"
Evlen kızım evlen. Evlen de bitir onu!
Oui, mariez-vous et finissez-en avec ça!
Bitir onu artık.
Maintenant.
Bitir onu, Andre, git bitir onu.
Vas-y, André, attaque.
Onu, "valilere" çevir ve geçen haftaki at hırsızlarınınki gibi bitir.
Mettez "gouverneur" à la place et écrivez la même fin que pour les voleurs de chevaux.
- Bitir onu.
- Finissez-le.
Onu yere indirince şansını zorlama. İşini bitir.
Quand le type est au sol, ne prend pas de risque, achève-le.
Bu eylemini bitir, yoksa saldırması için zorlayacaksın onu.
Arrêtez cette action ou vous le forcerez à se battre.
Onu bu kez bitir. Asıl olay için güce ihtiyacın olacak.
Finis-le, garde tes forces pour le clou de la soirée.
Eğer onu görmek istiyorsan, giyinmeni bitir.
Si tu veux le voir, finis de t'habiller.
Bitir onu!
Achève-le!
Küçüğüm, bitir onu.
Petit enfant!
Onu yerine koy ve yemeğini bitir.
Repose ça et finis ton dîner avant.
Pekala. Arthur, hadi işini bitir, onu röntgen taramasına götürelim.
Finis ce que tu as à faire, et emmène-le en radiologie.
Hakla onu. İyice hakla - işini bitir.
Règle-lui son compte.
Onu oyunlar için eğit. Umut etmesini sağla ve sonrada işini bitir.
Il est assez fort, mais je veux qu'il soit traité comme les autres.
Şampanya içiyorsun, güzel, sen onu bitir, ben de...
Tu bois du champagne, c'est bien. Bon, tu finis, et...
Onu haklamak istiyorsan buyur... bitir işini.
Si tu veux la buter, vas-y... bute-la.
Vur onu, işini bitir.
Descends-le, qu'on en finisse.
Bak, sen işini bitir de hele ben onu tekrar buzdolabına sokarım.
Terminez ce travail, et je le renvoie au congélateur.
Bu işi hemen bitir John. Yakala onu.
Attrape celui-ci vite fait, John.
Önce onu bitir, müşteriler yoldadır.
Il reste la manche. Termine d'abord celle-ci. Le client va arriver.
Onu bitir ve eve git.
Finis celle-ci et rentre chez toi.
Onu kabul ettir ve Vucelich'in veri belgelerini bitir.
Fais-la hospitaliser et termine les fiches de Vucelich.
Onu iyice yumuşat, ve sonra bitir işini!
Tu la tranquillises et ensuite tu passes à l'action!
Onu bul ve işi bitir... çünkü kimse benden bir kaybeden yapamaz.
Personne ne me bat, moi.
Onu kentin dışına götür ve işini bitir!
Sors-le de la ville et achève-le!
Ve sonra da onu kent dışına çıkarıp işini bitir!
Après, tu le sors de la ville et tu l'achèves!
Bitir onu.
Il faut l'achever, maintenant!
BİTİR ONU
Y en a pour une seconde.
- Öldür onu! - Bitir işini!
- Tue-la!
Onu bulduğunda işini bitir dostum. Tamam mı?
Pour l'instant, t'es mort ici!
Onu sallandırmak için buraya getir Ve kendi kendini bitir!
Appuie ici pour que ça vibre et finis toute seule!
- Onu bitir.
- Tu vas te le faire, mec.
Birşey söylüyorsan bitir onu
J'ai obtenu un pique, donc je jette un pique.
Onu bul ve geri kalanını bitir!
Trouve-le et dévore le reste!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]