English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Onun adı ne

Onun adı ne Çeviri Fransızca

753 parallel translation
Onun adı ne?
Et son nom à lui?
Onun adı ne?
Quel est son nom?
Yaşlı adam mı? Onun adı ne?
Comment l'appelez-vous...
Onun adı ne?
Et lui, c'est qui?
- onun adı ne? - adı mı?
Quel est son nom?
onun adı ne, Fabian?
Quel est son nom?
Onun adı ne?
Son nom?
Yolun başında bir kasaba gördüm, onun adı ne?
Comment s'appelle la ville qui est un peu plus loin?
Onun adı ne?
Comment s'appelle-t-elle?
Onun adı ne?
Nom de Dieu! Qu'est-ce que...
Onun adına ne kadar özür dilersem azdır.
Je ne sais pas ce qui l'a pris. Veuillez l'excuser.
Bir kez daha söylüyorum! Hiçbir zaman onun adına çalışmadım. Aylardır onunla ne görüşüyorum ne de haber alıyorum!
Je n'ai jamais travaillé pour lui et ne l'ai pas vu depuis des mois.
Adınızı söyleyene kadar onun hiçbir şeyi yoktu.
Entre nous, plus rien ne semblait lui importer... jusqu'à ce que je cite votre nom alors il s'est emporté.
Bay Peabody onun avukatı. - Teyzenin adı ne?
- Le nom de votre tante?
Onun adını dikkate almayan bir anneyle bırakacağımı sanıyorsan, yanılıyorsun.
Je ne la laisserai pas... à une mère perdue de réputation!
Neden berber dükkanını onun adına kiraya vermiyorsun?
Pourquoi ne pas louer sa boutique?
Sizi çürümüş solucanlar. Onun adını ağzınıza almayın.
Vous ne méritez pas de prononcer son nom.
Biliyorsunuz, Kont onun annesinden oldukça yaşlıydı ki annesinin asla bir daha adı anılmamalı.
Le Comte était plus vieux que sa mère, vous ne devez pas le répéter.
Benim duyduğum, sadece bir aktris var mesela. Ve umuyorum ki bir daha onun adını duymam.
Moi, je n'ai connu qu'une seule actrice, et j'espère ne plus jamais la voir.
Bu evde onun adını ağzına alma!
Ne prononcez pas son nom ici!
Saçındaki parfüm.Adı ne onun?
Ton parfum... qu'est-ce que c'est?
İspanyol Kayası'nda onun adını anma bence.
Surtout, ne cite pas son nom à Spanish Bit!
Sen halamın oğlusun ve, onun adına yaptığın aptallığı affetmeye de hazırım ben. Ama valiliğin, hileli mali işlerinin yuvası olmasına asla izin veremem.
Je veux bien pardonner tes bêtises, mais jamais le vice ne pénétrera chez moi.
Bak seninle bir anlaşma yapalım. Sen oyuncu rehberinde onun adına bak ben de sana polise ne anlattığımı söyleyeyim.
Fouille le Tout-Cinéma... et je te le dirai.
İnsanlar bir gün onun tablolarını seyredecek, ve adımı öğrenecek, ve düşünecek : "Geriye hiçbir şey bırakmadan ölmüş olmaları ne acı."
Un jour, le monde verra des portraits d'elle et de moi et ils se diront : "Dommage qu'ils n'aient rien laissé derrière eux."
Sözümü hiç sakınmadım ama onun adıyla ağzımı kirletmem.
Je ne mâche pas mes mots d'habitude, mais pas question que je dise son nom.
Aksi Adam'a gelince, adını bile anma. Onun gibi asla olamazsın.
Ne parle pas d'Huxley, tu n'es pas digne de lui.
Olmuş şeylerden bahsediyorum azizim, bir tanesi savaş sırasında bulundu. - İşgal sırasında. - Adı ne onun?
L'une des mouchardes est revenue ici pendant l'occupation.
Hapisteki adamdan ne haber? Hani buraya gelme sebebin olan adam, adı neydi onun?
Et ce type que vous êtes venu voir?
Onun adı geçmeyecek.
Ne citez pas de nom.
Onun adına konuşacak olursam kin veya imkansız sadakat gibi bir kederle kendine cefa verme derdi.
Il te dirait, j'en suis sûr... qu'il ne faut pas souffrir... pour de vaines idées.
Onun öldüğünü henüz bildirmedim. Adı Nicole'dü.
Je ne l'ai pas encore dénoncée, elle s'appelait Nicole.
Yeterince nazik olamadığı için onun adına özür dilerim.
Je suis désolée, mais elle ne peut pas vous recevoir. Très bien.
Son kez bir kadını dağlara götürdüm o da bana ne varsa, söyledi durdu. Ah, ah nerede, adı neydi onun?
Ça fait longtemps que je veux te parler de...
Canım annem! Tarihçiler onun acımasız bir diktatör olduğunu yazacaklar, ama bir devir onun adıyla geçti, ve kimse onun ölmüyle hangi krizlerin tetiklenebileceğini henüz bilmiyor.
L'histoire dira qu'il fut un dictateur cruel, mais toute une époque reste liée à son nom et nul ne peut prévoir les crises profondes que sa disparition va provoquer.
Kutsal saydığın her ne ise, onun adına bırak bu işi!
Au nom de ce qu'il y a de sacré pour vous, arrêtez.
Ne yaptım da senin onun evine gitmene yol açtım, adı her neyse... - Jake.
Qu'ai-je fait qui t'a incité à aller chez ce, comment déjà, connard?
Onun adını manşetlerden uzak tutabilir sanarsın.
Il ne devrait pas laisser parler d'elle.
- Onun adı Şişko değil.
- Il ne s'appelle pas gros lard.
Sana söz... Bir daha onun adını zikretmeyeceğim.
Je vous promets de ne plus jamais prononcer son nom.
Onun adına ne yapmam gerektiğini söyle bana...
Que dois-je faire en son nom?
Ne dediği umurumda değil. Artık onun adını duymak istemiyorum. Gelin haydi.
Je ne veux plus entendre son nom!
Onun adını bilmiyorum.
Je ne connais pas son nom.
Ve onun adı Lejiana'ydi, ve Bayan Roat'un da adı aynı.
Et elle s'appelait Lejiana et ne peut être que Mme Roat.
Kimse onun adına karar veremezdi.
Personne ne décidait à sa place.
Ayrıca onun adını büyük harflerle Dernek Defteri'ne yazdık.
et on a écrit son nom dans le Grand Livre en lettres majuscules.
Öyleyse ilk önce onun ölmesi için bizim bir adım atmamız gerekiyor.
Je ne vois qu'une solution : Assurons-nous qu'il soit mort avant.
Ama çarpmaz, çünkü onun adına konuşuyorum.
Il ne le fera pas, car c'est moi qui parle en son nom.
- Ad ne? - Onun mu?
- Quel est son nom?
Ama ne garip onun adı da Roger'dı, daha önce tanıştırılmışım.
Mais maintenant que j'y pense, il s'appelait Roger, on me l'avait présenté une fois.
Onun gerçek adı ne? O nasıl biliyor?
Il sait pas, il me connaît pas!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]