Böyle bir şey olmadı Çeviri Fransızca
361 parallel translation
Şahit olduğum hiç böyle bir şey olmadı.
Le pire chasseur d'ours que j'ai eu.
Rio Arriba'da hiç böyle bir şey olmadı, bu iş bitince rahatlayacağım.
On n'a jamais rien vu de tel à Río Arriba, et je serai content quand tout sera fini.
Böyle bir şey olmadı.
Rien de tel n'est arrivé.
Bugüne dek böyle bir şey olmadı.
II n'y en a pas eu, jusqu'à aujourd'hui.
Asla böyle bir şey olmadı.
Personne n'est venu me l'dire.
Böyle bir şey olmadı, Frank.
Jamais, Frank.
Aslında, daha evvel böyle bir şey olmadı.
Ça ne s'est jamais présenté.
- Asla böyle bir şey olmadı. - Şu anda görüyorum onu.
Je vois son corps maintenant.
- Hayır, böyle bir şey olmadı.
- Je ne sais pas qu'est-Se qu'elle vous a raSonté...
Henüz böyle bir şey olmadı.
Jamais cela n'est arrivé.
Böyle bir şey olmadı diyorum size.
Comme je vous l'ai dit, il ne s'est rien passé.
Böyle bir şey olmadı.
Ce qui est faux.
Böyle bir şey olmadı.
Ça ne s'est pas passé comme ça.
Ben de, böyle bir şey olmadığını söylüyorum.
Ce n'est jamais tolérable.
Böyle bir şey olmadı.
Je vous jure que non.
Böyle bir şey olmadı. Limuzin, kadın, üst kapak falan yoktu...
Il n'y a rien de vrai : ni limousine, ni nana, ni toit ouvrant.
Bu resmi bir haber değil. Böyle bir şey olmadı.
Ceci n'est pas officiel, donc pas arrivé.
Aslında böyle bir şey olmadı.
Et ça ne s'est pas fait.
Daha böyle bir şey olmadı.
Ca ne m'est jamais arrivé.
Böyle bir şey olmadı.
- Ce n'est jamais arrivé.
Böyle bir şey olmadı.
Il ne s'est rien passé.
Belki de böyle bir şey olmadığı içindir!
Parce qu'ils ne l'étaient pas, peut-être?
- Ve bir daha da böyle bir şey olmadı mı?
- Ça s'est reproduit? - Jamais.
Hayır, böyle olmamalı! Böyle bir şey olmadı!
Non, c'est pas en train d'arriver!
Böyle bir şey olmadı.
Ça n'est jamais arrivé!
Böyle bir şey olmadı.
Ce n'est pas arrivé.
İşte böyle, gördün mü? Bir şey olmadı, değil mi?
Vous voyez, ça ne fait pas mal!
Bundan böyle, orada bir şey olmadığını varsayacağım.
Désormais, je prétendrai qu'elle n'existe pas.
Böyle bir şey yapmamalıydım, biliyorum, ama kimseye bir zararı olmadı. Çünkü bahsi ben kazandım.
Je n'aurais pas dû le faire, mais ça n'a fait de mal à personne... parce que...
Ama böyle bir şey İskenderiye'de hiç olmadı.
Mais ce genre de chose n'est jamais arrivé à Alexandrie.
Daha önce hiç sahip olmadığın bir şey için nasıl böyle kin bürüdün?
Comment se venger de quelque chose que l'on n'a jamais eu?
Elbette burada değilim. Çünkü böyle bir şey asla olmadı.
Bien sûr que je ne suis pas là, puisqu il ne s'est rien passé.
Daha önce böyle bir şey hiç olmadı.
On n'a jamais rien fait de pareil.
Böyle bir şey hiç olmadı.
Ce n'est jamais arrivé..
Böyle bir şey hiç olmadı.
On n'en a jamais eu.
Vampirler hakkında bir şey bilsen, böyle olmadığını anlarsın!
C'est tout ignorer des vampires!
Böyle bir şey asla olmadı.
Un truc comme ça ne pourrait jamais m'arriver.
Ama benim hiç böyle bir şey yapma şansım olmadı. Çünkü annem savaş boyunca pek iyi değildi.
Je n'ai pas pu en faire autant parce que mère était malade.
Bak, böyle bir şey olsa bile, ki olmadı... sence, benim bundan haberim olmaz mıydı?
Même si c'était arrivé, je ne suis pas forcément au courant.
Tarihte böyle birşey söz konusu olmadığından kurt herhangi bir şey yaptığında, insanı kuduz yapabilir- - çılgınca. "
Parce que jamais dans l'histoire un loup n'a attaqué un humain à part s'il avait la rage "
- Ama Blanche tipindi. - Böyle bir şey asla olmadı.
Blanche l'était.
Yırmı yıIdır görevdeyim böyle bir şey olmadı.
20 ans de police et je me suis jamais autant amusé.
Tatlım, ben olsam, bunun çok gurur verici olduğunu ama henüz böyle bir şey için hazır olmadığımı söylerdim.
Je dirais juste à ce garçon que tu es très flattée mais que tu n'es pas prête pour ce genre de choses.
Daha önce böyle bir şey hiç olmadı.
C'est la 1ère fois Nous nous disputons.
Biliyor musun Lloyd, ne zaman senin artık salak olmadığını düşünsem gidip böyle bir şey yapıyorsun ve kendini affettiriyorsun!
Tu sais, Lloyd? Au moment où je me disais qu'on pouvait pas être plus con, tu t'arranges pour faire ça et tu te rachètes complètement.
Daha önce böyle bir şey hiç olmadı.
Nous n'avons encore jamais eu ça.
"Daha önce hiç olmadı böyle bir şey."
"Je ne me suis jamais sentie comme ça"
Dışardaki insanlara yanlış bir şey yapmadığımızı, suçlu olmadığımızı ve böyle yaşamayı hakketmediğimizi hatırlatmak istiyorum.
Je veux rappeler au monde que nous n'avons rien fait de mal, que nous ne sommes pas des criminels et ne méritons pas ça.
Asla böyle bir şey olmadı!
- Je n'ai rien fait de Ia sorte.
Böyle bir şey olup olmadığıyla ilgili LAPD istihbarattan haber var mı?
Des nouvelles du service de renseignements de la police? - Pas encore!
Böyle bir şey hiç olmadı, asla tatminsiz bir müşterimiz olmadı.
Nous n'avons pas eu de clients non satisfaits.
böyle bir şey yok 21
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir şey olmadı 105
böyle 531
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir şey olmadı 105
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böylesi 17
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42
böyle gelin 49
böylesi 17
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42