English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Böyle konuşmamalısın

Böyle konuşmamalısın Çeviri Fransızca

103 parallel translation
Böyle konuşmamalısın.
Cesse de dire des balivernes.
Böyle konuşmamalısın.
Ne parle pas comme cela.
Böyle konuşmamalısınız.
Ne parlez pas de la sorte.
Böyle konuşmamalısın.
Je me sens mal quand tu dis ça.
- Onun karşısında böyle konuşmamalısın.
- Tu n'aurais pas dû dire ça devant lui.
- Onunla böyle konuşmamalısın. - Alo.
Pourquoi prenez-vous toujours ce ton avec lui?
- Böyle konuşmamalısın.
Arrête, s'il te plaît, Joe.
Böyle konuşmamalısınız, Komiser. Yetkinizi aşıyorsunuz.
Vous abusez de votre autorité.
Hayır. Ama böyle konuşmamalısın.
Non, mais tu ne devrais pas dire ça.
Onunla böyle konuşmamalısın.
Ne blasphème pas.
Kanun koruyucularına karşı böyle konuşmamalısın.
Ne te moque pas des défenseurs de la loi. Je dis ce que je veux.
Böyle konuşmamalısın.
Il ne faut pas parler comme ça.
Böyle konuşmamalısın.
Il ne faut pas dire ça.
Böyle konuşmamalısın. Bu herkesi üzer.
Parle pas comme ça, ça les énerve tous.
Böyle konuşmamalısın!
Tais-toi.
Biz dostuz, Burton ; ama onun hakkında böyle konuşmamalısınız!
Nous sommes de vieux amis, mais ne parles pas de mon fils en ces termes.
Dr. Burton hakkında böyle konuşmamalısın.
Tu ne devrais pas parler comme ça du Dr. Burton.
Hayır, hayır, sevgili Kohler. Böyle konuşmamalısınız.
MON CHER KOLLER, NE DITES PAS ÇA.
Hayır, Earl. Böyle konuşmamalısın.
Ne dis pas des choses comme ça.
Hayır, böyle konuşmamalısın.
Ne dis pas ça.
- Böyle konuşmamalısın.
Tu ne dois pas parler comme ça.
Böyle konuşmamalısın!
Prenez des sushis.
Böyle konuşmamalısınız! Eğer elimizden geleni yaparsak, Dünyaya barış hakim olur
Si chacun fait de son mieux, la paix reviendra.
Böyle konuşmamalısın baba.
Ne dis pas n'importe quoi.
Zavallı çocuk hakkında böyle konuşmamalısın.
C'est pas beau de parler comme ça de cette gamine.
Böyle konuşmamalısın, Blix.
Tu ne devrais pas parler ainsi.
Böyle konuşmamalısın.
Tu n'as pas à en parler.
Böyle konuşmamalısınız, Bayan Buckley.
Reprenez-vous, je vous en conjure.
Lucy, nişanlım hakkında böyle konuşmamalısın.
Lucy! Tu ne devrais pas parler ainsi de mon fiancé.
- Efendimizle böyle konuşmamalısın.
On a pas le droit de parler au "Maître", de cette manière!
Böyle konuşmamalısın, Stig. Sen de bir bilim adamısın.
Ne dis pas ça, tu es aussi un scientifique.
Böyle konuşmamalısın.
On ne parle pas sur ce ton.
- Böyle konuşmamalısınız.
- Ne parlez pas comme ça.
Artık benimle böyle konuşmamalısın.
Tu ne peux plus me parler ainsi.
Lily, böyle konuşmamalısın.
Ne parlez pas comme ça.
- Böyle konuşmamalısın oğlum.
- Ne parle pas ainsi, mon fils.
Böyle konuşmamalısın.
Tu ne devrais pas dire ça.
Dur bakalım bayan! Babanla böyle konuşmamalısın.
Ne parle pas ainsi à ton père!
Yumi, onunla böyle konuşmamalısın..... onu senin velin..
C'est pas une façon de parler... à son tuteur!
- Baban hakkında böyle konuşmamalısın.
- Tu ne devrais pas dire ça de ton père.
Annenle böyle konuşmamalısın.
Tu ne parlerais pas à ta mère comme ça.
Böyle konuşmamalısın.
Ce n'est pas bien de dire ça.
Hakim olduğun için böyle konuşmamalısın.
Parle pas comme ça, t'es juge, maintenant.
Böyle konuşmamalısın.
Puis vous commencez à glisser.
Böyle konuşmamalısın.
T'es pas censée dire ça.
Böyle konuşmamalısın.
Il n'y a pas d'autre solution.
Sesiniz çok çıkıyor efendim. Böyle konuları halk içinde konuşmamalısınız.
Excusez-moi, vous ne devriez pas parler de ça en public.
Hey, böyle konuşmamalısın. Doğru değil.
Ne parle pas comme ça.
Böyle kaba konuşmamalısın.
Tu ne devrais pas être si dur.
Böyle dobra dobra konuşmamalısın.
Tu n'as pas besoin de le dire si brusquement.
Konuşmamalısın. Böyle davranma. Kaba olmamalısın gitmek senin tercihindi.
Si tu loues les salles pour un mariage, tu paies que le buffet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]