English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bırakın artık

Bırakın artık Çeviri Fransızca

559 parallel translation
Bırakın artık bunları.
N'y revenons plus.
Benimle kedi fare oyunu oynamayı bırakın artık.
Arrêtez de jouer au chat et à Ia souris.
Bırakın artık. Parçaları bulup, oluyorsa tamir edin ve Robert'a gözyaşlarını silmesini söyleyin.
Bon, voyez si vous pouvez recoller les morceaux, et rassurez Robert.
Hey, bırakın artık şu pencerelerden bağırıp çağırmayı.
Et cessez de crier par les fenetres. C'est vulgaire.
Bencilliği bırakın artık.
Arrêtez de vous occuper des autres.
Pekala, ishal ilaçlarını bırakın artık.
Distribuez la quinine.
Pekala evlat, onu bana bırakın artık.
Bien, les gars, laissez-le-moi.
Pekala çocuklar, bırakın artık. Canınızı kurtarmaya çalışın!
Laissez tout, et chacun pour soi!
Pekala Bay Dancer, bırakın artık şu don meselesini.
Écoutez, abandonnez ce slip.
Bırakın artık, zarar vereceksiniz.
Arrêtez, on va l'abîmer.
Bırakın artık şu işi.
Voyons comment tu te sortiras de ça.
Sizinle işim bitti, beni rahat bırakın artık.
Alors laissez-moi tranquille.
Boşuna mermi harcıyorsunuz. Bırakın artık!
Vous gaspillez les munitions!
Tanrı aşkına bırakın artık.
Mais vous allez arrêter, bon sang!
Tamam beyler, bırakın artık.
OK, les gars. On arrête.
Beni rahat bırakır mısınız artık?
- Tu vas me laisser tranquille?
Seyahat etmek istemiyorum! Tanrı gibi davranması bırak! Artık avarelik etmek istemiyorum.
Inutile que tu fasses tant d'histoires parce que je n'ai plus envie de vagabonder.
Artık tamamen öldüğüne göre yalan söylemeyi bırakıp gerçeği söyleyebilirim.
À présent, je n'ai plus besoin de mentir.
Artık beni rahatsız etmeyi bırak, sana fırça çekmeden git ve uyu.
N'insiste pas et va te coucher avant que je me fâche.
Artık her şeyi bana bırakın.
Je me charge de tout.
Yeter, bırakın artık kavga etmeyi.
Arrêtez de vous battre!
Gelelim üçüncüye, Laertes. Ama bırakın şakayı, gösterin artık kendinizi.
Laërte, vous vous amusez.
- Düşünmeyi bırakır mısın artık?
N'y pense pas, tu veux?
Bu centilmenler lafını bırak artık, defol git buradan.
Assez! Sortez d'ici. - Vous aussi.
Yaşlı adam sevdasını bırak artık.
Ce n'est pas de l'amour.
- Lütfen artık bana izin verin. Lütfen bırakın beni.
Je vous en prie, laissez-moi.
Ama ben meraklı insanları sevmem, ve ödül avcılarını da. - Kendin için üzülmenin dışında fazla bir şey sevmiyorsun. - Artık beni rahat bırak.
 Mais je n'aime pas les curieux  ni les chasseurs de prime.
Toby'yi artık senin ellerine bırakıyorum. Ona iyi bakacağını biliyorum. Zaman zaman bana yaz e mi?
Je te laisse Toby tu vas bien t'en occuper il faut m'écrire de temps en temps et me dire comment il va.
Bırakın şu salak topu artık!
Arrêtez avec ce ballon!
Lütfen artık numarayı bırakın.
S'il vous plaît, arrêtez de feindre.
O konuyu düşünmeyi bırak artık.
N'y pense plus.
Lütfen, Ernst. "Bir zamanlar" konuşmalarını bırak artık.
Ernst, pas de vaine nostalgie!
Beni izlemeyi bırak. Sıktın artık!
Je n'en peux plus, j'en ai assez.
Artık bırakın da işimi yapayım.
- J'ai du travail à faire.
Bırakın huzur içinde yaşasınlar, onlar artık Romalı!
Laissez-les vivre en paix, ils sont romains à présent!
Artık beni rahat bırakın. Çekip gidin buradan.
Foutez le camp et foutez-moi la paix!
Martini kadehinden dışarı zeytinleri taşan, ıstıraplı sarhoş kadını oynamayı... ve acıklı hikayeler anlatıp herkesi sıkmayı bırak artık.
La femme désespérée... qui noie son chagrin dans l'alcool...
Tamam, bırak artık içmeyi. Ormanda sızıp kalacaksın sonra.
Arrête, sinon tu vas dormir!
Şu dokunulmaz aziz edalarını bırak artık.
Fini de jouer sur notre petit nuage.
Artık onu bana bırakın.
Attendez dehors.
Buradan sessizce gidin... ve artık karımın peşini bırakın.
Filez, et ne revoyez plus ma femme!
Bırak artık düşünmeyi, Başarısız olduk işte.
N'y pense plus. C'est le passé.
) Ne de olsa kurucu babamız. Bırakın da o kadar olsun artık.
Disons qu'il a un sacré tempérament.
Lütfen, efendim, artık beni yalnız bırakın.
Je vous en prie, laissez-moi maintenant.
- Sürülerinizi dağıtsın, çiftliklerinizin çitlerini yıksın artık tak etti, bırakın beni çünkü ben gidiyorum.
Qu'il disperse votre bétail dans la nature, qu'il démolisse les clôtures de vos ranchs, je m'en tape, mais laissez-moi passer parce que moi j'y vais.
Rahat bırakın artık!
- Bon, silence maintenant!
Artık beni rahat bırakın.
Allez-vous-en et laissez-moi.
Ama artık Ivan'ın peşine düşmeyi bırakıyorum. Artık sizin peşinizdeyim. Sizin peşinizdeyim, bu haftadan itibaren bu bölgeye ot girmeyecek.
Maintenant, je ne m'occupe plus d'Ivan, désormais, mais de vous!
Artık bırakın yayınlamayı,... yasaklı fikirleri tartışmak bile kabul edilemezdi.
Rien ne devait être édité, la doctrine interdite ne pouvait pas être discuté.
Eğer artık ortağın değilsem, Bırak kölen olayım
Ne me traite plus en ami. Je vais être ton esclave.
Asker ağzını bırak artık, babanla konuştuğunu unutma.
Cesse de me parler sur ce ton officiel, je suis ton pere.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]