Ciddi bir şey değil Çeviri Fransızca
279 parallel translation
Hayır, ciddi bir şey değil, sadece ufak bir sıyrık.
Rien de grave, une petite foulure.
Ciddi bir şey değil ama ne olur ne olmaz riske giremeyiz.
Bien sûr, docteur.
Aman Miriam. O kadar da ciddi bir şey değil.
Ce n'est pas si méchant que ça.
Ciddi bir şey değil, ufak bir kesik.
Ce n'est rien. Une petite coupure.
Sadece sorgulama. Çok ciddi bir şey değil.
Pour vous interroger, ce n'est pas grave.
Ciddi bir şey değil.
Rien de grave.
- Oh, ciddi bir şey değil.
- Rien de sérieux.
- Ciddi bir şey değil öyleyse. Hayır.
Rien de grave?
O kadar da ciddi bir şey değil.
Ce n'est pas si grave, mon petit.
Ciddi bir şey değil doktor narin olduğunu söyledi.
Rien de sérieux, mais le docteur dit qu'elle est fragile.
- Ciddi bir şey değil.
- Rien de grave.
Okuldan dönerken araba çarpmış. Ciddi bir şey değil.
Bobbie a été renversé par une auto en sortant de l'école.
- Hayır, hayır. Ciddi bir şey değil.
- Rien de grave.
Şu kız, Dusty, ciddi bir şey değil.
Avec Broutille, ce n'est pas sérieux.
- Endişelenme, ciddi bir şey değil.
Ce n'est rien, rien. Ne vous inquiétez pas, Madame.
Bir sıyrık, ciddi bir şey değil.
Ce n'est rien de grave. Allez-y.
- Hayır, ciddi bir şey değil. - Ruhsal ufuklarda karanlık bulutlar.
Quelques nuages sur l'horizon du psychisme.
Ciddi bir şey değil.
C'est sans importance.
O kadar ciddi bir şey değil, Baba.
Père, il n'y a rien de si grave.
- Merak etme. Ciddi bir şey değil.
- Ne t'en fais pas.
Yok, ciddi bir şey değil.
Mais non mais non, rien de grave.
Ciddi bir şey değil.
On repartira bientôt.
Ciddi bir şey değil.
L'ulcère n'était pas trop sérieux.
- Ciddi bir şey değil.
- Rien. Elle veut plein d'enfants.
- Ciddi bir şey değil Amiral.
- Rien de grave.
Ciddi bir şey değil, endişelenmeyin.
Ce n'est pas grave. Ne vous inquiétez pas.
Ciddi bir şey değil.
C'est pas grave.
- Henüz ciddi bir şey değil. Ama dediklerimi harfiyen yapmazsan olabilir.
Oui, si tu ne m'écoutes pas.
Ciddi bir şey değil, biraz yel almış, hepsi bu.
Rien de grave, ce n'est qu'un peu d'humidité.
Ciddi bir şey değil, gerçekten.
Ce n'est vraiment rien de sérieux.
Ciddi bir şey değil.
Je ne fréquente pas un endroit louche.
Fazla değil, sadece birkaç sıyrık. Ciddi bir şey değil.
Juste une égratignure!
Ciddi bir şey değil.
Rien de sérieux.
- Ciddi bir şey değil.
- Mais rien de sérieux!
Ciddi bir şey değil. Ama tatsız hissetmem için yeterli.
Rien de grave, mais c'était désagréable.
Ciddi bir şey değil.
Rien de bien grave.
Hayır, ciddi bir şey değil.
Non, rien de grave.
Evet, ciddi bir şey değil.
- Rien d'important.
Kavgada biraz boynumu incitmişim. Ciddi bir şey değil, ama...
Je me suis fait mal au cou, rien de grave, mais...
Ciddi bir şey değil.
Ce n'est rien.
Şimdi tek tedavi etmemiz gereken ufak bir kanama. Ciddi bir şey değil, ama ileride dert çıkarabilir.
Il faut surveiller cette petite ecchymose qui pourrait laisser des séquelles.
Ciddi bir şey değil mi?
C'est du sérieux?
Hayatım, ciddi bir şey mi? - Sana söyledim ya, önemli değil. - Başım döndü o kadar.
Rien qu'un petit étourdissement.
- Ciddi bir şey yok, değil mi?
Rien de grave?
Hayır, öyle bir şey değil. Ciddi bir şey. Bert'le ilgili.
Je suis sérieux, ca concerne Bert.
Böyle bir şeyi uydurmanın çok ciddi bir şey olduğunun farkındasın değil mi, evlât?
C'est une chose très sérieuse d'inventer quelque chose comme ça?
Ciddi bir şey değil.
Ce n'est pas grave.
Ciddi bir şey değil.
Mais non, mais non, rien de grave.
Ciddi bir şey değil.
Rien de grave Turner.
Ciddi bir şey olamaz, değil mi?
Ça ne doit pas être bien sérieux.
- Ciddi bir şey değil.
Rien de sérieux.
ciddi bir şey yok 28
ciddi bir şey mi 40
bir şey değil 1063
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi ol 66
ciddi bir şey mi 40
bir şey değil 1063
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi ol 66