Dokundu Çeviri Fransızca
1,334 parallel translation
- Ne? Dolaşıyormuş gibi yaptı ve Hyeon-bin'in eline dokundu.
Il prétendait faire le tour de la classe, et en a profité pour toucher la main de Hyun-Bin.
Mahrem yerime dokundu.
Il m'a touché mon truc privé.
Bence ona çok zararı dokundu.
Je crois que ça lui a fait beaucoup de tort.
Oraya gitmenin iyilikten çok zararı dokundu.
Je n'aurais pas dû venir. Ça m'a fait plus de mal que de bien.
Bu korkunç parçalanma olayı pek çok insanın sinirlerine dokundu.
Cette mutilation ignoble met à cran pas mal de monde.
Bak, şarkın bana çok dokundu.
Ecoutez, votre chanson m'a beaucoup émue.
Herkese dokundu.
Et je ne suis pas la seule.
Doğrusu çok dokundu, neredeyse ağlayacaktım.
Honnêtement, j'ai été si touché que j'ai presque pleuré.
Avcı sana dokundu.
La Tueuse t'a touché.
- Az önce faydan dokundu, dostum.
- Tu viens juste de te rendre utile mon ami - Ouais?
Bena çok yardımları dokundu.
Ils ont bossé pour le Veilleur.
Hey, dostum! Kıçıma dokundu! Birisi onu buradan çıkarsın!
Il m'a touché les fesses!
Melek tam olarak nerenize dokundu?
- Où exactement l'ange t'a-t-il touché?
Teriyaki mi dokundu?
Le teriyaki?
Ethan... Bayan Owens sana hiç dokundu mu?
Ethan, Mlle Owens t'avait touché?
Bunu planlamamda bana büyük yardımı dokundu.
Il m'a aidée à tout organiser.
- Yardımı dokundu mu?
- Ca a aidé?
Ayağıma bir şey dokundu!
Quelque chose a effleuré ma jambe.
Aşk hakkında konuştu ve bana dokundu. Ama ben şımarık hissettim ve aşk için lekeliyim. Ayrıca, hala Diana'nın tüm rastgele zulümleri için kafasına takılmış durumdayım.
J'avais commencé, et je devais mener ce voyage à son terme... même si je craignais une fin tragique.
Lucy birisine dokundu! Dokundu!
Lucy en a touché une!
Ona dokundu.
Toucher.
Boşalmadan önce, bu ona dokundu. En son ne zaman ayık seks yaptığını hatırlayamıyordu.
Avant qu'il ne jouisse, quelque chose le frappa... il ne put se rappeler la dernière fois qu'il avait baisé sobre.
O ihtiyar sana dokundu mu?
Est-ce que le gars t'a touché?
- Dokundu mu, dokunmadı mı?
- Est-ce qu'il t'a touché?
Birşey dokundu sanırım.
J'ai trop mangé.
Bize çok iyiliği dokundu ve seni gerçekten seviyor.
Il a fait beaucoup de bien et il t'aime.
- Bu da sana dokundu, değil mi?
- J'ai touché un point sensible?
Çabucak geldiğin için teşekkürler Anya. Çok yardımın dokundu.
- Merci d'avoir fait aussi vite.
Adam tüm vücuduma dokundu. Hiç bir lif veya saç parçasını kaybetmek istemiyorum.
Le gars était sur moi, je veux pas qu'on rate un cheveu.
Adam sana dokundu mu?
Cet homme t'a touchée?
Şuradaki adam var ya hani gamzeli olan. Selam. Büyük yardımı dokundu.
Vraiment... et cet homme là-bas avec les fossettes... une aide énorme.
- Arabama dokundu. - Al'ın arabasına dokunma.
- Elle a touché à mon chariot.
Tamam geri dön. Bir bayan popona dokundu ve eldiven giymiyor. Geri dön.
T'emballes pas.
Ah, bana dokundu...
Elle m'a touché...
Buna kim dokundu?
Montrez-moi vos doigts!
- Bu telefona kimse dokundu mu?
- Ce téléphone a-t-il été touché?
Dr. Nathan'la konuşmamın çok yardımı dokundu.
Cela m'a beaucoup aidé de parler au Dr Nathan.
Aklımı mı kaçırdım yoksa Micheal bu bilgisayar bozulmadan önce ona dokundu mu?
Je suis fou ou Michael a touché l'ordinateur avant qu'il casse?
Bu konuda bana ne yararın dokundu?
Quel bien ça m'a fait?
Orta kısımlarımız birbirine dokundu.
Nos tailles se sont touchées.
Babana Sevgililer Günü kartını erken vermiştim... Orada mükemmel bir koca ve baba olduğu yazıyordu. Ve kafiyeliydi, ve belki de ona dokundu.
J'ai donné à ton père une carte pour la St Valentin... qui disait à quel point c'est un bon mari et un bon père... ça rimait, et peut-être que ça l'a touché...
Bızırına dokundu ve bana orayı yalamamı söyledi. Dilimi oraya koymamı, acele etmememi, yavaş yavaş yalamamı söyledi.
Elle se caresse le clito et me dit de le lécher, d'y mettre ma langue, d'y aller lentement, en faisant des petits cercles.
- Mandala dokundu.
Il a touché au "badaud".
- Neden kravatına öyle dokundu?
- Il fait quoi avec sa cravate?
Kim dokundu bana?
C'était quoi?
Bilmiyorum. Sanırım o yuppi yemekleri dokundu.
Je crois que cette nourriture de yuppie m'a achevée.
Kıçıma kim dokundu? Tekrar yap.
Recommencez.
Ona dokundu!
Il l'a touché!
Rygel, sana biri dokundu mu?
Rygel, est-ce que tu as été touché?
Çok yardımı dokundu.
Ça m'a beaucoup aidé.
Ne o gururuna mı dokundu?
- Un autre ami, Bob?
dokunma 267
dokun 68
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokunabilir miyim 37
dokun 68
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokunabilir miyim 37