Domuz Çeviri Fransızca
7,862 parallel translation
Sadece saçındaki yağ ile burnundaki domuz yağı kokusu var.
Juste de la graisse dans tes cheveux et l'odeur du saindoux dans le nez.
O zaman ben de seni domuz avına götürürüm.
Alors je t emmènerai à la chasse au sanglier.
- Kaz, domuz, inek.
Oie, cochon, vache.
Verger'ler günde 80.000 sığır ve mevsime göre 36.000 domuz kesiyor fakat bu kıyımın sadece görünen kısmı.
Les Verger abattent 86,000 bétails par jour et 36000 porcs, en fonction de la saison, mais ce n'est que le carnage public.
Domuz, diğer hayvanlar gibi değildir.
Un porc n'est pas comme les autres animaux.
Ölü bir adamı her domuz yer ; fakat canlı birini yedirmek için biraz... Eğitim gerekli.
Tout cochon mangerait un homme mort, mais lui faire manger un vivant, requiert une certaine... éducation.
Carlo'ya sizin için bir domuz kestireyim mi?
Puis-je demander à Carlo de tuer un cochon pour vous?
Senin arkadaşınmış, domuz için aynı şey söylenemez.
Un de vos amis, pas un ami du cochon.
Belki de domuz eti?
Porc, peut-être?
Bu et domuz eti değil.
Cette viande n'est pas du porc.
Uzun domuz bu.
C'est de la viande humaine.
Carlo'ya sizin için bir domuz kestireyim mi?
Puis-je demander à Carlo d'égorger un porc pour vous?
Babamla domuz fuarlarında yürüyüp rekabeti inceleyişimizi hatırlıyorum.
Je me souviens marcher dans les salons de porcs avec mon père, à la recherche de concurrence.
Mason Verger bir domuz ve birilerinin pastırması olmayı hak ediyor.
Mason Verger est un porc... et il mérite d'être le bacon de quelqu'un.
Babanın domuz yağı derinliğini nasıl ölçtüğünü göster bana.
Montrez-moi comment papa aurait mesuré la masse graisseuse d'un porc.
Domuz ahırında ayağım takıldı.
J'ai chuté dans la porcherie.
Domuz kulağından ipek çanta yapmaya çalışmak gibi bir şeydi.
C'était comme essayer de faire une aumônière en soie avec une oreille de porc.
Domuz gibi terliyorum... ve çok feci bir şekilde bologna aşeriyorum.
Je transpire comme un porc, et je meurs d'envie de manger de la mortadelle.
Ve pratik yapmak için bir şeyler gerekiyorsa halen elimizde hatırı sayılır miktarda domuz var.
Et s'il vous faut quelque chose sur lequel vous entraîner, nous avons toujours un assez grand nombre de porcs.
Domuz kullanamam.
Je ne peux pas les utiliser.
Sanıyorum ki bu domuz ağılına aşinasın buna daha uygun olarak "çukur" da diyorlar.
Vous êtes un habitué de cette porcherie, très pertinemment appelée "la fosse".
Bahçeye ekin ekebileceğimizi domuz ve tavuk bulabileceğimizi kaçmaktan ve leş yemekten kurtulabileceğimizi söylüyor.
Il dit qu'on peut cultiver la terre, trouver des cochons et des poulets. Arrêter de fuir et ramasser ce qu'on peut.
Domuz yüzünden mi?
Est-ce une décision de Fig?
Geyik, domuz, kurt gibi.
mais tu sais qui elles sont?
Nerede gibi kentsel alanlarda, gibi Burada Güney Kaliforniya'da... var çünkü... biz görmüyorum değil tarımsal işletmelerinin bir sürü Ama orta-Atlantik bakarsanız Maryland, Virginia, Kuzey Karolina, o bölge Ben tavuk çiftlikleri çok şey var biliyorum ve domuz çiftlikleri bir sürü Ve büyük bir atık meselesi.
Les zones urbaines, comme ici, en Californie du sud... Concentration des fermes industrielles... on ne voit pas ça, on n'a pas beaucoup de fermes agricoles, mais sur le littoral atlantique, dans le Maryland, en Virginie, en Caroline du nord, je sais qu'il y a beaucoup d'élevage de volailles et de porcs, et ils ont un gros problème de déchets.
Her yıl yaptığımız Yeşil Ödüller Büyüyen Ve biz, gıda yenilikçiler tanımak ve bu geçen sene Kazananlar biriydi sürdürülebilir bir domuz üreticisi, aslında Herhangi bir antibiyotik kullanmak değildir.
D'ailleurs, chaque année, nous décernons les Growing GreenAwards pour récompenser des innovateurs, et l'an dernier, l'une des personnes était un éleveur de porcs à développement durable, qui n'utilisait pas d'antibiotiques.
Biz yaklaşık 10 domuz tutmak kabaca A50 dönümlük alanda Ve biz bunları taşıma 10 dönümlük mera.
On garde environ 10 cochons dans une zone de 20 hectares et on les promène sur 4 hectares de paturages.
Bazı insanlar domuz kirli olduğunu düşünüyorum brüt, ama gerçekten onlar gibi.
On trouve que les cochons sont sales et dégoûtants, mais je les aime bien.
Ben bağ olmamalıdır, yani, ama biz güzel domuz olmak zorunda.
Je ne devrais pas m'attacher à eux, mais ils sont gentils.
- Bu domuz şimdi yaklaşık 7 ay eskidir.
- Ces cochons ont 7 mois. - C'est tout?
Bütün bu inekleri öldürmek olmadıysa ve onları yemek O zaman olmazdı Tüm bu inekleri doğurmak Biz inek yetiştiriciliği çünkü ve tavuk ve domuz ve balık. Onları ıslah ediyoruz Tekrar tekrar, acımasız.
Si l'on n'avait pas besoin de tuer toutes ces vaches pour les manger, on n'aurait plus besoin de les élever, puisqu on élève vaches, poules, cochons et poissons sans arrêt, sans relâche...
- Domuz.
- Un cochon.
Bir sebzeli omlet ve karaborsadan bulduğum domuz pastırması. İşte bu.
Une omelette pour végétariens et du bacon que j'ai eus au marché noir.
Küçük domuz, küçük domuz, içeri girmeme izin ver.
Petit cochon, petit cochon, laisse moi entrer.
Ya da domuz pirzolası.
Des côtes de porc?
Domuz pirzolasını sever.
Il aime ça.
Erkek Sağlığı grubumda bu tarz şeylerden bahsediyorlar. Hassas zamanlarda hassas davranmak önemlidir. O yüzden domuz pirzolası da yapabilirim.
Tu sais, à mon groupe de soutien, ils parlent de... il est important d'être sensible pendant des temps délicats, donc...
Yarına kadar bu domuz etlerini bitirmeliyiz.
On doit finir tout ce porc d'ici demain.
Sosis, yumurtalı, normal, kızartılmış ve ince dilim domuz eti.
Feuilletés aux saucisses, scotch eggs, bacon normal, bacon fumé, en tranches.
Domuz tava, jambon, hot dog, domuz yumurtaları, sucuk ve hamburger için et.
Jarret, tranches de jambon, hot dogs, boulettes, chorizo et Spam.
Çok fazla domuz eti yemeyen bir aile olduğumuz için şanslıyız.
Oh! C'est une chance qu'on soit une famille qui ne mange pas trop de porc.
Domuz etinden vaz geçtiğine inanamıyorum.
Je n'arrive pas à croire que tu abandonnes le bacon.
Sen domuz etinin kraliçesi gibisin.
Tu es comme la reine du bacon.
Domuz eti senin hayatın.
Le bacon, c'est la vie.
Fıstık ezmesi, reçel diet Cola ve domuz ayağı.
Beurre de cacahuète et gelée, soda light et pieds de porc.
Domuz ayağı benimdir bak.
Ces pieds de cochons sont à moi.
Domuz çok memnun görünüyordu.
Le porc a paru très satisfait.
- Bu parayı alacağız. - ve sanada yeni domuz kumbarası alacağız. - yasal domuz kumbarası.
On va se faire cet argent, et je t'achèterai une nouvelle tirelire cochon, une vraie tirelire cochon.
Domuz sucuğu sevdiklerine emin misin?
T'es sûr qu'ils aiment la saucisse?
Domuz pirzolası mı?
Je pourrais faire des côtes de porc.
Domuz pirzolası dediğini duydum.
Des côtes de porc?