English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kalbimin

Kalbimin Çeviri Fransızca

1,172 parallel translation
Harold öldüğünde kalbimin çok kırıldığını biliyorsun.
Tu sais, ça m'a fendu le cœur quand Harold est mort.
Dinle, sanki kalbimin içinde bir sürü diken varmış gibi.
Ecoutez. C'est un déchirement quotidien.
Burada kalmanıza kalbimin cömertliği nedeniyle izin veriyorum...
Ta présence ici, tu la dois à ma seule bonté de coeur, Becker.
Bu acılı olayları size anlatmazdım, ama kalbimin derinlerinden bunun, zaman içinde kardeşinizin acılarını azaltacağına inandım.
Je vous aurais épargné ceci, si je n'avais de tout cœur pensé que cela pourrait, d'ici peu, atténuer les regrets de Marianne.
Sessiz kalmak zorunda olmasaydım, senin de anlayacağın şekilde kırık kalbimin bir işaretini verirdim.
Si je n'avais donné parole, j'aurais pu donner preuve de mon cœur brisé.
"Kalbimin derinliklerinden."
" Loin de mon cœur
Fakat bu insanların da kendi kalbimin gücünü anlamalarını isterdim.
Mais j'aimerais vraiment atteindre leur propre coeur... avec mon coeur.
En azından geceleri ansızın uyanıp, kendi kalbimin sesinden başka ses duymadığım zaman kendime söylediğim şey bu.
C'est du moins ce que je me dis quand je me réveille en pleine nuit... et que je n'entends que le battement de mon coeur désespéré.
Neyse ki kalbimin üstünde İncil taşıyordum... Neyse ki bugün bu aşırı büyük haçı takmıştım.
Une chance que j'aie une Bible sur le coeur... et que je portais ce grand morceau de la vraie croix.
Ne mesaj ama. Kalbimin derinlerine isledi.
On peut dire qu'elle sait parler aux hommes.
Evet, kalbimin yarısı... ruhumun tümüne mal olanı.
Oui, mon demi-coeur qui m'a coûté toute mon âme.
O zaman bile onun kana susamış doğasının farkındaydım ama kalbimin onu değiştirebileceğini düşünmüştüm.
Je savais que c'était un sanguinaire, mais je pensais pouvoir le faire changer.
Kalbimin içinde her şeyi gizliyorum Söylemek istediğim şeyleri
Je cache au fond du coeur ce dont je brûle de parler
Sen delisin, sen şakacısın, sen kalbimin beğendiği birisin.
"Tu es fou, tu es un clown tu es un amour"
O benim kalbimin bir parçası.
Elle est une parcelle de mon coeur.
Ben de. Kaptan. "Kalbimin" bu konuyla pek ilgisi olmamasına rağmen.
Je compris que mes décisions de jeunesse m'avaient desservi.
Sen de benim sikik kalbimin bir parçasısın.
C'est moi qui t'ai fait!
Pasta geldi, gözlerim pırıldıyor. Kalbimin tellerinde müzik ritmi çalıyor.
Ce g ‰ teau a mis un Ž clat dans mes yeux... et un rythme musical qui fait vibrer les cordes de mon coeur.
O gece o kadar samimiydim ki kalbimin dediklerini duymazdan geliyordum.
Cette nuit je n'Ž tais pas tellement claire dans mes id Ž es... et je ne pouvais entendre ce que mon coeur me disait.
Kalbimin ateşiyle yağmur damlası bile yanar.
"Even the dewdrops seem to burn, with the fever of my heart"
Kalbimin çarpıntısı dinsin.
"And quieten the violent beating of my heart"
Kalbimin yanındaki.
Ma cicatrice... celle qui est près du coeur la blessure par balle...
- Kalbimin iyi olma şansı var.
- Peut-être que mon coeur va bien.
Kalbimin dersini aldığını sanırdım. İlk başlarda her şey güzeldir.
Mon coeur connaît pourtant la leçon, mais que c'est doux, une rencontre.
Kalbimin durduğunu.
Mon coeur s'est arrêté.
Hayatımın ışığı, kalbimin ateşi.
Lumière de ma vie, feu de mon coeur.
Kalbimin derinliklerine gömdüğüm diğer ben. Ya eğer... Ya o diğer kişilik aniden kendi başına hareket etmeye başlarsa?
Si quelqu'un d'autre en dehors de toi apparaissait brusquement et se mettait à rôder...
"Bedenimin izleyebilmesi için kalbimin ait olduğu yeri bulmalıyım."
"Je dois décider où mon coeur se sent bien avant que le reste ne suive."
Belki kalbimin uçuşta takılı kalması başarısızlığıma sebep oldu. Başka bir şeye sıçramalı. Asla tatmin etmedi.
Et ne pas y parvenir a peut-être laissé mon coeur en plein vol, bondissant d'une chose à l'autre, sans jamais être satisfait.
Bilmelisin ki, çok da uzun olmayan bir süre önce başlayan, ve inançlarınla güçlenen bu yolculuğun, devam etmesi için, tüm çarelerim tükenirken ve ve tüm umutlarım kararırken kalbimin derinliklerinde sana ait olan, hatıralarım ve deneyimlerim bana huzur veriyor.
Que tu puisses connaître mon coeur, le regarder, y trouver la mémoire et l'expérience qui t'appartiennent, qui sont toi, me réconforte maintenant que je sens mes amarres flotter et l'avenir s'assombrir pour la poursuite d'un voyage commencé il y a peu et recommencé avec une foi ébranlée et renforcée par tes convictions.
¶ Ama kalbimin gizli bir köşesinde ¶
* Mais tout au fond, là, dans mon cœur *
Sadece kalbimin sesine sadık olabilirim.
Je ne me fie qu'à mon coeur.
Şimdiden özledim seni, kalbimin kraliçesi.
Vous me manquez déjà, ma dame de coeur.
Eğer seni ararsam yağmurlu bir akşamüstünde aradığım için mutlu olur ve neşeli bir şarkı mırıldanır mısın? Eğer soruverirsem o soruyu kalbimin derinliklerinden der misin sen de "Haydi kaçalım ve mutlu mesut olalım" diye?
Si je viens te voir un jour de pluie, aimerais-tu que je vienne et que je te siffle une chanson et si je te demandais du fond du cœur, me dirais-tu
Kalbimin içi soğuk ve karanlık.
Il fait sombre et froid dans mon cœur.
Kalbimin içi soğuk ve karanlık anne.
Il fait froid et sombre dans mon cœur... Maman
Ayrıca, kalbimin sahibi hep sen oldun.
D'ailleurs, mon cœur t'a toujours appartenu.
Ondaki kalbimin düşünceleri ve mantığı var.
ur en elle guide ses pensées et ses sens. Elle aime mon c?
Sakın kalbimin sırlarını tahmin etmeye kalkmayın.
Ne présumez pas, Monsieur, des secrets de mon c? ur.
Onu görünce kalbimin durduğunu yazan aptal bir mektup değil bu.
Ce n'est pas qu'une lettre idiote pour lui dire que je l'aime.
Sokaktaki sesleri bile, yalnızca kalbimin sesini. "
Pas un bruit dans les rues, seuls les battements de mon coeur. "
" Kalbimin en gözde şairi Üstat Will.
" Monsieur Will, poète cher à mon cœur,
Sen kalbimin kiracısısın. Her zaman kiranı geciktirirsin. Ama seni çıkartmam mümkün değil.
Tu es le locataire de mon cœur, souvent caché au moment de payer le loyer, mais impossible à déloger.
Meltemin soluğu yüzümü okşuyordu hafifçe kalbimin yapraklarına fısıldar gibi "Hayat, narindir."
L'haleine de la brise était si douce au visage qu'elle semblait murmurer aux pétales du coeur, "Douce est la vie".
- Peki neden yaptın? Kalbimin "bum" yapmasına neden oluyor.
Parce qu'avec elle, mon coeur fait boum.
Lauren, çok tatlı ve hoş bir genç hanımsın ama kalbimin bir sahibi var.
vous êtes une jeune femme adorable... mais mon coeur est déjà pris.
Ve kalbimin acısı beni ziyarete geldi.
C'est une femme.
Demek kalbimin peşindesin.
- C'est donc mon coeur que tu veux?
Kalbimin yarısı seni tamamlayacak.
La moitié de mon coeur pour ranimer le tien.
Yalnızca kalbimin atışını.
Pas un bruit dans les rues... seuls les battements de mon coeur.
Kalbimin çağrısı bu yönde, Delenn.
Delenn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]