Kapatıyorum Çeviri Fransızca
1,577 parallel translation
Programı kapatıyorum.
J'amorce l'arrêt du logiciel.
Tecrübem olmayan konularda arayı çok çalışarak kapatıyorum.
Ce manque d'expérience est compensé par mon dur labeur.
Gözlerimi kapatıyorum, ve dua ediyorum geri dönebileyim diye...
je ferme les yeux, et je prie pour y retourner...
Tamam, bak, ben kapatıyorum. Logan'la romantik bir öğleden sonra planladık.
Je dois passer un après-midi romantique avec Logan.
Bak eğer dırdır edeceksen kapatıyorum.
Écoute, si c'est pour te plaindre, je vais raccrocher.
Kalbimin kapılarını kapatıyorum, Charlie.
Ça me fait trop de peine, j'en ai le cœur serré.
Kapatıyorum!
Disparaît. Entre.
- Kapatıyorum. - Kapatma.
- Je raccroche.
İdmanları kapatıyorum.
Le public n'est pas admis ici.
Adresi mesajla gönderiyorum. Sen tekrar itiraz etmeden kapatıyorum.
Je t'envoie l'adresse par sms, je raccroche avant que tu ne protestes encore une fois.
Bu konuyu kapatıyorum.
Mais je m'égare.
Kapatıyorum dükkanı.
Hé, toi, dégage, on ferme.
Gözlerimi kapatıyorum, ve şarkı sözleri düşünüyorum.
Je ferme les yeux et je pense aux paroles d'une chanson.
Ama kapatıyorum.
Mais je ferme là.
- Bu odayı kapatıyorum.
- Je vais sceller cette salle.
Gazı kapatıyorum.
J'éteins le gaz.
Kolumla nefes borunu kapatıyorum.
C'est mon bras qui appuie sur ta trachée.
Kapatıyorum.
Fermez-le.
- Yarasını kapatıyorum.
- Je ferme la lacération.
Şimdi kapatıyorum.
La réponse est non.
Kapatıyorum.
Oui, ok, je dois y aller.
Göğsü kapatıyorum.
Fermeture de la poitrine.
- Kapatıyorum. Kusura bakma.
J'ai pas le temps, désolé.
Bu kadar. Kapatıyorum.
Je vais raccrocher maintenant.
Kapatıyorum.
Je raccroche.
Dükkanı kapatıyorum.
J'ai baissé le store.
Şimdi kapatıyorum.
A plus tard... Merci.
Pekala, kapatıyorum.
Je vais raccrocher.
- Ben de kapatıyorum. - Hayır.
Je dois aussi vous laisser.
Kapatıyorum
- Tu es vivant. Je raccroche.
Artık kapatıyorum, Darcy.
Nous sommes en fermeture la.
Kapatıyorum.
Trop long. Je raccroche.
- Kapatıyorum.
- Il faut que j'y aille.
Sadece telefonu kapatıyorum.
Je fais juste raccrocher.
Ben de kapatıyorum!
- Suspendue!
Temel eğitim sırasında, görevin ilk yıllarında vakit bulamamıştım şimdi arayı kapatıyorum.
J'ai arrêté depuis en moment... je n'avais pas vraiment le temps pendant l'entraînement de base, les deux premières années de service, mais... je m'y remets.
Karşımda beni bekliyor, kapatıyorum.
Elle est devant moi. Et me regarde, faut que j'y aille.
Kapatıyorum.
Je te laisse.
Gözlerimi kapatıyorum, ama uykum gelmiyor.
Je ferme mes yeux, mais j'arrive pas à dormir.
- Dış kapıları kapatıyorum.
- Fermeture des portes externes.
Arka kapağı kapatıyorum.
Fermeture de l'écoutille arrière.
Tamam, kapatıyorum.
OK, je raccroche.
Kapatıyorum.
Je l'éteins.
Bazen, gözlerimi kapatıp, parmağımı böyle uzatıyorum.
Parfois, je ferme juste mes yeux et je choisis au hasard.
Fark ettim ki şimdi bile her şeyin kararını ona bırakıyorum. Bir çekmeceyi düzenlerken veya reçelleri kapatırken, ya da Martha'ya aşığa izin olmadığını hatırlatırken.
Je constate que je me réfère à elle maintenant quand je range un tiroir ou lorsque je bouche des conserves ou que je dois rappeler à Martha que les amoureux ne sont pas permis.
Ben... ben... bir dilim almayayım. Birazdan kapatıyorum.
Je ferme bientôt.
Tamam, kapat. Tabi, seni anlıyorum.
Vas-y, c'est bon.
- Kapat çeneni. Şiddet kullanmıyorum.
Je suis un non violent!
Kapatıyorum.
Je le referme.
Revirin etrafındaki bütün bölümlerin kapatıldığına dair raporlar alıyorum.
On m'informe que toute la section autour de l'infirmerie est condamnée.
- Kapatıyorum.
Je te laisse.
kapat 275
kapatın 81
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapattık 19
kapatın 81
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapattık 19