Kapı açık Çeviri Fransızca
3,188 parallel translation
Kapı açık.
C'est ouvert.
Kapı açık!
C'est ouvert
Kapı açık olunca satılık sandım.
La porte était ouverte. C'est pas la maison à vendre?
Evet, kapı açık olmalı.Sağdan devam et.800 m. ileride.
Oui, la clôture devrait être ouverte. Prenez à gauche. C'est à 800 m environ.
- Kapı açık. - Tamam, tamam.
- C'est ouvert.
Kapı açıktı. Böyle bir binada alışılmadık bir olaydır, size anlatırım.
La porte était ouverte, ce qui est inhabituel dans un bâtiment comme celui-là.
Kapı açık. Kapı açık.
C'est ouvert.
Kapı açık!
C'est ouvert!
Kapı açık!
"8 ouvert!"
Kapıyı öyle açık tutmaya devam ederseniz, bu sıçan büyük ihtimalle içeri girecek.
Tu gardes ta porte ouverte comme ça, Ce rat va probablement rentrer.
Açık bir kapı buldum. Numara 2124.
Porte ouverte au 24-21.
Phyllis, sorun olmazsa kapıyı açık bırakabilir misin?
Phyllis, voudriez-vous bien... laisser la porte ouverte?
Kapıyı aç artık!
Ouvre.
Kapıyı açık mı bıraktın?
Tu avais laissé ouvert?
Kapımın açık olduğunu söyleyin.
Ma porte est ouverte.
Gelmemi istemiyorsan, kapıyı neden açık bırakıyorsun o halde?
pourquoi laisses-tu la porte ouverte si tu ne veux pas que j'entre?
- Kapım sana hep açık.
- Ma porte t'est toujours ouverte.
Dikkat, acil çıkış kapısı sıfır yer çekiminde açılamaz.
Hublot de secours verrouillé... Tu fais quoi? On n'est pas censés l'ouvrir!
Ya kapıları açık tutup havayı dışarı çıkartırsak?
Et si on ouvrait les portes pour laisser sortir l'air?
Kapılar neden açık?
Qui a ouvert les portes?
Prometheus, ben Janek arka kapının açık olduğundan emin olun.
Prometheus, ici Janek Gardez le sas ouvert.
Neden kapın açık? Hıh?
Pourquoi ta porte est ouverte?
Kahrolası kapılar açık!
Les foutues portes sont ouvertes!
- Ön kapıyı açık bırakmışsın.
- Tu as laissé la porte de devant ouverte.
Artık kapı mı açıyorsun? Orayı nasıl...?
Tu ouvres les portes, maintenant?
Bahçıvan için bahçe kapısını açık bırak.
Laisse ouvert pour le jardinier.
Burada şöyle derler. Açık hücre kapısına asla sırtını dönme.
Il y a un dicton ici ne tourne jamais le dos dans une cellule ouverte.
Imogene, kapını açık bırakmışsın. Üzerinde aynı zamanda bir tabela var.
Imogene, tu as laissé ta porte ouverte.
Herzaman kapımız açık!
Vous êtes le bienvenu ici!
Şeytan'ın adıyla âlemin hükümdarı dünyanın kralı cehennemin kapılarını aç ve kutsal dehlizinden öne çık.
Au nom de Satan Dirigeant de la terre et Roi du monde ouvrez grand les portes de l'enfer et venez à nous depuis votre bienheureux abîme.
- Kapın açık.
Ta porte est ouverte.
Kapıyı açık bırak.
- Laisse ouvert.
Tamam, şimdi 2 ana giriş çıkış var. Ve de caddeye açılan bir arka kapı var.
Il y a 2 entrées et sorties principales, et une porte arrière donnant sur la rue.
Kötü adam oraya geldiğinde gördüğü tek şey kızın kilere inen açık kapının önünde duran ayakkabısıdır.
Quand le méchant type arrive là-bas, tout ce qu'il voit c'est une de ses basket se trouvant devant une porte ouverte qui mène à la cave.
Bu kapıya daha çok dikkat etmelisiniz. Açık kalmış.
Montrez-vous plus prudente, la porte était ouverte.
Öğlen buluşacaktık, kapı da açıktı.
Nous devions nous rencontrer à midi, la porte était ouverte...
- Ve kapıyı açık bıraktın? - Evet.
- Et laisser la porte ouverte?
Arka kapıyı açık bıraktın.
T'as laissé la porte de derrière ouverte.
Ötesi yok. Sohbet istersen, kapın hep açık.
Si tu veux parler, parlons...
Garaj kapısı açık.
La porte du garage est ouverte.
Eğer bu insanlara izlenimi yalnızca bir saniyeliğine verebilseydik, bu onları acılarından uzaklaştıracak nazik ve acısız bir enjeksiyon olurdu, tüm kapıları açardık.
Si, ne fut ce que l'espace d'un instant, nous donnons à ces gens l'impression qu'une injection indolore peut les libérer de leurs souffrances, la porte est ouverte à toutes les dérives.
Tatiana arka kapıyı açık bırakır, biliyorsun, değil mi?
Tatiana laisse toujours la porte de derrière ouverte.
Komşusu kapısının açık olduğunu söylüyor.
78 ans. La porte était ouverte.
Evet ama Patrick'i savunmak için açık bir kapı bırakmak zorunda kalacağız.
Ouais, mais pour défendre Patrick, on doit ouvrir cette porte.
Kapı kapalı mı açık mı umurunda değil.
Le sens d'une porte fermée t'es inconnu.
Evet, koydum. Araba çalışan park alanında yolcu tarafındaki kapı da açık.
Oui, elle est sur le parking des employés et la porte du passager n'est pas fermée.
Ve kapılar... Evde ve kafede açık kalan kapılar. Onları da mı sen yaptın?
Et les portes, ici et au café, c'était toi aussi?
Bir Açık Kapı Politikası.
Ouvrir les frontières.
Sana kapım her zaman açık.
Tu es toujours la bienvenue ici.
Buraya geldim.. ... ve birden bire kapıyı açık buldum ve içeri girmek istedim.
Je vais vers cet endroit et soudain je sens cette porte ouverte, et je veux passer à travers.
O zavallı kız, kapı 8 kere, her defasında açılıp da birileri götürülürken korkudan mı kötürüm olmuştur?
"Cette pauvre chose paralysée par la peur" alors qu'il ouvrait cette porte huit fois et en sortait un autre?
kapı açıktı 87
açık 170
açıkçası 485
açıkcası 21
acıktım 221
açıkla 136
açıkça 70
açıklama 21
açıktı 18
acıklı 17
açık 170
açıkçası 485
açıkcası 21
acıktım 221
açıkla 136
açıkça 70
açıklama 21
açıktı 18
acıklı 17
acıktın mı 52
açıklayayım 67
açıklayabilirim 134
açıklayacağım 42
açıkça söyle 26
açıkça görülüyor ki 17
açıklamama izin ver 69
açıklayamam 59
açık konuş 32
açıklayın 43
açıklayayım 67
açıklayabilirim 134
açıklayacağım 42
açıkça söyle 26
açıkça görülüyor ki 17
açıklamama izin ver 69
açıklayamam 59
açık konuş 32
açıklayın 43