English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kolaydır

Kolaydır Çeviri Fransızca

1,260 parallel translation
Kazayla utandırmak çok kolaydır.
C'est facile de le faire par accident.
Birini öpmemek çok kolaydır.
C'est facile de pas embrasser quelqu'un!
Bakımı çok kolaydır.
Elle nécessite peu d'attention.
İkinci yalan her zaman daha kolaydır.
Le 2e mensonge est plus facile.
Fıstık ezmesini severim, sürmesi güzel ve kolaydır.
- Oui. J'aime ça, ça se tartine facilement.
Ama yasak olan bir şeyi evinden yapmak daha kolaydır.
Mais dans l'anonymat de son chez soi, l'interdit est tellement plus facile.
Bunu söylemek kolaydır ama yaşamak zordur.
C'est un idéal difficile à appliquer.
Bu kötü mü olurdu? Bir düşmanı hedef almak, pek çok düşmanı hedef almaktan daha kolaydır.
Et ce serait une mauvaise chose? Il est plus facile de cibler un seul ennemi.
- Gönüllü olmak kolaydır.
- Être volontaire est une chose.
- Ve dost bulmak kolaydır.
- Et les amis se bousculent.
- Evet, biri yalnızken onu öldürmek çok daha kolaydır. - Öyle mi?
C'est plus facile de tuer un mec quand il est seul.
Berber olmak barmen olmaya benzemez. Temel hareketleri öğrendikten sonra gerisi kolaydır.
Coiffeur, c'est comme barman ou serveur c'est pas sorcier, une fois qu'on a le tour de main
Bu ada çok kolaydır.
Cette île est facile comme tout.
Evde kimse yoksa daha kolaydır tabi.
Et si la maison est vide, ça aide.
Bir bardağı tutmak kadar kolaydır.
C'est aussi facile que tenir ce verre.
Çok kolaydır. Çapı ölçer, oradan dilimleri sayabilirsin. Buradaki çapa kaç tane düşüyor?
Tu prends le diamètre, tu commences à compter et comme ça tu sais, combien tu as de munition.
Buenos Aires gözünü korkutabilir,... ama bir defa alışınca çok daha kolaydır.
Buenos Aires donne d'abord l'impression de t'engloutir, puis tu t'y fais et ça devient plus facile.
Ortadan kaybolmak çok kolaydır.
C'est facile, de se perdre.
Bundan sonra hayat kolaydır.
Tout est bon â prendre.
Bu kızlar için çok kolaydır.
C'est facile pour une fille.
Her iki yol, livinin, kolaydır göl Vedra'ya gidiyoruz, ve kadınlar, dört bacak var!
D'un façon ou d'une autre, nous allons à Tarn Vedra où vivre est facile et où les femmes ont quatre jambes!
Birine sıvı bir şeyi içirmek 100 hap yutturmaktan kolaydır. - 100 hap değildi.
C'est beaucoup plus facile de verser un liquide dans la gorge d'un gars que de lui faire avaler 100 pillules.
Master yapmak, kampüste park izni almaktan kolaydır.
Tu sais, il est plus facile d'avoir son Master qu'une place de parking sur le campus.
Davetsiz bir misafir için girip çıkmak kolaydır. Kurban karşı koyarsa birinin onu duyma şansı % 50'ye iner.
Si la victime se défend, 50 % de chance pour qu'on l'entende pas.
Yıllık fotoları üzerinde oynamak çok kolaydır.
Les albums de fin d'année sont faciles à truquer.
Flört eder gibi davranmakla kulağında bir şey varmış gibi davranmak arasındaki çizgiyi geçmek kolaydır.
Au lieu de sous-entendre que j'étais une séductrice, ça sous-entendait que j'avais des poux.
Kolaydır.
C'est facile.
Bebeği seversen kolaydır.
C'est facile, si on l'aime.
birilerinin belleğinde kaybolmak her zaman kolaydır
C'est toujours facile de se perdre dans ses souvenirs.
Sandığından kolaydır.
Tu verras, c'est facile.
"İyi bir yalana inanmak, doğruya inanmaktan daha kolaydır."
Mais un bon mensonge est plus facile à croire que la vérité.
Ve çok dolaşır, bir cin bulmak onu bulmaktan daha kolaydır.
Et il est discret, le fumier. C'est plus facile de trouver un génie.
Bir şeyleri unutmak kolaydır.
C'est facile d'oublier, pas vrai?
Bazen yalanla yaşamak daha kolaydır.
Il est parfois plus facile de mentir.
İkinci sefer daha kolaydır, bilirsin.
C'est plus facile la 2ème fois. Tu le sais.
"Bütün garipliklerine rağmen kadınlar çok konuşkan yaratıklardır. Onlarla iletişim kurmak çok kolaydır." derdi.
Il m'a dit que, bizarrement les mouches sont des créatures très bavardes...
Cesetlerin içinde saklanmak kolaydır, değil mi?
C'est facile de se cacher parmi les cadavres, non?
Kimse için vergi... okul taksiti... ya da doktor faturası ödemek... zorunda olmadığında eğlenmek kolaydır.
C'est facile d'être drôle... quand on n'a pas à payer d'impôt... ni de droits de scolarité... ni de facture du médecin.
Belkide o sitedeki bazı şeyleri görmektense, ölmek daha kolaydır.
Elle a préféré mourir plutôt que d'être confrontée à ce qu'elle a vu.
Senin için kolaydır.
C'est du gâteau pour toi.
Yüzbaşı o zaman bana şöyle dedi : "Ağaca çıkmak kolaydır, ama inmesi çok zordur."
Le Capitaine avait dit : grimper un arbre, c'est facile, le plus dur c'est d'en descendre.
Konuşmak kolaydır.
Parler, c'est facile.
Ama temizlemesi daha kolaydır.
Mais c'est plus facile à nettoyer.
Alana kolaydır demek istemiyorum.
Je ne dis pas qu'Alana est facile mais elle donne un nouveau sens à cette phrase :
Hayır, kolaydır.
Mais si, c'est facile.
- Hepsini yok etmek hainleri bulup..... çıkartmaktan çok daha kolaydı. - Hayır.
- non.
Kolaydan daha kolaydır.
C'est simple comme bonjour.
- Deneyin. Telefon etmek çok kolaydır.
- Essayez, vous allez voir, c'est simple comme un coup de fil.
Doğru notalara basarsan yanıt almak kolaydır :
C'est facile de le manipuler quand on sait y faire.
- Âşık olmak çok kolaydır.
Implorer par amour est si facile.
Evet demek hayır demekten hep daha kolaydır.
C'est plus facile de dire oui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]