English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Konusmuyor

Konusmuyor Çeviri Fransızca

2,262 parallel translation
- Konuşmuyor değilim.
C'est pas vrai.
- Hiç konuşmuyor demek?
- Donc jamais?
Bir an geliyor sevişiyoruz sonra benimle konuşmuyor bile.
Une minute on était... en train de coucher ensemble, celle d'après elle veut même plus me parler.
Kızımsa, nişanlısını sınır dışı ettirdiğim için artık benimle konuşmuyor.
Et ma fille ne me parle plus car j'ai fait enrôler son fiancé.
Kimse artık böyle konuşmuyor.
- Personne ne dit plus ça.
Evleneceğin kişiyle hergün telefonda konuşmuyor musun?
Ne parles-tu pas chaque jour au téléphone avec la personne avec qui te tu marries?
Çok şükür ki Prokoff o kadar çok konuşmuyor.
Heureusement Prokoff n'est pas bavard.
Hayır, şu anda konuşmuyor.
Pas pour le moment.
Pekala bu karavandan çıktıktan sonra, Kimse banyoya gitmiyor, kimse konuşmuyor. Bizim düzenimiz bu. anlaşıldı mı?
Pas de pause pipi et pas de bavardage, on se met direct dedans.
Artık benimle konuşmuyor musun? Ne?
Vous ne voulez pas me parler?
Kızım benimle konuşmuyor, karım benimle konuşamıyor.
Ma fille ne veut pas me parler, ma femme ne peut pas me parler.
Çok güzel, İngilizce konuşmuyor.
Super, il ne parle pas anglais.
Guido, şaşkınlıktan daha fazla konuşmuyor.
Guido perdu ne sait plus que dire.
Çocuk konuşmuyor.
Il ne parle même pas.
Eğer o, Tanrı'nın kelâmı değilse demek ki Tanrı hiç konuşmuyor.
Et si ce n'est pas la parole de Dieu... Alors Dieu ne parle jamais.
Yaklaşık bir yıldır bu odada senin hayatını konuşmuyor muyuz?
On n'a pas passé un an, ici, à parler de ta vie?
- Sizin dilinizi konuşmuyor mu? - Hayır, hayır.
Et il ne parle pas votre langue?
- İtalyanca da mı konuşmuyor?
Ni l'italien?
Birbirinizle konuşmuyor musunuz?
Tu ne parles pas avec les autres?
Kızım yıllardır benimle konuşmuyor.
Elle ne me parle plus depuis des années.
Penny konuşmuyor.
Penny refuse de parler.
Savunma konuşmuyor.
La défense passe son tour.
Çok konuşmuyor musun?
- Et "Young Chun". - Tu parles trop, Tae Min.
Louis Tobin'in dolandırıcılığında 2 milyon dolar kaybetmiş ama basına konuşmuyor.
Il a perdu 2 millions à cause de Louis Tobin, puis il a été voir la presse.
Ulaşmaya çalıştık ancak yanında avukatı olmadan konuşmuyor.
On a voulu le contacter, mais il ne parle pas sans son avocat.
Leon benimle konuşmuyor.
- Leon ne me parle plus.
Konuşmuyor mu?
- Ah bon?
Konuşmuyor musunuz?
Vous vous parlez?
Gelin konuşmuyor.
La mariée ne parle pas.
Aynı dili konuşmuyor olabiliriz belki de bambaşka semboller çıkacak.
Nous ne parlerons pas la même langue. Ils n'auront pas les mêmes symboles.
Rowley hala benimle konuşmuyor.
Mais Rowley refusait toujours de me parler.
Ben konuşmuyor muyum?
Mais j'étais en train de parler, non?
Ailem yıllardır benimle konuşmuyor.
Ma famille ne me parle plus depuis des années.
Neden benimle konuşmuyor?
Pourquoi ne me parle-t-elle pas?
Çok fazla konuşmuyor, değil mi, adamım?
Pas bavard, hein? John?
Adam benimle iki haftadır konuşmuyor ama karısıyla görür görmez alevlendi.
Depuis 15 jours, il m'a pas parlé, il me voit avec ta femme et il s'illumine.
Benimle konuşmuyor musun?
Est ne va pas me parler?
Rich, seninle uzun zamandır konuşmuyor.
Rich, ca fait trop longtemps qu'elle t'as pas parlé.
Pekala seninle konuşmuyor mu?
Alors il n'a pas voulu te parler?
Utangaçlığından konuşmuyor.
Elle est timide, c'est tout.
Benimle konuşmuyor, her şeyi kendine saklıyor.
Elle ne me parle pas, elle garde tout pour elle.
Beni evde görmek istiyor, ama, evdeyken benimle konuşmuyor.
Il veut me voir à la maison, mais quand j'y suis, il ne me dit rien.
Gerçekten bilmiyorum. Will benimle konuşmuyor.
Will ne voudra plus me parler.
İngilizce konuşmuyor.
Il ne parle pas anglais.
- Aynı dili konuşmuyor muyuz? - Sana hiçbir şey vermeyeceğim.
T'es bouché ou quoi?
Hiç arkadaşı yok. Hiç konuşmuyor. Gün boyunca kendini odaya kilitliyor.
Il n'a pas de copains, il ne dit pas un mot, il se cloître dans sa chambre, il se mutile.
Neden İngilizce konuşmuyor?
Elle ne parle plus anglais?
Charlie hâlâ konuşmuyor.
Charlie ne parle toujours pas.
- Benimle konuşmuyor.
- Elle me parle pas.
Konuşmuyor. Yalnızca isim, rütbe ve hizmet numarası alabiliyorum.
Je n'obtiens que son nom, son grade et son numéro.
Artık içmeye gitmiyor. Benimle konuşmuyor.
Il va plus au pub, il me parle plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]