Konustuk Çeviri Fransızca
4,376 parallel translation
Candace ve ben dün bütün gün konuştuk ve uzun bir birliktelik için anlaştık, fakat bunun için burada değilim.
Candace et moi avons parlé toute la journée d'hier, et on est encore loin d'être d'accord, mais ce n'est pas pour ça que je suis ici.
Az önce adamla konuştuk.
On vient juste de parler au type.
İkimiz konuştuk.
Elle et moi avons... parlé.
Bir de tam çıkarken yanına uğrayıp selam verdim ve 10 dakika kadar konuştuk.
Et en partant, je me suis arrêtée, je lui ai dit bonjour et nous avons discuté pendant environ 10 minutes.
Ama konuştuk ve bitti.
Mais on a parlé et c'est fini.
- Belfast'la konuştuk.
On a parlé avec Belfast.
Çocuklarla konuştuk.
J'ai discuté avec les enfants.
Yoo, yoo, yoo. Chris'le konuştuk ve ciddi anlamda Pawnee'den gitmeyi düşünüyoruz. Başka bir yere taşınıp, ailemizi orada kurmayı...
Chris et moi, on a discuté, on envisage sérieusement de quitter Pawnee, on déménage pour fonder notre famille.
Devamlı konuştuk falan yani.
On a trop parlé, quoi.
- Jazmine'le konuştuk.
Jazmine et moi avons parlé.
Al işte, konuştuk.
Voilà, on en a parlé.
Az önce konuştuk sayıyorum.
Je crois qu'on viens de le faire.
Açıklığa kavuşturmuştunuz ama kocamla oturduk ve konuştuk Max'le, o yüzden, bir daha olmayacak bu.
Vous avez été clair, mais vous savez j'étais assise avec mon mari, nous avons parlé de max, donc ça ne se reproduira pas.
Ama Bay Shue'yla konuştuk ve bu haftanın ödevini kaçıracağımız için en azından... Kendi klasik BJ'imizi getirebileceğimizi düşündük.
Mais nous avons parlé à M. Schue et parce que nous devons rater la leçon de cette semaine, il a pensé que peut-être le moins qu'on puisse faire est de... commencer avec notre propre version d'un classique de BJ.
Leo'nun borç para aldığı tefeciyle konuştuk.
On a parlé à un usurier auquel Leo avait emprunté de l'argent.
Dün, Savunma Bakanlığı dışında üç yerde gizli toplantılarım vardı çalıştığım gemiciler ve denizciler için ciddi güvenlik sorunlarına neden olan yeterli mevzilenme taktiğini konuştuk.
J'ai eu des briefing classifiés à trois sites secrets du ministère de la défense hier, et nous avons assez parlé de la stratégie de déploiement pour causer de sérieux problèmes de sécurité aux marins et Marines pour qui je travaille.
Pi'yla konuştuk.
On a parlé, avec Pi.
Biz konuştuk.
On a beaucoup réfléchi.
Hayır, bunları konuştuk ama ben istemediğime karar verdim.
Non, on en a parlé, mais j'ai décidé de ne pas le faire.
İlk defa bir araya Ben ettik, konuştuk.
Première fois que j'en parle.
Az önce JJ ile konuştuk.
On a parlé avec JJ.
Colfax Binası'ndaki tüm işyerleriyle konuştuk.
Et bien, j'ai contacté toutes les entreprises dans le bâtiment Colfax.
Binada çalışıyor. Onunla konuştuk.
Il travaille dans l'immeuble.
Konuştuk, güldük, geleneksel alıntılar yaptık.
Nous avons discuté, rigolé, partagé quelques bonnes citations.
Bu hafta, baban ve ben Miss Mikindoe ile konuştuk.
Cette semaine, ton père et moi avons parle a Mlle Mikindoe.
Işığı kapamadan önce, konuşmamız gereken her şeyi konuştuk mu?
Avant que tu éteignes, on a abordé tous les sujets?
Evet, konuştuk.
Oui, c'est bon.
Merhaba. Yani bir çift Hey konuştuk. Sosyal yardım işçiler.
Donc j'ai parlé à un couple d'animateurs.
- Evet. - Bu sabah konuştuk.
Oui, ce matin.
Komutanıyla konuştuk.
On a déjà parlé avec son chef.
Onbaşı Flegman'ın öldürüldüğü bölgedeki tüm lisanslı sokak sanatçılarıyla konuştuk.
Nous avons interviewé tout les artistes de rue Autorisés sur la zone où le caporale Flegman a été tué.
Eşiyle konuştuk ve hemen şehir dışında bir kulübesi olduğunu öğrendik.
On a parlé à sa femme, et on a appris qu'il avait un chalet en dehors de la ville.
Grace, az önce biz ne hakkında konuştuk?
Grace, de quoi vient-on de parler?
Araştırma laboratuarındaki bazı eski iş arkadaşlarıyla konuştuk.
Nous avons parlé à certains de ses anciens collaborateurs du labo de recherche.
Vanessa Moore ve ben konuştuk.
J'ai parlé avec Vanessa Moore.
- Evet, ama yeni bir ortak almayı konuştuk.
Oui mais nous avons discuté sur l'embauche d'un nouveau partenaire.
Konuştuk bunu ama Howard o dönem annesiyle çok ciddi bir ilişki içerisindeydi.
On en a parlé, mais Howard était dans une relation plutôt sérieuse avec sa mère.
Bunu daha önce konuştuk, Catherine.
On en a déjà parlé.
Şimdiye kadar yalnız başa çıkmış. Ama... Bir kaç gece önce konuştuk ve...
Il se débrouillait seul jusqu'à maintenant, mais... on en a parlé il y a peu et... nous pensons qu'il aurait besoin d'un parrain.
Tekne yarışı hakkında kaç defa konuştuk?
Combien de fois a-t-on parlé de faire une course de bateaux?
Bu meseleyi çok konuştuk.
On en a beaucoup parlé.
Sanırım hepsini konuştuk.
Je pense que nous avons fait le tour.
Değil mi? Bunu konuştuk.
On en a parlé.
Bunu konuştuk.
On en a parlé.
Jane, Anton'la ben biraz konuştuk.
Jane, Anton et moi avons discuté.
- Telefonda konuştuk.
- On se parle au téléphone.
Şube'den arkadaşlarınızla konuştuk.
- Nous avons pris la liberté d'aller parler à vos collègues.
Az önce ne konuştuk biz?
Qu'est-ce que je viens de dire?
- Konuştuk.
- C'est fait.
- Bütün mahalleyle konuştuk. - Evet.
- On l'a évoqué devant les voisins.
Bunu daha önce de konuştuk! İstediğin şey buydu.
C'est ce que vous vouliez.
konuştuk 50
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16