English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Olma

Olma Çeviri Fransızca

15,878 parallel translation
Çok kötü olurdu olma...
Oui, je pense qu'il serait atroce de ne pas...
Çok kötü olurdu olma...
Je pense qu'il serait atroce de...
- Hayır, demek istediğim kimyasal veya nükleer bir saldırıda yanmış olma seçeneği göz önüne alındığında burada hayatta olmak ve kızarmış bok tadını güzelleştirdiği için şu ana kadar tattığım en iyi sos diyorum.
Non, c'est vrai. Considérant que l'alternative, c'est ça ou être brûlé dans une attaque chimique, ou nucléaire, le fait d'être en vie ici, ça mettrait 4 étoiles à un étron frit, alors... Félicitations.
Paranoyak olma Eric.
- T'es avec qui? - Sois pas parano, Eric.
Saçma olma.
- Ne sois pas ridicule.
Bekle, aptal olma.
Ne soyez pas ridicule.
Aşık olma fikrine o kadar çok takıntılı olmuştum ki daha sonra...
Je suis tellement obsédée par l'idée d'être amoureuse...
Bobby Loser ( kaybeden ) olma
Je ne veux pas que tu rates ta vie.
Burda olma sebebim bu değil.
Je suis pas venu pour ça.
Halihazırda ısırılmış olma ihtimali olan kimse var mı?
Y aurait-il quelqu'un d'autre ici que M. Kingston aurait pu avoir l'occasion d'infecter?
Bayan Bennet, bu akşam boyunca size çok yakın olma niyetindeyim.
Miss Bennet, j'ai pris la résolution de demeurer près de vous durant tout le reste de la soirée.
Ölmüş olma. Ölmüş olma.
Ne meurs pas, ne meurs pas, ne meurs pas.
Bu kadar duygusal olma, melez!
Ne soit pas si dramatique.
Çocukları severim ama baba olma düşüncesini hep ürkütücü bulmuşumdur.
J'adore les enfants. Mais j'ai toujours été terrifié à l'idée d'être un père.
Sanırım bu haberin tüm hayatım boyunca aldığım en muhteşem haber olma olasılığı bir hayli yüksek.
C'est sûrement la plus belle nouvelle que j'ai apprise de ma vie.
Oyunbozan olma.
Fais pas ton rabat-joie.
75 yılı aşkın süredir, sosyal veya duygusal sebeplerden başarılı olma konusunda sorunlar yaşayan gençlere geleneksel bir akademik ortamda yardımcı oluyoruz.
- Depuis plus de 75 ans nous nous occupons d'adolescents, qui a cause de problèmes sociaux et / ou émotionnels auxquels ils font face, n'ont pas pu s'en sortir dans un environnement académique traditionnel.
Diğerlerinin burada olma sebebi gayet açık.
- Je veux dire, pour nous autre c'est évident non?
Seni kaçırdığım falan yok. Geri zekalı olma.
C'est pas un rapt, fais pas ton vilain bêta.
Ama burada ve bu odalarda yaşamış çok önemli insanların bilgi ve tecrubelerinden de mutlaka.. ... insanlarla iç içe olma hususunda destek almak gerekir.
Mais il reçoit des stimuli, du fait de vivre à proximité immédiate de ceux qui, bien que légendaires, ont bel et bien existé et vécu dans ces pièces.
Ölçülü olma hakkında bana sen mi ders vereceksin?
Tu me fais un sermon?
Lütfen hasta olma!
Ne sois pas malade.
Yani demek oluyor ki, mutlu olma şansım var!
Donc, cela signifie Je pourrais arriver à être heureux!
Burada olma sebebiniz nedir, Bay Vidrine?
{ \ 1cH00ffff } Vous êtes là pour quoi?
Bu kadar tuhaf olma işte.
Shit, ne sois pas si niaiseuse!
İki insan ebediyet yemilerini edince sonsuz bir aşkla birbirlerinin olma isteklerini ilan ederler.
Quand deux personnes font voeux devant l'éternel, ils les prononcent pour s'appartenir mutuellement dans l'amour.
Ahmak olma Miriam. - Evet.
Ne sois pas si poule mouillée Miriam.
Dua edelim de az önce hepimizi öldürmüş olma.
J'espère que tu ne vas pas tous nous tuer.
Sarılma, yakın olma, dokunma zor olabilir, evet.
Les câlins, l'intimité, le contact... peuvent être une épreuve, certes.
Oğlunuzdan olan beklentileriniz zamanla değişilebilir beklentilerinizde kendi kendine yetme, evlilik, çocuk sahibi olma olabilir.
Les espoirs que vous placez en votre fils peuvent évoluer. Ils pourraient inclure un mariage, des enfants, et une certaine autonomie.
Tüm bu Ejder Savaşçısı olma meselesi de ne?
Alors, que signifie cette histoire de Guerrier Dragon?
Panda olma mevzularında daha yeni sayılırım.
Être un panda, c'est un peu nouveau pour moi.
Dory gibi olma Dory.
Arrête de faire ta Dory, Dory.
Tekrar insan olma isteğimi sağladın.
Tu m'as fait vouloir être humain à nouveau.
Ybor'da olma nedeniniz bu mu?
C'est pour ça que vous êtes à Ybor?
Aslında işimizin ilk kuralı... partnerine aşık olma.
La première règle est de ne pas tomber amoureux de son partenaire.
Başarısız olma şansın çok yüksek.
Ta chance de manquer le test est faramineuse.
Ciddi tehdit altındaki zamanlarda saldırgan bir tavır takınabilirsiniz, Eğer Amerika Dünya'daki en büyük ulus olma, ödülüne bağlı kalırsa...
Alors qu'on nous menace, il faut faire une attaque incisive pour rester la plus grande nation au monde.
- Salak olma, Billy.
- Sois pas idiot.
Belki saldırgan olma tarzları böyledir.
Peut-être que c'est leur façon d'être agressifs.
- Başka bir yolu olma- -
- Bien sûr que ça l'est.
Benim gibi olma diyorsun ve sonra da bana bira teklif ediyorsun.
Tu me dis de ne pas être comme toi et tu m'offres une bière?
Olma.
Faut pas.
- Gergin olma.
- Ne le soyez pas.
Can sıkıcı olma.
Me tape sur les nerfs.
Bu gece öldürdüğün tek şey dostum, bir kadınla birlikte olma şansımızdı!
Tout ce que tu as tué ce soir, c'est nos chances de baiser!
Sonra öğreniyorlar ki, tüh, hiç de anlaşamıyormuşuz. Ve büyük şehir polisi olma hayalleri...
Puis, elle découvre qu'on ne s'entend pas.
Mutsuz olma, hatırlayamıyorum ne zaman gördüm o gülümsemeni Bu dünya seni deli ediyor ve dayanabileceğinin hepsini gördün Sadece beni hatırla
Je vous ai vu rire pour la dernière fois ce monde vous rend fou et vous avez pris tout ce que vous pouvez supporter il suffit de m'appeler parce que je serai toujours là et je vois vos vraies couleurs
Cömert olma dönemindeyiz ama değil mi?
Mais c'est le temps des cadeaux, non?
Bizim gibi olma.
Ne sois pas comme nous.
Aptal olma.
Sois pas stupide.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]