Onlara göre Çeviri Fransızca
640 parallel translation
Önsezilerim vardır ve her zaman onlara göre hareket ederim.
J'ai un mauvais pressentiment.
- Korkarım onlara göre dezavantajlısınız!
J'ai bien peur que vous soyez dans une situation difficile.
Onlara göre, o, Amerika Birleşik Devletleri.
Pour eux, il représente l'Amérique!
Turnike Güzeli olmanın bir anlamı yok ama onlara göre bu beni önemli biri yapıyor.
Je sais, c'est pas grand-chose, mais ils pensent que c'est important.
Onlara göre sığlık yok, akıntı çok hızlı.
Pas assez de fond pour eux, et le courant est trop rapide.
- Onun hırsız olduğunu desen bile mi? - Onlara göre tek hırsız bendim. Delil lazımdı.
– Pour eux, l'escroc c'était moi... et il me fallait une preuve.
Herşey onlara göre ayarlanıyor.
Maintenant, tout n'est qu'images.
Tüm hayvanlar, Johns'un evinin onlara göre olmadığına karar verdiler.
La maison de Jones leur parut à tous... peu convenable à des animaux.
Şimdiye kadar..... dansçılar benim müziğime göre dans ettiler. Ben onlara göre iş yapmadım.
Jusqu'à présent mes interpretes ont dance à ma fantasie, et non pas moi à la leur.
Onlara göre, Harris-san'ın metresi olmuştum..
Pour elles. j ´ étais devenue la concubine de Harris-san.
Diyelim burada yakalandın, onlara göre hava hoş olabilir ama...
Mais si on vous prenait ici...
Onlara göre, askeri aletleri, silahları falan da varmış.
Selon eux, ils ont tout l'attirail du parfait GI.
Onlara göre atlar ve kadınlar aynı değerdedir.
Les chevaux, les femmes, c'est pareil pour eux.
Evet ; ama onlara göre bu bir suç değilmiş. Kesin bir kanıt yokmuş.
Mais ça ne peut pas ętre un crime, sans aucune preuve!
Bence onlara göre fazla güzel, ama ne yapalım, dinleyiciyi seçemiyoruz!
- À mon avis, c'est beaucoup trop beau pour eux. Mais tant pis, on choisit pas son public.
Onlara göre koyunlar, otlakları mahvediyordu ve otlaklar değerliydi.
Les moutons arrachent l'herbe, et l'herbe est précieuse.
Onlara göre Joseph Curwen ve iki büyücü daha karanlık tanrılara kapıları açmaya çalışıyorlardı.
Ils prétendent que J.Curwen et deux autres sorciers... tentaient d'ouvrir les portails à ces dieux des ténèbres.
Benim Norman baronlarım bundan dolayı kızıyor. Onlara göre, senin bu Sakson tarzın kendilerinin soyluluğu ile alay etme yöntemin.
mes barons normands m'ont renvoyé, qu'ils jugent que c'est ta manière de Saxon de railler leur noblesse.
Onlara göre Sovyetler Birliği bozulmadan kaldığı sürece... komünizm er ya da geç kazanacaktır.
Ils pensent que le communisme va réussir... si l'Union Soviétique reste intacte.
Onlara göre sen bir canavarsın.
À leurs yeux, vous êtes un monstre.
Onlara göre, savaş kazanılmıştı.
Pour elles, la guerre semble... déjà gagnée.
Onlara göre, Konfederasyon'a karşı savaş suçu işledi.
Parce qu'il a commis un acte de guerre contre les États confédérés.
Onlara göre her gün kendi kendine olup bitiyordu.
Leur journée est réglée une fois pour toute.
Lf, onlara göre bu iş yapılamaz, bizi buradan beklemezler.
Si, d'après eux, c'est impossible, ils ne s'y attendront pas.
Onlara göre nasılsa hepimiz orospu çocuğuyuz. - Hatırla.
Ils sont plus salauds les uns que les autres.
Oysa burada herkesin birlikte şarkı söylemesi onlara göre... eski kafalılık.
Mais aujourd'hui... nous allons chanter ensemble. C'est vieux-jeu, dira-t-on.
Onlara göre eşsiz bir komik dublördü.
D'après eux, il était un cascadeur comique inégalable.
Onlara göre İngilizler çok erdemli, öyle mi?
L'anglais semble trop sain pour elles?
Onlara göre gökyüzündeki hareketler, kürelerin müziği idi.
Les mouvements des cieux étaient, pour eux, la musique des sphères.
Onlara göre, Richard Wagner mükelleflerin paralarının israfından başka bir şey değil.
Leur point de vue diffère du nôtre. Pour eux, Wagner n'est qu'un homme qui dilapide l'argent des contribuables.
Öğrenmek onlara göre değil.
Ils se fichent d'apprendre.
Onlara göre herkes orospu!
Et puis, ils misent tout sur les putes!
Onlara göre canavar gerrçek.
Pour eux, ils sont très réels.
Onlara göre kadın öyle davranmalı böyle davranmalı ki ben hayatta beceremem.
Ils considèrent qu'une femme doit se comporter de telle ou telle manière, ce dont je suis totalement incapable.
Onlara göre böyle devam etmekte kendini komik duruma düşürdüğünü sanıyorlar.
Ils te trouvent ridicule de faire autant d'efforts.
Şimdi Kızılderililere gelince. Duyduğuma göre, Toriler onlara çok büyük vaatlerde bulunuyorlar.
En ce qui concerne les Indiens, à ce que j'en sais, les Tories leur font beaucoup de promesses.
Onlara kendi şeref ve payenize göre davranın. Ne kadar azına değseler de o kadar fazla vermek sizin ihsanınızdır.
Traitez-les selon votre propre dignité!
Eğer kurallara göre onlara katılırsak evimiz olur. İş bulmak için çok geç. Dayanın.
Attendez.
Onlara göre, kendisinden daha aşağıda birisiyle evlenmişti.
Elle a fait une mésalliance...
Onlara göre kesinlikle yanlış olmaz.
ce ne serait pas forcément mal.
Korkarım bana göre çok hızlı konuşuyor... ama onlara her gün hemşirelik yaptıkça öğreneceğim.
Elle parle trop vite pour moi, mais en les soignant tous les jours, j'apprendrai,
Onlara sorarım. Ve sen duyduğuma göre, çok ikna edici birisin.
Et vous êtes très convaincant, si j'en crois votre réputation.
Mahkeme kararına göre ; Kızılderili Şefleri, Fort Still'e nakledilecektir. Bu nakil süresince Birleşmiş Milletler Ordusu onlara ve Komançi Halkı'na eşlik edecektir.
Le tribunal ordonne que ces chefs soient incarcérés jusqu'à ce que le détachement de la Cavalerie américaine puisse venir les escorter, eux et la nation Comanche, à Fort Sill.
Dün gece odasında olduğunuza göre onlara yardım edebilirsiniz diye düşündüm.
Vous étiez chez lui hier, j'ai pensé que vous les aideriez.
Sanırım emirlerinizi aldığınıza göre, yapılması en uygun olan onlara uymaktır.
Et, comme vous avez des ordres, autant les exécuter.
Görünüşe göre Mujabra kabilesindekiler onlara verdiğim Brownie kameralarını kullanmayı öğrenmişler.
Les tribus Majabra Ont appris à se servir des appareils que je leur ai fournis.
Ama rakamlara göre gençlerimiz onlara karşı bire dört oranıyla dövüşecek.
Mais d'après un simple calcul, nos hommes devrons abattre leurs hommes au taux de 4 à un pour que nous puissions faire face.
Benim düşünceme göre Reg, bir kadın benim yaşıma geldiğinde, hele de iki çocuğu varsa, iyi bir evde sakin bir yaşam sürmeyi, yaşamında birinin olmasını ve onlara bakmayı ister.
Je crois qu'à mon âge, Reg... et avec deux gosses, on a envie d'un vrai foyer... et de quelqu'un qui rentre le soir et dont il faut s'occuper.
Sol taraftaki seyirciler, bize göre sağdakiler, yiyecek isteyenler... yavaşça ağaçların arasından geçip, Hog Farmers'ta sıraya girsinler, orada onlara 17 koldan servis verilecek.
Ceux qui sont à ma droite... et qui veulent manger... doivent traverser le bois... et gagner la "Hog Farm" où un bataillon de serveurs les attend.
Eğer birileri benimle uğraşmak istiyorsa Onlara karşı hiç nazik olmam, ona göre!
Si on me vise à nouveau, ça ne se passera pas comme ça.
Yaşına göre görünüşünden hiçbir şey kaybetmemiş, hiç çocuğu yok Britannicus ve Octavia için çok iyi olacak. Onlara bir anne gerek.
- Tu es fou?
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
göreyim seni 19
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20