Rit Çeviri Fransızca
1,397 parallel translation
Kim gülerse, komünisttir.
Celui qui rit est un communiste.
Ben tam bir Charlotte'ım.
Je suis Charlotte. [rit]
"Jacko Kredi ve Bilmem Ne Şirketi" seni reddediyorsa, evsizlerle takılma vaktin gelmiştir.
Et quand le plus minable prêteur sur gages de la région rit de toi, - c'est qu'il est temps de faire la manche. - Désolée.
- Peder Skinner ile ben kiliseyi paylaşıyoruz. Bir protesto yapılacaksa, buna birlikte karar vereceğiz.
Vous tirez sur les vitesses, vous conduisez sur les freins et quand on ne rit pas après avoir dit une blague, vous pensez qu'on est sérieux
Ağzından bebek kelimesi çıktığını duyan olursa iğneyi senden o alıyor.
Plus on est de fous, plus on rit
Çok eğleniriz, gerçekten.
Il blague sur mon poids. On rit bien. Vraiment.
Kahkaha attığınız zaman, beyniniz endorfin salgılar ; stres hormonlarınız düşer... ve kanınızdaki oksijen miktarı yükselir.
Quand on rit, le cerveau libère des endorphines. Les hormones du stress diminuent et le sang s'approvisionne plus en oxygène.
- Kıkırdıyor...
- Elle rit sans arrêt.
Ona böyle seslendiğim bazı zamanlar o kadar aşırı derece gülüyor ki bu onu biraz ağlatıyor.
Quand je l'appelle comme ça, parfois elle rit si fort qu'elle en pleure un peu.
Dur bir saniye, hâlâ mı gülüyor?
Une seconde, elle rit toujours?
yoldaşın varsa seyahat etmek daha eğlencelidir ".
Ne dit-on pas "plus on est de fous, plus on rit"?
- Ayrıca artık dans edip şarkı söyleyeceğini söyledi.
Tout le monde rit, Rohit. Viens.
Sen komik bir şey söylersin, ben gülerim, sen gülersin böylece mahalleyi dolaşan iki adam gibi görünürüz.
Tu dis un truc drôle et on rit, comme des gens normaux qui se baladent.
.. eğer onun doğru kız olduğunu.. .. düşünüyorsan, hayatla dalga geçmeyi bırakıp.. yuva kurmak istiyorsan, elini çabuk tut.
Elle parle avec toi, tu as besoin d'elle... elle rit quand tu dis des trucs marrants, elle te comprend... puis, elle chuchote à ton oreille...
- Herkes yerlerine! Kesin saçmalamayı!
- On rit sans autorisation?
Bir kişi bile gülmüyormuş.
Personne ne rit pendant ce numéro.
Birimiz hepimiz için ve hepimiz eğlence için
On rit, onjoue On s'amuse comme despetits fous
Şimdi gülme sırası kimde?
Qui rit encore?
Hikayeler anlatıp arkadaşlarla gülmek için
On narre Des histoires On rit Entre amis
- Seninle konuşacaklarım var.
Il rit. - J'ai à te parler.
Hadi.
Elle rit.
- Şakacı oldukları için mi?
- "Qui rit". - Parce qu'elle est drôle?
Gülün ve dünya da sizinle gülsün.
Ris, et le monde rit avec toi
O da bana bakıyor ve gülüyor.
Elle me rend mon regard et rit.
Ve bir aptal gibi gülüyor.
Et il rit comme un idiot
"Neden bir gülüş, bir gülüşe sebep olmuyor?"
En échange de rire, pourquoi ne rit-on pas?
Komik değil, yorgunluk. ben şanslıyım. uyuduğum zaman asla yorulmam.
On rit, lâ, mais c'est pas drôle être fatigué. Moi, je suis chanceux, même quand je dors, je me fatigue pas.
- İçerde bize bakıyor ve gülüyor sersem çocuklar.
- Envoye, Johnny, lâ. - Puis lui il est lâ, il nous regarde puis il rit.
Son gülen iyi güler.
Celui qui rit le dernier rit plus longtemps.
Vücut dilini kullanmak... Berbat esprilere gülmek... Gözlerinin içine bakmak...
On se sert du langage du corps, on rit au même moment... on regarde l'autre dans les yeux... et on sait qu'elle vous chuchote des trucs, même quand elle ne dit rien.
Hayatımı kurtarmak için uzaklara kaçmakta olumsuz olan hiçbir şey yok. "
C'est d'une mauvaise humeur. C'est digne d'un rêveur. Yossarian rit dédaigneusement et secoua sa tête.
Gürültüyü severim. Ne kadar kalabalık o kadar iyi.
J'adorai ca. Plus on est de fous, plus on rit.
Burada gülen var mı?
Y'a quelqu'un qui rit?
Bu yüzden mi ondan nefret ediyorsunuz?
Il rit? C'est pour ça que vous le détestez?
Bölümde ki herkes etrafında pervane oluyor, - esprilerine gülüyor, kahve getiriyor.
Tout le monde du service lui lèche les bottes... rit de ses blagues, va lui chercher du café.
Ama o artık gülmüyor değil mi?
Il ne rit plus à l'heure qu'il est. N'est-ce pas?
"Adam bara girmiş" fıkralarına gülmez.
Dieu ne rit pas à de simples blagues de Toto. Non.
- Blöf yapıyor.
- Elle rit.
Bankta oturmuş ve gülüyor.
Elle est assise sur un banc et elle rit.
Top tecrübeli oyuncu Raj Saxena'ya ulaşıyor, o da basket potasına fırlatıyor.
Tout le monde rit de lui. Et tout est arrivé à cause de ta fille.
Denizlerde dolaşmak
On se dilate la rate quandon estpirate Ouion rit danslapiraterie
Bu yaşam tam bana göredir
On rit danslapiraterie
"Gülün ve dünya da sizinle gülsün. Ağlayın ama yalnız başınıza ağlayın."
Ris, et le monde rit avec toi.
- Bütün dolaplar bize çevriliyor!
- Bien là, il nous rit en pleine face.
Gülüşüyorlar...
Ça rit fort...
Dinle!
On ne rit plus, lâ!
O sıkıcı şey gerçekten komik miydi?
Ça rit un peu ici?
Neden gülüyor?
Pourquoi rit-elle?
Çocuk gülüyor.
Le gamin rit?
Gülüyor, çünkü seni çok seviyor!
Il rit parce qu'il t'aime.
Gülümsüyordu.
Il rit.