Sizinle geleyim Çeviri Fransızca
110 parallel translation
- İzin verin sizinle geleyim.
- Laissez-moi venir avec vous.
Ben de sizinle geleyim.
Je viens aussi!
Ben de sizinle geleyim.
Emmenez-moi.
Tamam, ben de sizinle geleyim. Yolda yaparız.
D'accord, nous ferons le chemin ensemble.
Ben de sizinle geleyim çocuklar.
Je vais faire un bout de chemin avec vous, les gars.
Ben de sizinle geleyim. Beni de yanınıza alın.
Emmène-moi avec toi.
Bekleyin, sizinle geleyim.
Venez avec moi, je vous accompagne!
Ben de sizinle geleyim doktor.
J'irai avec vous, Docteur.
- Hanımefendi sizinle geleyim.
- J'irai avec vous, Mme.
- Şerif, sizinle geleyim.
- Shérif, je viens avec vous.
Sizinle geleyim.
Je pars avec vous.
- Ben de sizinle geleyim mi? - Hayır hayatım. Hiç gerek yok.
Je vous accompagne?
- Sizinle geleyim mi?
Vous voulez un coup de main?
Akşama kadar rahat bir biçimde uyur. - Sizinle geleyim.
Elle ne bougera pas jusqu'à ce soir.
Çok yağıyor, sizinle geleyim.
Il pleut beaucoup, je vais vous raccompagner.
Ben de sizinle geleyim Bay Hackett.
J'y vais avec vous, alors.
Elbette yok. Ve ben de sizinle geleyim.
Je vous accompagne.
- Sizinle geleyim. - Hayır.
- Je vous accompagne.
Ben de sizinle geleyim.
Je viens avec toi.
Sizinle geleyim, olur mu? Başınıza dert olmam.
Laissez-moi venir avec vous.
Bekle, ben de sizinle geleyim.
Laisse moi aller avec vous, OK? Pas question.
Sizinle geleyim.
Moi aussi.
- Sizinle geleyim.
- Je vais avec vous.
Ekselansları ben de sizinle geleyim.
Excellence, laissez-moi vous accompagner.
Ben de sizinle geleyim. Hayır!
- Je vous accompagne.
Sizinle geleyim. İtalyanca konuşurum. Size yardım ederim.
Je parle italien, j'ai des relations, je vous aiderai.
- Ben de sizinle geleyim.
- Laissez-moi vous accompagner.
- Ama madem ısrar ettiniz, bende sizinle geleyim bari.
Mais si vous insistez, je viens avec.
- Bekleyin, sizinle geleyim.
Je vous accompagne.
- İzin verin sizinle geleyim.
- Laissez-moi vous accompagner.
Lütfen. Lütfen ben de sizinle geleyim.
Je vous en prie, emmenez-moi.
Ben de sizinle geleyim. Biz kendi başımıza gitmeyi tercih ederiz.
- Vaudrait mieux que...
Sizinle geleyim mi?
Je vous accompagne?
- Sizinle yukarı geleyim.
- Je monte avec vous.
Sizinle geleyim.
Je vais vous raccompagner.
Sizinle geleyim.
Je viens aussi.
Sizinle geleyim.
- Je vous accompagne.
- Sizinle geleyim.
- Je vous accompagne.
Sizinle gara geleyim mi? - Hayır. Ben?
Je peux aller à la gare avec vous?
sanırım önce biraz kendime çeki düzen vereyim, ve... sizinle yemekte görüşürüz. Bir kendime geleyim, yani ben... Hayatım.
Je voudrais me rafraîchir, alors je vais me rafraîchir et... je vous rejoindrai pour le dîner.
Sizinle mi geleyim?
Moi, venir avec vous?
- Ben de sizinle geleyim, Bay Archie.
Je la fais avec vous.
Ben de sizinle geleyim kardeşim.
Beau-frère, laisse-moi venir avec toi.
Sizinle Osaka istasyonuna kadar geleyim.
Je vais avec vous à la gare d'Osaka.
Sizinle geleyim. Paranın yerini gösteririm.
Je vais vous montrer où c'est.
Bırakın da, yarın ben de sizinle hastahaneye geleyim.
Laissez-moi venir avec vous, demain, à l'hôpital.
- Sizinle geleyim mi efendim?
Je vous accompagne?
- Sizinle geleyim.
Je vous accompagne
- Hayır, ne giydiğini biliyorum. Sizinle geleyim.
Je vais avec vous.
- Sizinle arabanıza kadar geleyim mi?
Je vous raccompagne ou c'est pas la peine?
Bırak ben de sizinle geleyim.
Laisse-moi venir avec toi.
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164