English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sizinle konuşmam lazım

Sizinle konuşmam lazım Çeviri Fransızca

115 parallel translation
- Bay Bissonette, sizinle konuşmam lazım.
- M. Bissonette, je dois vous parler. - Pas maintenant.
Sizinle konuşmam lazım.
Je dois vous interviewer.
Sizinle konuşmam lazım. Buralarda yabancıyım.
Je dois vous parler.
Profesör, sizinle konuşmam lazım.
Il faut que je vous parle.
Komutan, sizinle konuşmam lazım, komutan.
Por favor, je voudrais vous parler, por favor.
Afedersiniz, sizinle konuşmam lazım.
Excusez-moi, j'ai à vous parler.
Kaptan, sizinle konuşmam lazım.
Capitaine! Puis-je vous dire deux mots?
Sizinle konuşmam lazım.
C'est tout? - Faut que je vous parle.
Sizinle konuşmam lazım ama şu anda buradan ayrılamıyorum.
J'ai a vous parler, mais je ne peux partir d'ici.
Çocuklar, sizinle konuşmam lazım.
II faut que je vous parle.
Sizinle konuşmam lazım.
Il faut que je vous parle.
Eğer içerideyseniz, sizinle konuşmam lazım!
Il y a quelqu'un? Il faut que je vous parle!
- Sizinle konuşmam lazım.
- Je dois vous parler.
Kaptan, sizinle konuşmam lazım.
- Capitaine, je dois vous parler.
Sizinle konuşmam lazım.
J'ai à vous parler.
- Sizinle konuşmam lazım.
Il faut qu'on parle.
Bayan Summers, sizinle konuşmam lazım.
Madame Summers, je dois vous parler.
- Sizinle konuşmam lazım.
Il faut que je vous parle.
- Nasılsınız? Sizinle konuşmam lazım.
- Faut que je vous parle.
Lütfen, sizinle konuşmam lazım.
Stop. Je dois vous parler.
- Hayır. Sizinle konuşmam lazım.
- Non, il faut que je vous parle
Üzgünüm ama sizinle konuşmam lazım.
Pardon de vous déranger, M. le Président, mais il fallait absolument que je vous parle.
Efendim lütfen sizinle konuşmam lazım.
Il faut que je vous parle.
Albay, Sizinle konuşmam lazım.
Colonel, on doit se parler.
Ekselans, Sizinle konuşmam lazım.
Excellence, il faut que je vous parle.
Cylon bebek hakkında sizinle konuşmam lazım.
J'ai à vous parler, au sujet de l'enfant cylon.
- Bayan Kim, sizinle konuşmam lazım.
- Mme Kim, il faut que je vous parle.
Dr.Grogan, sizinle konuşmam lazım lütfen
Dr Grogan, s'il vous plaît, J'ai besoin de vous parler.
Sizinle konuşmam lazım, ama bir şey dersem her şey dağılır.
Il faut que je vous parle, mais si je parle tout va s'effondrer.
Ben doktor Lucenti. Sizinle konuşmamız lazım.
J'aurais besoin de vous pendant un instant.
Ekselansları, sizinle birkaç saniye konuşmam lazım.
Votre Excellence, puis-je vous parler un instant?
- Evet? Sizinle konuşmamız lazım.
Nous voulions vous parler.
- Efendim, sizinle biraz konuşmamız lazım.
Je peux vous parler, s'il vous plaît? Quoi?
- Sizinle Bay Hauser hakkında konuşmam lazım. Ne var?
- Quoi?
Sizinle, üzerinde çalıştığınız dava ile ilgili konuşmam lazım.
Je veux vous parler de l'affaire.
Sizinle Matt hakkında konuşmam lazım. Neden?
- Je veux vous parler de Matt.
Plecki, sizinle konuşmam lazım. - Tamam.
- Je dois vous parler.
Sizinle bir şeyler konuşmam lazım.
C'est vous, hein?
Sizinle konuşmam lazım.
- Dennis?
Bay Parker, sizinle bir dakika konuşmam lazım.
M. Parker, je voudrais vous parler.
En yakın zamanda sizinle konuşmamız lazım.
Il faut qu'on parle aussitôt que possible.
Sizinle özel konuşmam lazım.
Je dois vous parler en privé.
Sizinle konuşmamız lazım Müdür Yardımcısı.
Nous avons à te parler.
Sizinle konuşmamız lazım!
Nous voulons vous parler!
Sizinle hemen konuşmam lazım!
J'ai un truc à vous dire!
Millet, sizinle birşey hakkında gerçekten konuşmam lazım.
Attendez, il faut que je vous dise quelque chose.
Martha Huber'ın cinayetini araştırıyorum. Sizinle Mike Delfino hakkında konuşmam lazım.
Il faut que je vous parle de Mike Delfino.
- Sizinle konuşmam lazım Dr. Kovac.
Dr.
Birşeyler oldu. Sizinle konuşmamız lazım.
Il s'est passé quelque chose.
Sizinle konuşmamız lazım.
On veut vous parler.
Lütfen, beni duyabiliyorsanız, sizinle derhal konuşmam lazım.
Si vous m'entendez, répondez. C'est très urgent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]