Sonunda Çeviri Fransızca
39,997 parallel translation
Barın sonunda oturan adam mekândaki herkese içki ısmarlayacağını söyledi.
Ce gars au bout du bar, il a dit que tu payais ta tournée.
Gelebildin sonunda.
Tu en as mis, du temps.
- Güzel, dikkatini çekebildim sonunda.
Maintenant j'ai votre attention.
Eninde sonunda Penguin onu kimin kurtardığını öğrenecek.
Tu sais, un jour ou un autre, le pingouin va découvrir que vous lui mettez a l'envers.
Sonunda.
Oh, enfin.
Deneyin sonunda, önceki davranışlarının hepsi yok oldu.
À la fin de l'étude, toutes traces de leur comportement initial avait disparu.
Eninde sonunda.
Éventuellement.
En sonunda, yanan etinin kokusu burun deliklerini yaktığında onlardan vazgeçti ve onların gerçekte ne olduğunu gördü.
Et seulement à la toute fin, il les a abandonnés, seulement quand l'odeur de sa chair qui brûlait s'insérait dans ses narines, il les a vus pour ce qu'ils étaient réellement.
Sonunda bunamıştı ve... Onu arkada bırakmak, Mystic Falls'tan ayrılmanın en zor kısmıydı.
Elle était sénile à la fin, et... l'abandonner, a été le plus dur quand j'ai quitté Mystic Falls.
Gleam Otel. - Sonunda ya!
Fantastiques nouvelles.
Adam hizmetliyi yatak odasına götürdü. Orada boğuşup sonunda öldürmeyi başardı.
Le tueur a traîné la femme de ménage dans la chambre où ils se sont battus jusqu'à ce qu'il réussisse finalement par l'étrangler.
Eninde sonunda senin gerçek yüzünü görecektir.
Il s'en apercevra, et verra qui vous êtes vraiment.
Sonunda gelmişsin.
Enfin, vous êtes là. Bien.
Eninde sonunda yapmak zorunda kalacağın bir seçenek zaten.
Une solution que tu éviteras sans doute.
Annem serbest kaldı. Eninde sonunda tekrar cennete ulaşacaktır... -... ve babam da onu affedecektir.
C'est qu'une question de temps avant qu'elle retourne au Paradis, et qu'Il lui pardonne.
- Sonunda aramızda bir dürüstlük oldu.
Enfin, un moment de lucidité entre nous.
" İlk yıldızlar gözükmeye başladığında, Coraline sonunda uykuyadalabildi.
"Comme les premières étoiles apparaissaient, " Coraline s'est finalement autorisée à dormir.
- Sonunda bir konuda hem fikir olabileceğiz.
Au moins on est d'accord sur une chose.
Kendisinin ahlaki muğlaklığı sonunda ters tepmiş olabilir.
Cette ambiguïté morale pour laquelle il est tellement connu l'a peut-être finalement rattrapé.
Chloe Decker'ın sebebi, fırsatı ve kendini şahsi intikamının sonunda masum bir adamı suçlamasını sağlamaya yardımcı olacak LAPD'nin desteğine sahipti.
Chloe Decker avait le mobile, l'opportunité, et la police de Los Angeles pour la protéger et l'aider à élaborer sa vengeance personnelle contre un homme innocent.
Şimdi izninizle, sonunda ailemin yanına özgür bir adam olarak döneceğim.
Et je peux enfin retrouver ma famille en homme libre, donc veuillez m'excuser.
Sonunda polis dükkanı kapattı.
C'était la merde.
- Sonunda!
Allez!
Evet. Ameliyatı bu sene sonunda mı olacaksın?
Alors, ton opération, sera à la fin de l'année?
Evet. Stonecrest AVM'de çalışmaya başladım. Sene sonunda ameliyat için yeterince param olacak.
Oui, j'ai commencé à bosser au supermarché, donc, avec de la chance, j'aurais assez d'économies pour passer à la prochaine étape.
En sonunda ayağa kalkıp, "Dodge Charger'ımı bana bırakın." dedi.
Mais à la fin, il s'est juste levé et a dit : "Laisse-moi ma Dodge Charger."
En sonunda seni de kendi taraflarına çekme şansları daha yüksek.
Ils vont plus probablement finir par te convertir.
Yani işin sonunda bir şey var mı görebilmemiz için ortada sadece birkaç günümüz var.
- Pas de problème. C'est juste l'affaire de deux jours histoire qu'on sache s'il on tient quelque chose ici.
Bakın, herkes bunu istiyor ve eninde sonunda bu olacak.
Tout le monde veut ça, et ça finira par arriver.
Biliyorsun, sonunda kendimi kendim gibi hissediyorum.
Tu sais quoi? Je me sens à nouveau moi-même. - Oh.
Sonunda zaman geldi.
Il est enfin temps.
Belki de sonunda bir Kappa olacaksın.
Peut-être que tu es destinée à être une Kappa après tout.
Sonunda bir yere aitim.
J'ai finalement ma place quelque part.
Eninde sonunda konuşacak.
Il finira par parler.
Sonunda oranın sahibi ve yardımcıları gibi onlar da çiftlik hayatını kolaylaştıran otomobil, radyo ve diğer elektrikli aletleri satın alabildiler.
Jusqu'à ce qu'ils puissent, comme le meunier, acheter des voitures, des radios, des appareils électriques, et d'autres commodités pour rendre la vie à la ferme plus facile.
Uzun zamandır bekliyordum ve sonunda benim vaktim geldi.
Ça fait longtemps que j'attends ce moment est ce moment est enfin arrivé.
Sonunda be Gennaro!
- Gennaro, enfin!
- Sonunda yakaladım seni de buluşabildik.
Je suis contente de te voir.
Bu işin sonunda Pablo hapiste olmaz.
Pablo ne finira pas en prison.
Arsa sahibi babaları Jesus, 70'lerin sonunda FARC gerillaları tarafından kaçırılmış ve fidyesi için 50 milyon peso istenmişti.
À la fin des années 70, leur père Jesús, gros propriétaire, a été kidnappé par les FARC. Rançon : 50 millions de pesos.
Sonunda Pablo'nun tepesindekiler biz olursak, kazanırız.
Si on arrive à avoir Pablo, on gagne.
Beyler, düzlüğün sonunda saatte 231.4 kilometre yaptı.
Messieurs, elle est passée à 231.4 km / h au bout de la ligne droite
Sonunda sıra psikopat katildeydi.
Finalement, c'était au tour de la tueuse psychopathe.
Onu bulacağım zaten eninde sonunda.
Je la trouverai, bien sûr. Tôt ou tard.
Bak, sonunda biraz memem oluyor.
J'ai enfin des nichons.
Sözleşmem sene sonunda bitiyor.
Mon contrat s'arrête à la fin de l'année.
- Evet. Okul yılı sonunda mı?
L'année scolaire?
Şükürler olsun! Sonunda seni buldum!
Dieu merci.
Holün sonunda...
Quand avez-vous abandonné votre virilité, précisément?
Eninde sonunda.
Ils meurent tous forcément.
İlk düzlüğün sonunda en hızlısı.
Je peux apporter un bulldozer? Elle est inquietamment rapide. Est-ce que t'aimerais venir dîner à la maison?