English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tren geliyor

Tren geliyor Çeviri Fransızca

137 parallel translation
İşte tren geliyor.
Voilà le train.
Affedersiniz efendim ancak tren geliyor.
- Pardon, monsieur. - J'entends le train qui arrive.
Tren geliyor, acele edin.
Le train arrive, vite!
Angelo, tren geliyor, duyuyorum.
Angelo! Un train!
- Baba, tren geliyor.
P'pa, écoute... Un train!
Tren geliyor!
Cannonball arrive!
Ekspres tren geliyor!
Il arrive droit sur toi!
Atı dışarı çıkarın! Tren geliyor!
Faites sortir les chevaux du wagon.
Bir tren geliyor!
Un train arrive!
Başka bir tren geliyor.
Voilà un autre convoi qui arrive.
Tren geliyor.
Voilà le train.
Tren geliyor!
Pinky! Voilà le train!
Tren geliyor.
C'est le train.
Tren geliyor.
Il y a un train.
- Hayır. Bana ağzını açtırmak için "çuf çuf tren geliyor" dedirtmeye çalışıyorsan...
Si tu crois que je vais faire le train pour que tu ouvres la bouche,
Tren geliyor!
Un train arrive!
Çok hızlı bir tren geliyor.
Le métro arrive! Il va vite!
Tren geliyor.
Le train arrive!
- Tren geliyor! Acele et!
Le train arrive.
Tren geliyor!
Descends vite!
Tren geliyor Raylardan çekil, Jeff.
Le train arrive, descends des rails.
Niye tren geliyor?
Pourquoi un train arrive?
Tren geliyor.
Le train arrive.
6inç dışarı, 5inç içeri tren geliyor, ben raylara bağlıyım kalkmaya çalışıyorum ama başaramıyorum artık, artık kızgın 1inç'im var
12 cm en avant, 10 cm en arrière Le train arrive, je suis coincée J'ai beau faire, je ne peux me lever
Tamam beyler, dikkat edin. Tren geliyor.
Attention à vos fesses, voilà un train.
tren geliyor.
Le train d'Ome va entrer en gare.
Hızlı ol. Tren geliyor. Acele et dostum.
mec.
Tren geliyor!
Un train s'amène!
Hayır. Araba tren raylarında ve tren geliyor.
La voiture est sur les rails, le train arrive.
Tren geliyor.
- Eh bien, j'aurais atteint...
Bu gece bir tren dolusu patates geliyor.
Tout un train de patates doit arriver! C'est dingue!
Akrabalarım orada oturuyor. Tren ters geliyor. Başka çarem yok.
J'ai des parents là-bas à voir entre deux trains.
Evet, tren zamanında geliyor, araba düşündüğün gibi istasyonun önünde bekliyor, tam karşında.
Je n'en ai pas. J'ai fait du stop depuis Trois-Rivières et j'attends le train. Je compte prendre le train jusqu'à Los Angeles.
Koyunlarını taşıyan tren yarın geliyor.
Le train arrive demain avec tes moutons.
Tren bu tarafa geliyor.
Le train arrive.
Bin asker ve ağır silah yüklü bir tren bize doğru geliyor.
Un train avec 1000 soldats et des armes lourdes se dirige vers nous.
Hadi çocuklar, tren bekliyor. Trene yetişmelisiniz. Sen de bizimle geliyor musun?
Debout, le train nous attend.
Lane'in bindiği tren ne zaman geliyor Jesse? Dün gelecekti.
Le train de Lane doit arriver quand?
Tren geliyor.
Il arrive!
Öldü. Tren kontrolden çıkmış bir şekilde 2 numaralı raydan size doğru geliyor!
Vous avez un train fou sur la voie deux.
Ben Merkez'den MacDonald. Kontrolden çıkmış bir tren size doğru geliyor. - Hızı 80'in üzerinde.
Un train fou fonce droit sur vous â 130 km / h.
Ketchworth'den kalkan tren 3 numaralı perona geliyor.
Arrivée du train de Ketchworth, quai n ° 3.
Valizlerim geliyor. Tren yerine denizden yolluyorlar.
Mes bagages arrivent!
Ama tren tam üzerimize geliyor ve fazla zamanımız yok.
Mais ce train se dirige droit sur nous et le temps nous est compté.
Tren size doğru geliyor.
Le train vous fonce dessus.
- Ama tren erken geliyor sadece 30 km. uzakta!
Il est à 30 km!
Tren geliyor!
Un train!
Tren bizi almaya geliyor.
Bashira ajoint le train. Il vient nous chercher.
Bu ekspres bir tren. 11 dakikada bir geliyor.
Il devrait arriver dans 11 minutes. Et d'abord, combien ça pèse, un doberman?
Tren ne zaman geliyor?
Le train arrive quand?
İşte, tren ileriye doğru gittiği için duman geriye geliyor.
Vu que le train avance, la fumée vient vers nous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]