English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tri

Tri Çeviri Fransızca

590 parallel translation
TRI-STATE MÜHENDİSLİK İŞE ALIM BÜROSU
TRI-STATE INGÉNIERIE BUREAU DE RECRUTEMENT
Tri-State Mühendislik İsim
Tri-State Ingénierie Nom
TRI-STATE MÜHENDİSLİK 62 NOLU PROJE
TRI-STATE INGÉNIERIE - CHANTIER N ° 62
Tri-State Mühendislik
Tri-State Ingénierie
Atlantic Sigorta Şirketi için çalışıyorum. Tri-States Oil firması çalışanlarını bize sigortalatıyor.
La Cie qui employait Lunn assure son personnel chez nous.
Bayan Yalnız Kalp rodyum tri-ekonal kapsüle benzeyen bir şey çıkardı.
Mlle Cœur Solitaire vient de sortir quelque chose qui ressemble à des capsules de méthaqualone.
Frank, ordu hiç yeni Ford Tri-motors siparişi verdi mi?
Savez-vous si l'armée a commandé de nouveaux tri-moteurs Ford?
Fransız daima, kitap okumakta gecikirler. Ama ben okuduklarımın ışığında insanları, ırkından dolayı yargılamamayı öğrendim. Ama başımda bu Fransız miğferi olduğu sürece, Almanlarla savaşmam gerek.
Alors si vous permettez, je ferai le tri des bons et des mauvais Allemands plus tard, à tête reposée, mais d'ici là, je m'en tiendrai aux idées toutes faites.
Hem iyi, hem de kötü şeyler var. Mesele, hangisinin iyi, hangisinin kötü olduğu. Sordum, çünkü çocuk yardımımı aldım.
oh ben, il y en a de bonnes et il y en a de mauvaises la difficulté réside dans le tri je vous demande ça parce que j'ai touché mes allocations familiales j'aimerais bien les faire fructifier dans un coup sûr.
Bu karışıkllık, postahanede de sorun olmaya başlamış. Çünkü, postahanede çalışanlar... gelen mektupları karıştırmaya başlamışlar.
Alors ils ont pensé qu'il fallait mieux changer le nom du bureau de poste, parce que c'était à ce bureau qu'il y avait ce problème de tri du courrier.
Siz... siz... dört lağım faresi...
Tri... tricheur!
- Bir tri-ox bileşeni.
- Un composé trioxygène.
O, tri-ox bileşimi değildi.
Ce n'était pas un composé trioxygène.
Yabancı geminin gövdesinden tri-tritanyum ölçümleri alıyorum.
La coque du vaisseau est composée de tri-tritanium.
Gezegenin etrafında tri-magnesite ve trevyum enerjisiyle dönen uydular.
Une chaîne de satellites faisant brûler du tri-magnésite et du trévium.
Tri-ox bileşimi şırıngasıyla beklemede kalın.
Tenez-vous prêt avec une seringue de tri-ox.
Tri-Partite Paktı'nın imzalanmasıyla Japonya, İtilaf Devletleri'nin üçüncü üyesi oldu.
En adhérant au pacte tripartite, le Japon devient... le 3ème membre des forces de l'Axe.
İkimiz de hayattan seçim yapıyoruz.
Nous faisons le tri!
Trali vali, Tri li li...
Trali-vali, tili-tili.
Ya da şanslı olanlar ölüm duşlarına gittiğinde çalan müzik.
Ou la musique du tri, quand les plus chanceux partaient aux douches.
- Sınıflandırıyoruz sizi.
- Il faut qu'on fasse le tri.
- Sınıflandıracaklar mı yoksa yolmu verecekler?
- Faire le tri ou s'occuper de nous?
18 Haziran 1968'de Quang Tri bölgesinde hükümet için çalışan vergi tahsildarını öldürmediniz mi?
Avez-vous assassiné un percepteur de Quang Tre le 18 juin 68?
Şimdi burada, DJ'iniz Bobby Day ile saat 6'ya kadar "Tri-State Country" dinliyorsunuz, millet.
Vous écoutez Tri-State Country avec Bobby Day, ici avec vous, jusqu'à six heures.
Hava operasyon, uçuş kontrol.
Opérations aériennes, tri-vol.
Tri-County meteoroloji istasyonu... Güneydoğudan gelip, sahil şeridi boyunca ilerleyen bir sis tabakasını haber veriyor.
La station météo des trois comtés... signale un banc de brouillard vers le sud-est.
Tri-City bölgesindeki tersane ve diğer iş yerlerinde olan grevin, yabancı düşman kaynaklarından ortaya çıkan halk cumhuriyetine, işçi sınıfına ve sosyalizme karşı olan insanların faaliyetlerinin bir sonucu olduğunu düşünmek hata olur.
Il serait erroné de croire que la grève aux chantiers navals, et dans d'autres entreprises de Gdansk, Gdynia et Sopot résulte d'une action d'un petit groupe de représentants des forces antisocialistes, que sa genèse et ses buts ne concernent pas la classe ouvrière,
Postanedeki nonoş musun?
C'est toi le pédé du tri postal?
Hayır, bu daha sonra.
Non, je dois encore faire du tri.
Tri-state bölgesinde bir çok hayalet görüldüğüne dair ihbarlar alınmakta.
On a repéré des fantômes dans le secteur de New York.
Sorun değil efendim. Hemen bu sabah temizliğe başlarız.
Nous allons faire un premier tri ce matin.
Ama bizden olmanız pek muhtemel görünmüyor.
Mais vous avez très peu de chances de devenir des Tri-Lambda.
Lambda Lambda Lambda olmak isteyen bütün gruplara tanınır.
Tout groupe candidat peut être Tri-Lambda à l'essai.
Beyler şu anda deneme süresindeki Lambdalardansınız.
Messieurs, vous êtes Tri-Lambda à l'essai.
Lambda Lambda Lambda'dan gelenleri etkilemeliyiz.
Il faut impressionner les Tri-Lambda.
Lambda Lambda Lambda'ya girersek sene sonu karnavalında eş oluruz.
Si on devient des Tri-Lambda, on pourrait s'associer pour le concours annuel.
Ama Gilbert, Lambda Lambda Lambda olmazsak kardeşlik evi bile olamayız.
Mais si on est refusés par les Tri-Lambda, on n'aura même pas de confrérie.
Lambda Lambda Lambda için harika bir bölümsünüz.
Vous apporteriez beaucoup aux Tri-Lambda.
Benim kardeşlik evimden kimsenin ineklere karşı böyle kötü bir harekette bulunamayacağını biliyorum.
Je sais qu'aucun membre de ma confrérie ne commettrait un acte aussi inhumain contre les blaireaux ou les Tri-Lambda.
- Lambda'dan biriyle randevum var.
J'ai rencard avec un Tri-Lambda.
- Lambda'lardan mı?
- Un Tri-Lambda.
Telgraflar tasniflenirken oradaydım. Buyurun bunlar...
Je me suis trouvé au tri des télégrammes, et voilà...
Sonra, barakalardan çıktım ve çok geniş alana ilk kez bir göz attım. Öyle ki çok geçmeden buraya "ayıklama yeri" dediklerini öğrendim.
Alors je suis sorti du baraquement, et j'ai découvert pour la première fois la place immense, on l'appelait - mais cela, je l'ai appris plus tard - la "place du tri".
John, bana iki Tri-X rulosu daha versene.
Passe-moi deux rouleaux de Tri-X!
Bölgemizin Büyük Pasta Yeme Müsabakasında şimdiki yarışmacımız... Müdür John Wiggins.
Le prochain concurrent du grand concours du Tri-County est le proviseur John Wiggins.
Şimdi Lambda'lar bir sonraki zorlukla karşı karşıya.
Maintenant, les Tri-Lambda doivent affronter un autre défi.
Biz Adams Üniversitesi'nden Lambda Lambda Lambda'larız. Burada kalmamız çok önemli.
On est les Tri-Lambda de la fac d'A dams.
Durum zorlaştığında biz de sertleşiriz.
- On est des Tri-Lambda.
Ben onu düzeltebilirim.
Je peux faire le tri.
Sayı gittikçe arttı.
pour un meilleur rendement, de garder les hommes déjà entraînés, spécialistes des différents travaux, spécialistes du tri, haleurs de cadavres,
Evet, burada.
On est les Tri-Lambda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]