English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tutun onu

Tutun onu Çeviri Fransızca

648 parallel translation
- Durdurun! - Tutun onu! Tutun onu!
Arrêtez-le, arrêtez-le.
- Tutun onu!
- Tenez-le!
Tutun onu! Haydi!
Allons!
- Yakalayıp tutun onu!
- Retiens-le!
- Bırakma. - Tutun onu.
Ne le lâche pas!
Tutun onu, çocuklar.
Occupez-vous de lui.
Tutun onu!
Ramenez-le là-bas.
- Ben gelene kadar tutun onu.
J'arrive.
Tutun onu.
Retenez-le.
Tutun onu!
Arrête-le!
- Şimdi, tutun onu, çocuklar.
- Tenez-le, les gars.
- Tutun onu.
- Retenez-le.
- Korkarım olmaz. Tutun onu.
- Saisissez-vous de lui.
Tutun onu!
Prenez-le!
En az iki üç yıl tutun onu.
Gardez-le deux ou trois ans.
Pekala. Tutun onu.
Très bien, allons-y.
- Tutun onu tutun.
- Allons-y. Allons-y.
- Tutun onu.
- Tenez-le.
Onu sıkı tutun.
Tenez-le plus fort!
Onu yatakta tutun, ve çenesini hardal yakısıyla sarın.
Mettez-lui des cataplasmes.
Kendinizi tutun. Onu daha, çok göreceksiniz.
Vous aurez tout le temps de le voir.
Size söyleyebileceğim tek şey... onu güneşte tutun ve bolca kaymak ve tereyağı verin.
Elle doit rester au soleil et manger de la crème et du beurre.
Adamlarımız oraya gelene kadar onu orada tutun.
Faites en sorte qu'il reste là jusqu'à l'arrivée de nos hommes.
Bulun, tutun, yaşayın onu!
Tu la cherches, tu la trouves, tu la ressens! La jalousie!
Elimi tutun. Hissedin onu!
Sentez ma main!
Siz de onu duruşmadan uzak tutun.
Protégez-la d'un procès.
Onu canlı tutun ve yaralanmalara karşı koruyun. "
Protégez-le contre toute blessure.
- Onu yatağa yatırın. Onu sessiz tutun ve odayı da karanlık, ki ilerde sorun çıkmasın.
– Elle doit rester couchée... au calme et dans l'obscurité pour éviter les complications.
Onu tutun.
Tenez-la.
Onu sıkı tutun.
Allez, vous, occupez-vous de lui!
Köpek serbest kaldı. Onu uzak tutun.
Retenez ce chien!
Yeni bir emre kadar onu orada tutun.
Enfermez-le la-bas jusqu'a nouvel ordre.
Onu elinizde tutun efendim. Ayrıca, güvenle geri gelmem için elinizde rehine olmuş olur.
Gardez-le, ô Khan, ainsi que le jeune taureau... en otage pour mon retour en toute sécurité.
Tutun onu!
Saisissez-le!
En iyisi onu gözden uzak tutun.
Vaut mieux.
Birkaç gün sonra hiç bir şeyi kalmaz. Sadece onu yatakta tutun.
Ce petit Indien sera dehors à attraper des lézards dans un jour ou deux... si vous le gardez au lit.
Bana yardım edin. Onu sıkı tutun.
Donnez-moi un coup de main.
Onu sıkı tutun!
Plaquez-le au sol!
Onu Bud Stamper'dan uzak tutun.
Évitez Bud Stamper.
Şimdi, Quintal, Birkett, Onu iskelede tutun.
Provisions à bord et parez au départ, monsieur!
- Tamam, ama onu evde tutun, Bir daha şehri karıştırmasın.
- Bon, mais ramène-le chez toi, que je le voie plus traîner en ville.
Onu biraz daha burada tutun ve tamamen benim olsun.
Fais en sorte qu'il reste ici quelque temps encore... et il sera tout à moi.
Şimdi onu eyerleyin ve öyle tutun.
Mettez-lui une selle et tenez-le prêt.
Biz dönene kadar onu içeride tutun. Ona iyi bakın, olur mu?
Gardez-la jusqu'à mon retour.
Onu paralel tutun. Bana verileri ver.
Donnez-moi une lecture.
Onu burada, bir hücrede tutun, komutanım.
Gardez-le ici en cellule, mon adjudant.
Seçe parmağından böyle tutun ve böyle çevirin! - Onu bana verin!
Prenez-le par le petit doigt et tournez!
Tutun onu!
Tenez-le.
Cyrano Jones'u bulsun ve onu tutun.
Demandez-lui de trouver ce Cyrano Jones.
Onu tutun.
Tenez-le.
Hayır, onu burada tutun.
Non. Gardez-la ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]