English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tıpkı babam gibi

Tıpkı babam gibi Çeviri Fransızca

217 parallel translation
Tıpkı babam gibi.
Tout comme Père!
Savaştan önce çiftlikte ortakçıydım, tıpkı babam gibi.
Avant la guerre, j'étais métayer. Comme mon père.
Tıpkı babam gibi. Sonra da bana kızın!
Mettez-vous en colère.
Tıpkı babam gibi konuştun.
Tu parles comme mon père.
Çünkü tıpkı babam gibi kolay kanıyorum.
Je suis bonne poire, comme mon père.
O bir kabadayı, tıpkı babam gibi.
C'est un truand... comme l'était mon père.
Ama usulünce. Tıpkı babam gibi konuşuyorsun.
Je te reconnais.
Tıpkı babam gibi, çocukmuşum gibi başımı okşayıp gitmemi söylüyor.
Comme Papa, il me caresse la tête et me dit de filer.
Çok şüpheci birisin, tıpkı babam gibi.
Tu es très suspicieux, on dirait mon père.
# Tıpkı babam gibi # #
Juste comme mon cher papa
# Tıpkı babam gibi #
Juste comme mon cher papa
Bundan sonra banyolarımı hamamda yapacağım, tıpkı babam gibi.
Je veux aller aux bains publics comme Papa.
Sen busun, lanet bir meraklı, tıpkı babam gibi.
Vous êtes une sale fouine. Comme mon père.
Keşke tıpkı babam gibi Kadınsı olsaydım
Je voudrais être une nana Comme l'était mon papa
Şimdi farkediyorum ki sen bir başka kurbansın, tıpkı babam gibi.
Maintenant je comprends que vous êtes une autre victime, comme mon père.
Tıpkı babam gibi.
Mon père aussi.
Bahse girerim Onları dolduranlar birer hayvan tıpkı babam gibi
Une brute comme mon père devait la remplir.
- Tıpkı babam gibi.
- Comme papa.
Bu konular hakkında hiçbir bilgin yok. Tıpkı babam gibi çuvallarsın.
Tu n'y connais rien.
Tıpkı babam gibi. - Evet, kocam çok sigara içerdi. Karaciğer kanserinden öldü.
- Mon mari fumait mais il a eu un cancer du foie.
kapat çeneni. Tıpkı babam gibi konuştun.
On croirait entendre mon père.
Benim idealim senin gibi birisi çünkü tıpkı babam gibi iyisin.
Mon idéal serait quelqu'un comme toi, parce que tu es bon comme papa.
Biliyormusunuz, tıpkı babam gibi öptü beni,
C'est drôle, vous embrassez comme mon père.
Anlıyorum, tıpkı annem ve babam gibi.
Je sais. Comme maman et papa.
Babam hep "Para harcamak içindir" derdi. Tıpkı o parayı kazanmak için erkeğin gücünü ve aklını kullandığı gibi.
Mon père disait que l'argent était fait pour être dépensé, tout comme les hommes dépensent leur force et leur intelligence à en gagner, et cela aussi volontairement.
Tane tane, parça parça... tıpkı babamın yarattığı gibi.
Morceau par morceau, pièce à pièce... comme mon père l'a créé.
- Hayır, Stella. Ama annemi, tıpkı babamın onu resmettiği gibi gördüm.
J'ai vu ma mère telle que mon père l'a peinte.
Tekrar yeşeriyor, tıpkı babamın söylediği gibi.
Il repousse, comme papa l'avait dit.
... tıpkı ben o gölde boğulurken annemle babamın olduğu gibi.
Aussi loin que mes parents au moment où je me noyais...
Ve ben, tıpkı babam ve onun babası gibi burada doğdum.
Comme mon père et son père avant lui, je suis né dans ce manoir.
Tıpkı babamın dediği gibi, esinti nehirden gelmezse, esinti değildir.
Mon papa disait toujours : "Si l'air ne vient pas de la rivière, il n'y a pas d'air du tout."
Daha birçok insan, tıpkı annemle babam gibi, bir yerlere gönderilecek.
D'autres gens vont être déportés, comme ma mère et mon père.
Babam, annemin de tıpkı Rusya'daki gibi, doğal doğum yapmasında ısrarcı olmuş.
Mon père tenait à ce que ma mère accouche sans douleur. Comme en Union soviétique.
Tıpkı tahmininiz gibi, babamı öldüren ateş sorgu yargıcının dediğine göre silah 32 çapında, benim silahım değil.
C'est exactement comme vous l'aviez prédit, les balles qui ont tué papa... venaient d'un calibre 32, pas de mon pistolet, selon le coroner.
Tıpkı babam gibi, bir lahana... satıcısı gibi yaşıyorum.
Je vis comme un marchand de choux!
Tanrı aşkına, tıpkı babamınki gibi gözlerim var.
Seigneur, j'ai même les yeux de mon père.
Tıpkı babam, büyükbabam ve onun büyükbabası gibi.
Comme mon père, mon grand-père, mon arrière-grand-père.
Tıpkı babam ve benim yaptığımız gibi.
Comme je l'ai fait avec mon père.
Tıpkı babamın bana öğrettiği gibi.
Comme mon père m'a appris.
Babamın dostlarına yüreğim, kollarım açık tıpkı bir pelikanın yaptığı gibi kanımla beslerim onları.
J'ouvrirai grand les bras à ses vrais amis et tel le pélican qui se sacrifie, je les nourrirai de mon sang.
Tıpkı 10 yaşındayken, babamın yatak odasında ağlayıp, annemin yüzü kan içinde mutfak masasın otururken bana babamın üzgün olduğunu, ve bir daha asla böyle bir şey yapmayacağını söylemesi gibi.
Je me revois à 10 ans. Mon père pleure, ma mère, le visage en sang, me dit que papa regrette, et ne recommencera plus.
Bana ihanet ettin Tıpkı babamın yaptığı gibi!
Comme mon père l'a fait par le passé.
Tıpkı babam ve Ted Amca'nın yaptıkları gibi. Hatırladın mı?
On boira sur le perron, comme papa et l'oncle Ted.
Tıpkı benim babam gibi.
Mon père était comme ça.
Tıpkı babamın yaptığı gibi.
Comme mon père!
Tıpkı babamın yaptığı gibi, taaki McDonald's onu kovana kadar.
Comme ceux de mon père! Il s'est fait viré du restaurant!
Bir baba olmak istiyordum, iyi bir baba... Tıpkı benim babam gibi.
Je voulais être un bon père, comme le mien l'avait été.
Her şeyden önce kendi evimizde bir bütün olduğumuzu keşfetmemiz büyük bir mucizeydi. Tıpkı babamızın dediği gibi mutluluk ancak aile içinde bulunur.
C'est un miracle que nous ayons découvert avant tout que nous nous suffisions dans les limites de notre propre maison, confirmant la parole du père... que le bonheur ne peut être trouvé qu'au sein de la famille.
Çizimler, kelimenin anlamını destekliyordu... tıpkı babamın açıkladığı gibi.
L'illustration confirmait la signification du mot, conformément à son explication.
Babamı inciteceğini söylemişti. Tıpkı dediğim gibi adamı öldürdü ve babamı öldürmekle de tehdit etti.
Il a tué ce type comme je l'ai dit et il a aussi menacé de tuer papa!
O adam babamı öldürdü, kardeşimi ve amcalarımı öldürdü. Tıpkı bu ülkede öldürdüğü binlerce insan gibi.
Il a tué mon pére, il a tué mon frére, il a tué mes oncles, comme des milliers de personnes dans ce pays.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]