English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tıpkı benim gibi

Tıpkı benim gibi Çeviri Fransızca

1,004 parallel translation
Susadım. Tıpkı benim gibi.
Ce que j'ai soif.
O da senin bir parçan tıpkı benim gibi.
Et c'est une partie de vous. Comme moi-même.
Acı çekiyorsun, tıpkı benim gibi.
Tu as du chagrin et moi aussi.
Tıpkı benim gibi iyileşecekler.
Ils se réveilleront comme moi.
Yalnızca bir kez ve Kay'in tıpkı benim gibi bu fırsatı kaçırmasını istemiyorum.
Pourquoi ne l'a-t-on pas fait? Mais toi, tu ne le désirais pas.
Arkadaşız. Tıpkı benim gibi, sizi hafife aldılar.
Ils vous ont sous-estimé, et moi de même.
Sorunun başladığı yer, memnuniyetle söylemeliyim ki benim fabrikam değildi. Olay, tıpkı benim gibi sentetik lif üreten Michael Corland'ın fabrikasını ziyaretim sırasında başladı.
Nos malheurs naquirent non dans ma filature, mais dans celle de Michael Corland, qui fabrique, comme moi, une fibre artificielle.
Kızım da tıpkı benim gibi sizin sınıfınızda olacak.
Le hasard fait bien les choses. Ma fille est votre élève.
- Hergün, tıpkı benim gibi.
Elle est là, comme tous les jours, et moi aussi.
Siz de tıpkı benim gibi bu işe bulaştınız!
Tu es dans le coup, autant que moi!
Musa, tıpkı benim gibi sana ihanet edemez.
Pas plus que moi, Moïse ne saurait te trahir.
Pisliğin tekisin, tıpkı benim gibi.
Tu ne vaux pas mieux que moi.
Evet, Steve, ipleri biraz gevşetmelisin, tıpkı benim gibi.
C'est vrai Steve, sois plus relax. Comme moi.
Tıpkı benim gibi.
Tu es comme moi.
- Tıpkı benim gibi. - Öyle.
Comme moi.
Sanırım müebbet hapissin, ahbap ; tıpkı benim gibi.
Tu es condamné à perpète, comme moi.
Sen ise kısa bir süre için onun yerini alacaksın, sonra tekrar yükseleceksin, tıpkı benim yükseldiğim gibi.
Tu prendras sa place pour quelques instants seulement... et puis tu reviendras à la vie... comme moi-même, j'y suis revenu.
Onu öldürdün, tıpkı benim sana yapacağım gibi.
Vous l'avez tuée tout comme je vais vous tuer!
Arkadaşlarım tıpkı bir hayvan gibi muamele görürken benim rahat bir hayat yaşadığım için minnettar olmam gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
Comment l'être, mes amis sont traités comme des bêtes!
Hapiste öldü, tıpkı benim öleceğim gibi.
Oui, au bagne comme je le ferai moi-même!
Benim hayatım da tıpkı seninki gibi fakat benim dükkânım yok karım 300 mil uzakta ve keman çalamam.
Ma vie ressemble à la vôtre, mais... je n'ai pas de boutique, ma femme est à 500 km et... je ne sais pas jouer du violon.
Ama ona da güvenirsin, çünkü o da senin bir parçan tıpkı benim olduğum gibi, ve asla gitmene izin vermeyeceğim.
Ce pays est le vôtre. C'est une partie de vous, comme moi. Nous ne vous laisserons pas partir.
Benim için ona iyi bak tıpkı bana baktığın gibi onun için.
Veille sur lui, pour moi... tout comme tu as veillé sur moi... pour lui.
Tıpkı senin gibi, sanırım köylülerde onu benim öldürdüğümü söyleyecek.
Je suppose que les villageois diront que je l'ai tué.
Ve şu anda tıpkı benim göründüğüm gibi.
- Et comme moi.
Tıpkı benim gibi.
Vous m'avez rendu service, vous avez été si discrète.
Tıpkı senin, benim gibi.
Comme toi, moi, tout le monde.
Ev de tıpkı benim hayatım gibi perişan bir haldeydi.
Cette maison, c'était moi. Je l'avais vue des milliers de fois, la cheminée,
Onun aklını çeldin. Tıpkı şu an benim aklımı çelmeye çalışman gibi. Karşımda dikilip, olup biteni unutuyorsun.
Vous l'avez tenté, et vous me tentez pour que j'oublie ce que je vois.
Tıpkı Ficco gibi benim için mi çalışıyorsun?
Comme Ficco.
Uzun zamandır ilk fırsatta beni ortadan kaldırıp çalılıkların arasına tıpkı bir köpek gibi gömmek istiyorsun böylece sadece ihtiyarınkini değil, benim altınımı da alabileceksin.
Voilà longtemps que tu veux me buter et m'enterrer comme un chien. T'auras l'or du vieux et le mien par-dessus le marché.
Benim sevgili kuzenim istediği şeyi yapar. Tıpkı bütün aile gibi.
Mon cousin fait ce qui lui plait, c'est de famille.
Tıpkı benim istediğim gibi.
- Il ne pouvait pas venir?
Lâkin sövüp saydığın Tanrıdır sarf ettiğin sözleri yargılayacak olan. Tıpkı benim suçunu yargıladığım gibi. Bir canı aldın ve bu suçuna binaen yarın öleceksin.
Le Dieu que vous avez blasphémé jugera vos paroles comme j'ai jugé votre acte.
Hanımefendi, tıpkı siz majestelerinin sorumluluğu olduğu gibi, benim de yerine getirmem gereken bir görevim olduğunu takdir edersiniz.
Comprenez que je dois assumer mes responsabilités, tout comme Votre Altesse Royale.
Ben zaten kurtarıldım çünkü onun adına can veriyorum. Tıpkı onun da benim için yaptığı gibi.
Je suis déjà sauvé, car je meurs pour Lui, comme Il est mort pour moi.
Sol göğsünde benim attığım mermi ile açılan deliği saymazsak tıpkı yeni gibi.
On le dirait neuf, à part le petit trou que ma balle a fait sur le flanc gauche.
Tıpkı benim söz verdiğim gibi :
comme je m'engage moi-même :
Tıpkı şimdi benim de sizinkini reddedeceğim gibi.
Comme moi la vôtre, présentement.
Benim için programımı imzaladı ve beni uzunca kesti. Tıpkı mahalle serserilerinin eskiden beni kesişi gibi.
Il m'a signé un autographe et il m'a regardée longuement, comme les cow-boys de pacotille de mon pays.
Tıpkı benim kıvrandığım gibi.
Oui. Comme j'ai été torturée.
Bu, benim vizyonumdu. Tıpkı senin şu Özgürlük Tahvili posteri gibi.
Cela a décidé de mon sort, comme votre affiche de la Défense.
Tıpkı benim hakkımda düşündüğün gibi.
C'était ce que tu pensais de moi.
Tıpkı benim annemle olduğu gibi.
comme moi avec maman.
Beni seviyorsun, değil mi? Tıpkı benim sevdiğim gibi.
Tu m'aimes n'est-ce pas, comme je t'aime?
Benim tanıdığım, buraya ait olan o küçük çocuk var ya bu onun yazı. Tıpkı bir zamanlar senin olduğu gibi.
Le petit garçon que je connais, celui qui a sa place ici, c'est son été à lui, comme ce fut le tien un jour.
Tek bildiğim bunun kaçınılmaz olduğuydu tıpkı benim ölümüm gibi.
Je savais qu'elle était inévitable, tout comme la mienne.
Ama benim dokularım, bir başkasınınkileri reddedecektir tıpkı yabancı bir maddeyi reddeder gibi.
Mais les tissus de mon corps rejetteront les tissus d'un autre, Ils seront rejetés quelque soit la substance utilisée.
Tıpkı senin neyin varsa, benim olduğunu bildiğim gibi.
Tout ce que tu as est à moi.
Tıpkı bende olsaydı benim de sana söyleyeceğim gibi.
Oh... Naturellement! Tout comme je te le dirais, si je l'avais.
Tıpkı benim Vezir'im gibi!
IAN : Comme ma Reine!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]