Umarım iyidir Çeviri Fransızca
513 parallel translation
Umarım iyidir.
J'espère qu'elle va bien.
- Umarım iyidir.
- J'espère qu'il sera bon.
- Merhaba. - Umarım iyidir.
- J'espère que vous disiez du bien.
Umarım iyidir.
J'espère qu'il va bien. Oui.
Umarım iyidir.
- J'espère que c'est un bon film.
Mal umarım iyidir, çünkü uzmanlarım gerçekten biraz tatmışlardır.
Il vaut mieux que ce soit la meilleure parce que mes experts s'y connaissent.
Umarım iyidir.
J'espère qu'elle s'en est tirée.
Umarım şimdi daha iyidir.
J'espère que ca va mieux
Umarım rahatınız iyidir.
- Êtes-vous confortablement installée?
Beni böyle basmana değecek kadar iyidir umarım.
Ça a intérêt pour m'importuner comme ça.
- Nasılsınız? - Umarım haberler iyidir.
- De bonnes nouvelles?
- Umarım annen iyidir.
- J'espère que votre mère va bien.
Dostum Davies nasıl bakalım? İyidir umarım.
Il se porte bien mon cher ami Davies?
Umarım rahatı iyidir.
- Est-il à l'aise? - J'espère.
Umarım ilk isminden daha iyidir. - Dinle...
Et d'abord, qui est ce Buckley?
Umarım zamanlamam iyidir.
Je pense que j'arrive au bon moment.
- Umarım geldiğimiz yerdeki kahveden iyidir.
J'espère que le café est meilleur ici qu'au dernier relais.
Umarım havadaki numaraların girişin kadar iyidir.
J'espère que votre numéro sera aussi brillant que votre entrée.
- Umarım annen iyidir, tatlım.
J'espère que ta mère ira mieux, chérie.
- Umarım görünüşü iyidir. - İyi görünüyor.
- J'espère qu'il à l'air bien.
Umarım tadı iyidir Kendim içmem.
Ça doit avoir bon goût. Je ne suis pas fumeur.
Çok uzun süre oldu. Herkes iyidir umarım.
Tout le monde va bien?
Umarım General iyidir.
Je pense au général...
Umarım, öpüşmeniz sesinizden iyidir, yoksa işiniz iş.
Vous embrassez mieux que vous ne chantez, j'espère!
- Pekala, umarım çengelim iyidir.
Je crois bien que je suis piégé.
Umarım ikisinin de sağlığı iyidir.
Je compte qu'elles sont toutes deux en bonne santé.
- Umarım yemekler dövüşünden iyidir!
- Sa cuisine vaut mieux que ses poings? - Goûtez-y.
Umarım sesi iyidir.
J'espère qu'il chante mieux qu'il ne travaille.
Umarım iyidir.
J'espère qu'il va bien.
Umarım aileniz iyidir.
Votre famille va bien?
Keşke bu seyahate çıkmak zorunda olmasaydım. Umarım, evdeki durumlar ve Caroline de, benim işim olması kadar iyidir. Bu en azından, belediyenin otobüs durağından daha fazla para getiriyor.
Ça m'ennuie d'être loin... mais avec la maison et Caroline, au moins mon nouveau travail me rapporte plus que l'ancien et m'intéresse davantage.
Umarım sonuncusundan iyidir, Harry.
J'espère qu'il est mieux que le dernier.
Umarım pilotluğu, tahminlerinden daha iyidir.
J'espère qu'iI pilote mieux qu'iI ne fait d'hypothèses.
Afedersin Başkan, tüm bunlar için sebep ne bilmiyorum ama umarım yeterince iyidir.
Excusez-moi Major, j'ignore les raisons qui vous ont fait changer d'avis, mais j'espère qu'elles sont bonnes.
Umarım atın iyidir.
J'espère que vous avez un bon cheval.
Evet, Takur? Bu yılki hasat iyidir umarım.
Vous avez fait une bonne récolte, cette année?
Umarım İngilizcesi benim İtalyancamdan iyidir.
J'espère que son anglais est meilleur que mon italien.
Umarım sebep iyidir çünkü bu anlamsız!
J'espère que tu as une bonne raison... C'est n'importe quoi!
Tavuk iyidir umarım.
Tu voulais de la dinde, mais ce sera poulet.
Umarım işleriniz çok iyidir Eski arkadaşınızdan sevgiler Saddy not artık Lort Fountleroy değil
" J'espère que les affaires marchent. Amitié s, votre vieil ami Ceddie. P.S. :
Charlotte'un durumu iyi ve umarım bambino da iyidir.
Charlotte va bien... et j'espère que le bambino va bien aussi.
Umarım hepsi iyidir.
J'espère qu'ils vont bien.
Umarım James'in bulduğu yer bahsettiği kadar iyidir.
J'espère que cet endroit qu'il a trouvé est bien.
- Umarım Ilene iyidir.
- J'espère qu'Ilene va bien.
Umarım iyidir, gündüz feneri.
Tâche que ce soit bon, "Y-a-bon".
Herkes iyidir umarım?
Tout le monde va bien, j'espère?
Umarım oyunculuğun, hook-shot'ından iyidir, çocuk.
J'espère que tu joues mieux que tu marques des paniers.
Umarım bebeğin durumu iyidir.
J'espère que le bébé fonctionne.
- Umarım oğlunuz daha iyidir.
À propos, j'espère que votre fils va mieux.
Umarım babanızın durumu iyidir.
J'espère que votre père n'a rien de grave.
Korsanlar iyidir umarım.
Tantine et les autres doivent aller bien.