Unuttunuz Çeviri Fransızca
871 parallel translation
Unuttunuz mu? Bayan Rittenhouse'ın tablosu çalındı ya?
Mme Rittenhouse a perdu un Beaugard de 100 000 $, tu te rappelles pas?
İlk göçmenlerden mi? Unuttunuz mu, Bayan Beaugard'ın bir tablosu çalınmıştı?
Tu ne te rappelles pas que Mme Beaugard a perdu... un Rittenhouse d'une valeur de 100 000 $?
Söylediklerini anlayabiliyor musunuz yoksa unuttunuz mu?
Le comprenez-vous ou avez-vous oublié?
Acı Evini unuttunuz mu?
Vous avez oublié la Maison des Douleurs?
Kravatınızı unuttunuz.
Vous entendez? Quatre succès!
Bay Haggerty, bir şey unuttunuz.
M. Haggerty, vous oubliez quelque chose.
Anahtarları unuttunuz. Bakın.
Vous avez oublié votre clé.
- Ayrıca şapkanızı çıkartmayı unuttunuz.
Vous avez même oublié de retirer votre casquette. Je n'ai pas oublié, Herr Baron.
- Bir şey unuttunuz.
- Vous avez oublié quelque chose.
- Unuttunuz mu?
- T'as pas oublié, dis?
Affedersiniz, beyefendi. Bunu unuttunuz.
Excusez-moi, mais vous avez oublié ceci.
Nihayet! Hafızanızı kaybedip beni nereye bıraktığınızı unuttunuz sanmıştım.
Je croyais que vous vous rappeliez plus où vous m'aviez garée!
Çocuğun babası olduğumu unuttunuz galiba.
Mais... je suis son père.
Ama İsa sevgisini unuttunuz.
Mais vous avez oublié l'amour de Jésus.
Bir şey mi unuttunuz?
Vous avez oublié quelque chose?
- Demek adımı bile unuttunuz.
- Vous avez oublié mon nom.
Sanırım aşağıda misafirler bekliyor nezaket kaidelerini de mi unuttunuz?
Les invités du dîner attendent en bas. As-tu aussi oublié tes manières?
Bay Dietz, içki olayları ile ortağınızın ilgilendiğini unuttunuz mu?
. Allons, M. Dietz, auriez-vous oublié que boire, c'est le rayon de M. Goff!
Kesin bir şey unuttunuz.
Vous avez oublié quelque chose?
Silmeyi unuttunuz...
Il a oublié de les effacer.
Durun biraz. Willy'yi ne çabuk unuttunuz?
Un moment, vous avez déjà oublié Willy?
- Ayak taktiklerinizi unuttunuz.
- Vous avez oublié votre jeu de jambe.
Bir şey unuttunuz, değil mi?
Vous avez oublié quelque chose, non?
- Bir şey mi unuttunuz?
- Vous avez oublié quelque chose?
- Günaydın. Bir şey unuttunuz galiba.
Bonjour, monsieur Bailey.
- Bir şey unuttunuz. - Neyi?
Je crois que vous avez oublié quelque chose.
- Evet? - Tabletleri unuttunuz mu?
Avez-vous oublié ces comprimés?
- İyi günler. Oh, Monsieur, bunu unuttunuz.
N'oubliez pas ceci.
Unuttunuz mu? Tencere dibin kara seninki benden kara.
Souvenez-vous, on est de la même trempe.
Bay Talbot, valizinizi unuttunuz.
M. Talbot, vous avez oublié votre valise.
Şapkanızı unuttunuz, bayan.
Votre chapeau!
Sorununuz ne? Nasıl çalınacağını mı unuttunuz yoksa?
Vous pouviez pas le voler?
Hayır. Artık burada çalışmadığımı Unuttunuz Dr. Chumley.
Vous oubliez que je ne travaille plus ici.
Ellerim. Ellerimi unuttunuz.
Vous oubliez mes mains.
Unuttunuz mu? Unutkanımdır.
Tu m'a envoyé chercher, tu te souviens?
Selam vermeyi mi unuttunuz?
Ne pouvez vous pas m'acceuillir?
Sizin neyiniz var. Ahlaklı kadınların gündüz vakti sokaklarda gezemediği günleri unuttunuz mu?
Il fut un temps où une honnête femme n'osait plus sortir.
Biletinizi unuttunuz efendim.
Vous oubliez votre ticket de bagage.
Paranızın üstünü unuttunuz.
"Vous oubliez votre monnaie."
Dün gece aceleyle ayrıldığınızda unuttunuz.
Vous avez filé en l'oubliant hier soir.
Unuttunuz mu? O şeyi biz yazmıştık.
Vous savez que c'est nous, les auteurs?
Belkide unuttunuz bilmiyorum ama yine de size teşekkür etmek istiyorum.
- Bonsoir, mon colonel. - Bonsoir.
Bunu unuttunuz varsayalım ve endişenlemeyi bize bırakın.
Ce qu'il nous faut, c'est des preuves.
Vasiyet yazısı var dedim, unuttunuz.
Vous oubliez le testament.
Buradaki herkesin İsa'nın huzurunda kardeşiniz olduğunu unuttunuz.
Vous oubliez que tout homme ici-bas est notre frére en Jésus-Christ.
- Demek unuttunuz?
- C'est tout?
- Bunu unuttunuz bayan.
vous l'avez oublie.
Geliyoruz! Bizi unuttunuz.
Vous nous avez oubliés.
Unuttunuz mu?
Vous avez oublié?
Çöpü unuttunuz.
Et la poubelle?
Küreğinizi unuttunuz.
Vous oubliez votre pagaie.