English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Unuttun mu yoksa

Unuttun mu yoksa Çeviri Fransızca

266 parallel translation
Zor bir durumda kaldığımızda, plan yapıp çıkış yolunu bulan bendim. Unuttun mu yoksa?
Tu te souviens de mes plans pour nous tirer d'affaire?
Bugün Bay Smith'i ziyaret etme günüm, unuttun mu yoksa?
Aurais-tu oublié que c'est mon jour de visite à M. Smith?
Hem sırrımızı unuttun mu yoksa?
D'ailleurs, as-tu oublié notre secret?
Ördekleri haşlamayı unuttun mu yoksa?
Oublié d'arroser le rôti?
- Unuttun mu yoksa?
- Tu as oublié?
Unuttun mu yoksa?
Déjà oubliée?
Unuttun mu yoksa?
Vous savez?
Gan Dafna'da 15 yaşındaki her kızın hemşire olduğunu unuttun mu yoksa?
Avez-vous oublié qu'à Gan Dafna, toutes les filles de 15 ans sont de bonnes infirmières?
Unuttun mu yoksa?
Avez-vous oublié?
- O dört manyağı unuttun mu yoksa?
- Et les quatre tordus?
O da karşında duruyor canım, unuttun mu yoksa?
Et c'est moi, tu te souviens, chérie?
Olmaz. Yalancıydım hani unuttun mu yoksa?
Non, je suis une menteuse, vous savez bien.
Kocanın sesini unuttun mu yoksa?
Tu as oublié la voix de ton mari?
Michael bekliyor bizi. Unuttun mu yoksa?
Michael nous attend, tu le sais!
Ünvan da, mevki de hâlâ benim elimde. Unuttun mu yoksa?
Je conserve mon titre et mon rang, l'oublies-tu?
Sefer taslarımızı unuttun mu yoksa?
Tu n'as pas préparé mon repas?
- Onu unuttun mu yoksa?
- Tu l'as oublié?
Unuttun mu yoksa?
Je te dois du fric. Non?
Tabitha, hayatım, on altı yaşında olmanın, nasıl bir şey olduğunu unuttun mu yoksa?
Tabitha, très chère, avez-vous oublié comment vous étiez, à 16 ans?
- Yoksa çok yaşlısın da unuttun mu?
Vous êtes trop vieux pour vous en souvenir?
- Dün sekizdik, unuttun mu yoksa?
Hier nous étions huit, tu l'as déjà oublié?
Yoksa evlilik yıldönümümüzü unuttun mu?
- Tu n'as pas oublié. C'est notre anniversaire de mariage. 10 ans.
Yoksa yapmasını unuttun mu?
Ou tu as oublié?
Yoksa girdiğimiz bahsi unuttun mu?
Rappelez-vous notre pari.
Yoksa bunun nasıI bir şey olduğunu unuttun mu?
- Tu as oublié ce que c'était?
Atı öldürmeye mi çalışıyorsun yoksa onun bana ait olduğunu unuttun mu?
Oublierais-tu que ce cheval m'appartient?
Yoksa bunu unuttun mu?
Tu l'avais oublié?
- Yoksa bunu şimdiden unuttun mu?
Que faire d'autre en un si bel après-midi, à une semaine du bal? Bien sûr. - Ou avais-tu déjà oublié?
- Juanito,... sana öğrettiklerimi unuttun mu, yoksa?
As-tu oublié ce que je t'ai enseigné?
Yoksa unuttun mu!
T'as pas oublié, j'espère.
Yoksa bu gece randevumuz olduğunu unuttun mu?
Tu veux dire que tu as oublié qu'on avait rendez-vous ce soir?
Hayır, yoksa unuttun mu Hocamız, en iyi adamlarına ayrıcalık tanır.
Non, le maître nous a interdit de les fréquenter.
Ne oldu, Ilsa? Yoksa gerçek bir erkeğin ne olduğunu unuttun mu?
Avez-vous oublié ce que c'est qu'un vrai mâle, Ilsa?
Unuttun mu yoksa?
Vous avez oublié?
Yoksa şu adamın kardeşine soğukkanlılıkla işkence edip, onu öldürdüğünü unuttun mu?
Auriez-vous déjà oublié l'homme qui a torturé et assassiné Martin, votre frère?
Kılıcını kullanmalısın. Yoksa unuttun mu?
Tu devais frapper de ton épée, non?
Bu evde yaşamanın kurallarından biridir bu... yoksa unuttun mu?
Si tu veux vivre ici, il le faut! L'as-tu déjà oublié?
Yoksa bunu unuttun mu?
Tu as oublié?
Yoksa bunu unuttun mu?
L'as-tu oublié?
Yoksa bütün masa edebini unuttun mu?
Est-ce que toutes ces belles manières que tu as apprises ont disparu?
Gözyaşların sahte miydi? Yoksa unuttun mu?
C'étaient donc des larmes de crocodile?
Yoksa Lester olayını unuttun mu?
Tu as oublié l'incident Lester?
Sen benim karımsın. Yoksa unuttun mu?
Après tout, tu es ma femme.
Yoksa unuttun mu? Yöntemi mükemmelleştirdiniz mi yoksa?
- C'est au point?
verdiğim cevapların, seni hayalkırıklığına uğrattığına inanmama sebep oluyorsun... benim, seni hayalkırıklığına uğrattığıma inanmama sebep oluyorsun... beni çaresiz ve yalnız bırakıyorsun... seni, zaten bilmen gereken birçok şeye ikna etmem için yapayalnız... yoksa unuttun mu?
Tu me fais croire que mes réponses te déeçoivent. Que moi-meme je te déçois. Tu me laisses en rade seul pour me défendre.
10 mu, 50 mi, 100 mü? Yoksa sayısını unuttun mu?
Dix, cinquante, cent, t'as perdu le compte?
Onu unuttun mu yoksa?
Réfléchissez.
- On gün önce üvey kızımla evlenmek istediğini söyledin, yoksa unuttun mu?
II y a 10 jours, vous m'avez dit que vous vouliez épouser ma belle-fille. - Avez-vous oublié?
Yoksa unuttun mu?
Vous l'avez oublié?
Yoksa unuttun mu?
N'est-ce pas votre souvenir?
Yoksa unuttun mu, unuttun mu dedim?
On a fait un deal, tu te souviens?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]