Uyumalısınız Çeviri Fransızca
36 parallel translation
Görmeliydin onu. Artık onu düşünmemelisiniz. İkiniz de uyumalısınız.
Vous auriez dû la voir ll ne faut plus y penser ll faut dormir, maintenant
Doktor, bence biraz uyumalısınız.
Docteur, vous devriez dormir.
Bence yatağa girip biraz uyumalısınız.
Mlle Simpson, je crois que vous devriez aller vous coucher.
Gidip uyumalısınız Bay Leamas.
Allez vous coucher, M. Leamas.
- Biraz uyumalısınız efendim.
Il vous faut dormir, monsieur.
- Uyumalısınız efendim.
- Vous devriez dormir, monsieur.
O halde uyumalısınız.
On dirait que vous avez du mal à parler?
Uyumalısınız.
Vous devez dormir.
Uyumalısınız.
Essayez de dormir.
Biraz uyumalısınız.
Allez dormir.
Uyumalısınız.
Tu devrais dormir.
Uyumalısınız.
Vous devriez dormir.
- Biraz uyumalısınız.
- Vous devriez dormir.
Uyumalısınız.
Bien au contraire.
Biraz uyumalısınız.
Tu devrais dormir.
Bu yüzden en azından doğmuş olduğunuz bu toprakta bir tabut içinde uyumalısınız. Aksi halde, güçleriniz zayıflayacaktır.
Si vous ne dormez pas dans un cercueil venant de la terre qui vous a vue naître, vous allez continuer à vous affaiblir.
İkiniz de biraz uyumalısınız.
Vous tombez de sommeil.
Sizin için zor, biliyorum, bence biraz uyumalısınız.
Je sais que ça va être difficile, mais essayez de dormir un peu.
Gevşeyip rahatlamalı ve uyumalısınız belki de.
Vous devriez vous détendre et essayer de dormir.
Bu gece biraz uyumalısınız, Bay Stone.
Vous devriez aller vous coucher ce soir.
Biraz uyumalısınız.
Vous devez dormir un peu.
Saygıdeğer Anne, uyumalısınız.
Révérende Mère, vous devriez dormir.
Siz iki astronot biraz uyumalısınız.
Il faut vous coucher, les astronautes.
Siz ikiniz, yapabilirseniz birkaç saat uyumalısınız.
Vous devriez dormir un peu pendant que vous le pouvez.
Biraz uyumalısınız.
Vous devriez allez dormir.
Uyumalısınız, Bay Pump uyumaz.
Vous devez dormir, M. Lapompe non.
Bu dersi geçmeyi diliyorsanız iyi beslenip korkutucu uyumalısınız.
Si vous voulez réussir ce cours, vous devez manger, respirer et dormir comme une terreur.
Yorucu bir gündü. Uyumalısınız.
La journée a été longue, vous devriez aller dormir.
"Kocan ve sen gidip uyumalısınız" mı?
"Vous devriez vous coucher."
Şimdi uyumalısınız, Dr. Milican.
Vous devriez dormir, Dr Millican.
Belki de biraz uyumalısınız efendim.
Vous devriez peut-être simplement vous reposer.
Dinle beni küçük kız, saat geç oldu. Noel sabahını görmek istiyorsan artık uyumalısın.
Si tu veux voir les cadeaux, il faut faire dodo.
Rahatsız edilmeden uyumalısın.
Vous avez besoin de dormir.
Tek gözün açık uyumalısın kızım.
Tu vas devoir dormir avec un oeil ouvert, petite fille.
Uyumalısın tamam mı dostum? Bunu tekrar mı yapacağız?
Tu devrais dormir. D'accord, l'ami? On recommence?
Haklısın ama önce uyumalıyız.
- Mais d'abord, dodo.