Uyumaya Çeviri Fransızca
1,864 parallel translation
Biraz uyumaya ihtiyaci var degil mi?
Il finira bien par s'endormir!
Ve Henry'i de uyumaya birakacagim, cunku o benim karanlik sirrimi biliyor :
Et "ol'Henry" aussi, car il connait mon terrible secret.
Hayvanlari uyumaya birakmayi seviyorum.
J'aime piquer les animeaux.
- Sen uyumaya devam et.
Chut. Rendors-toi.
Uyumaya devam et.
Rendors-toi.
Evde uyumaya çalışıyorum.
J'essaie de dormir dans la maison...
Preston'ın uyumaya ihtiyacı var.
Preston a besoin de sommeil.
Yok birşey. Uyumaya devam et.
Rendors-toi.
Evet, benim de işim bitti, ben de uyumaya gidiyorum.
Ouais, j'en ai eu assez, J'y vais aussi.
Henüz geceleri yeni yeni uyumaya başlamışken, yine başlıyoruz...
Juste quand j'arrivais enfin à dormir la nuit.
Uyumaya devam et.
Rendors toi.
Çok geciktiniz Tam da uyumaya başlayacaktım...
Il est tard... Encore un peu et j'allais dormir sans vous...
Ancak o zaman uyumaya fırsatım olur.
Alors je dormirai.
- Yapma, Randall. Uyumaya çalışıyorum!
C'est bon, Randall, j'essaie de dormir.
Kestirdin mi, uyumaya mı çalıştın?
Vous avez piqué un somme pour faire passer l'ivresse?
İnsanlar uyumaya çalışıyor!
Y'a des gens qui dorment.
Doktor biraz uyumaya çalışmalısın dedi.
D'après le médecin, il faut essayer de dormir.
Uyumaya çalıştım, ama zaten uykudaydım.
J'essayais d'aller dormir, mais je dormais déjà.
Uyumaya devam et, Ben seni uyandırırım.
Rendors-toi. Je te réveillerai.
Uyumaya çalıştım ama bitiş çizgisine yaklaşırken yaralı bir tazı gibi inlemeye başladı.
Et j'essaye de rester éveillée. Et quand la ligne d'arrivée approche, il commence à hurler comme un chien battu.
En azından uyumaya çalışıyordum.
Enfin, j'essayais.
Tanrı'ya şükür birisi o sabah uyumaya karar vermiş.
Mais Dieu merci, Noah avait décidé de dormir ce matin-là.
Tamam, uyumaya devam et.
D'accord. Rendors-toi.
Mutfaktakiler uyumaya çalışıyorlar.
Les gars essayent de dormir.
- Kusura bakma. Uyumaya devam et.
Je ne voulais pas te réveiller.
Biraz uyumaya çalış, hayatım.
Essaye de dormir ma puce.
İnsanlar uyumaya çalışıyor.
Il y en a qui essaient de dormir.
Uyumaya bak.
Repose-toi.
Demek istiyorum ki, uyumaya gidiyorum.
Euh, je veux dire.... pour aller au lit.
Peki, tamam. Eğer böyle düşünüyorsan misafir odasında uyumaya devam etmeye ne dersin?
Très bien, si tu le prends comme ça, t'as qu'à continuer à dormir dans la chambre d'amis.
Senin yanında uyanık kalmayı. yalnız başıma uyumaya tercih ederim.
Je préfère ne pas dormir, avec toi, plutôt que dormir toute seule.
- Burada uyumaya çalışıyoruz.
- On dort déjà!
Uyumaya değil pratiğe ihtiyacım var.
Ce qu'il me faut, c'est de l'entraînement.
Bak hoşlandım, ama güzellik uykumu uyumaya ihtiyacım var.
- Si, voyons. Mais j'ai besoin de dormir pour rester belle.
Her gece uyumaya çalıştığında, odanın her köşesinde olurlar.
Tu les reverras chaque soir en fermant les yeux.
- Ciddiyim. Çocuklar, anneniz uyumaya çalışıyor.
Les enfants, votre mère voudrait faire une sieste.
Onun gibi biriyle uyumaya korkardım.
J'aurais peur de dormir avec quelqu'un comme ça
Pekala, uyumaya gidiyorum.
Bon, je vais me coucher.
Uyumaya gitti.
Il est retourné dormir.
Şimdi biraz uyumaya çalış, tamam mı?
C'est l'heure de faire dodo, d'accord?
Bu ihtiyarın uyumaya ihtiyacı var.
Le vieillard que je suis a besoin de sommeil.
Şimdi uyumaya devam et.
Rendors-toi, maintenant.
Amanda'yı uyandıracaktı. Kızın uyumaya ihtiyacı var.
Il allait réveiller Amanda, et elle a besoin de sommeil.
Burada biraz uyumaya çalışıyorum.
Je ne suis pas là de trouver le sommeil, ici.
Uyumaya gitmeden önce ellerine bakmalısın.
Il faut que vous regardiez vos mains avant de dormir.
- Kes sesini! - Uyumaya çalışıyoruz burada!
Fermez-la, on veut dormir!
Cirkin serefsiz uyumaya karar verdiginde, onun kutsal benligine son vericez - biliyorsunuz burda olmamizin tek nedeni - onu ait oldugu yere geri gondermek.
Quand Crin-Blanc fera sa sieste, on prendra cette amulette, la cause de toute cette histoire, et on la remet à sa place.
Sevgili dadı, bugün Pazar ve sen izin yapmak istersin fakat inanılmaz bir şekilde, uyumaya ihtiyacım var.
Chère nounou, vous aviez demandé votre dimanche, mais j'ai vraiment besoin de dormir.
Ben uyumaya gidiyorum.
Je vais me coucher.
Uyumaya gidiyorum.
Je vais me coucher.
- Bizim de uyumaya ihtiyacımız var. - Neden kulak tıkacı takmıyorsun?
- Tu n'as qu'à mettre des bouchons.