English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Ya sence

Ya sence Çeviri Fransızca

456 parallel translation
Bence sesi gayet netti. Ya sence, Porter?
Le son était bon, pas vrai Porter?
- Peki ya sence?
- Et vous?
Bence bu hoş bir şey, ya sence?
J'aime quand ça finit bien, pas toi?
Bir hanım olduğumdan pek emin değilim, ya sence?
Je ne suis pas sûr d'être une dame, et vous?
Evet, bence de Peder haklı. Ya sence?
Le Reverend a raison.
- Peki ya sence?
- Pas vous?
Ya sence?
Pas vous?
- Ya sence?
- Pas toi?
- Öyle diyorlar. - Peki ya sence? Müzikten anlarsın sonuçta.
- Mais toi qui t'y connais, qu'en penses-tu?
Bilmem, ya sence?
Je ne sais pas. Penses-tu qu'ils s'arrêteront?
Peki ya sence ben kaç yaşındayım?
Et quel âge me donnez-vous?
- Ya sence?
Vous ne croyez pas?
Çok güzel bir kız, ya sence?
Je m'intéresse à toutes mes filles.
Sence Beşinci Caddede nasıl olurdun? Yarı yarıya.
Je n'achèterai plus rien à ces colporteurs!
Savaş bittiğine göre... sence San Francisco'ya gitmek güvenli mi?
Maintenant que la guerre est finie, on peut aller à San Francisco?
Öyleyse sence bunu yitiren kişi Şili'li ya da Bolivya'lı.
Tu penses que son propriétaire vient de là-bas?
Ya da sence yağmur yağacak mı ya da saçımı ne zaman kestireyim.
Ou si je pense qu'il va pleuvoir, si je vais aller me faire couper les cheveux.
Sence onu aşağıya seranın içinden taşıdı... Hayır, hayır.
Jamais!
Sence Ted, ne giydiğine ya da nasıl göründüğüne hiç bakar mı şimdi?
Penses-tu que Ted fera attention aux vêtements que tu portes ou à ton allure?
Sence burda ya da başka yerde hiç müzik yapabilecek miyim?
Arriverai-je à composer, ici ou ailleurs?
- Sence bugün karşıya geçebilir miyiz?
- Une traversée aujourd'hui?
Sence Onun canlı ya da ölü olması umurumda olur mu?
Tu crois que je me soucie de son sort?
Bir ya da iki gün gelmeyecekmiş. Sence doğru mu?
Tu penses que c'est vrai?
Karamela. Sence neden zaman zaman Roma'ya gidiyor?
Caramella, sais-tu pourquoi Annarella va si souvent à Rome?
Sence anneme, Pelle'ye ya da bana bir şey olması da önemsiz mi?
C'est sans importance ce qui est arrivé à maman, à Pelle et à moi?
Gidersek hiçbir şeyimiz kalmaz diyorsun hep. Birbirimize sahibiz ya, bunun bir anlamı yok mu sence?
Tu dis que ce sera la misère si nous partons mais si nous sommes réunis, nous serons plus heureux.
- Bundan sıkılmaya başladım! - Ya ben nasıl hissediyorum sence?
J'en ai assez de tout cela.
Sence nereye gidiyorlar, Londra'ya mı?
Vous croyez qu'ils vont à Londres?
Ya sence..?
- Tu veux dire que...
Sence Binbaşı'ya duyduğun hisleri bu kadar belli etmen doğru mu?
Penses-tu que ce soit avisé de dévoiler au grand jour tes sentiments pour le major?
Yani sence Sör Charles saldırıya mı uğradı?
Sir Charles a été attaqué?
Oh, Charles o aşk sahnesi vardı ya, Bernard'ın dediğini hatırlamaya çalıştım. Sence daha iyisini yapabilir miydim?
Pour la scène d'amour, j'ai suivi les conseils de Bernard.
Babası zengin diye Michele'i bırakırla mı sence peki ya tutukladıkları diğerleri ne olacak?
Tu crois que Michele peut être libéré parce que son père est riche? Et les autres? Ceux arrêtés comme lui, les autres?
Peki ya arka kapı? Sence arkaya dolanırlar mı?
Et la porte de derrière, s'ils font le tour?
Sence Mustafa'ya ne oldu?
Sais-tu ce qui est arrivé à Mustafa?
Sence patron Shotaro'ya ne oldu?
Que croyez-vous qu'il soit arrivé au chef Shotaro?
Yani, kadın çifte camadan bağı ile boğuldu diye sence bunu yapan bir doktor ya da baş izci falan mı?
On les a étranglées avec ce nœud. Et alors? Le criminel est-il chirurgien ou boy-scout?
Şimdi soruyorum. Sence Patton Sardinya'ya saldıracak mı?
A votre avis, Patton attaquera-t-il la Sardaigne?
Öyle olsaydın, burada olur muydun, ya da sana bakar mıydık sence?
Seriez-vous là et vous garderait-on si c'était le cas?
Haven, sence Connie'yi toplantıya getirebilir miyiz? Güzel kadınmış.
Haven, on devrait inviter Connie à notre soirée?
Sence, Livilla'ya bunu büyükannem mi yaptırdı gerçekten?
Tu crois vraiment que ma grand-mère a p-poussé Livilla à agir ainsi? J'en suis certain.
Sence bir çatıya ihtiyacı var mı?
Tu penses qu'elle a besoin d'un toit?
Sence iyi geçinir miydik, anlaşabilir miydik ya da ne bileyim...?
Tu crois qu'on s'entendrait, qu'on parlerait... et plus?
Sence öyle mi? Ya yatakta?
Au lit, ce sera différent.
Sence seninle ben, anlarsın ya...
Tu penses que toi et moi on va...
Amerikalı işçiler Rusya Federasyonları'nın ya da Louis gibi dar fikirli İtalyan'ın peşinden gider mi sence?
Jack.
- Sence arkada Carla'ya ne yapar? - Muhtemelen hiçbir şey.
- Coach, que va-t-il faire?
Peki ya haç? Sence bir haç da takmalı mıyım?
Et la croix, croyez-vous que moi aussi, je porterai la croix?
Ya aşk? Sence o bir sanat sayılabilir mi?
Et l'amour, ce serait un art?
Bana bak. Sence ben ya da baban, onu canının yanacağı bir yere yatırır mıyız?
Tu crois qu'avec ton père on mettrait Grand-père où il pourrait être blessé?
Sence Agnes hâlâ Tanrı'ya bağlı mı?
Croyez-vous Agnès encore liée à Dieu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]