English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yani biz

Yani biz Çeviri Fransızca

2,287 parallel translation
Bakın, mesele annem, Arnavutluk Tangiers ya da Budapeşte'deki kafe olayıyla ilgiliyse, yani biz...
Si c'est lié à ma mère, l'Albanie or Tanger, ou ce café à Budapest... - C'était pas sa faute.
Ya da değil... çünkü biz arkadaşız yani bize neden faiz uygulayasın?
Ou pas. Car... On est amis.
- Yani biz de mi sertleşeceğiz?
- Si! On peut bander?
Yani biz de en az onlar kadar test ediliyoruz.
On est mis à l'épreuve autant qu'eux.
yani biz.
C'est nous, ça!
Yani biz hakkında toplantı yapıyoruz işte.
A cause de ça nous allons avoir une réunion.
Yani biz de tam emin değiliz ama bu durumların onda dokuzunda uyuşturucudan şüpheleniriz ve de...
Eh bien, nous ne le savons pas avec certitude, mais neuf fois sur dix, dans ce genre de cas, nous suspectons une prise de drogue.
Yani biz bayan Money Penny'e kaldık.
- Et on nous colle Moneypenny.
Yani biz, iki elini de iyi kullanabilen İsrail eğitimle, oldukça iyi bir avcı mı arıyoruz demek istediğin bu mu?
On cherche un chasseur de gros gibier ambidextre formé en Israël?
Körlük ihtimali sadece % 25 yani biz...
Il y a juste 25 % de chance de cécité, alors... on...
Anlamadığım şey, bunu neden bizden sakladığı. Yani biz, bir aile gibiyiz.
Je ne comprends pas qu'il essaie de nous le cacher.
- Yani biz pek de... -... ince eleyip sık dokuyamayız.
- C'est pas comme si on pouvait...
- Yani biz...
- On n'était...
Hukuk konusunda iyi olmayabilirim ; ama dün gece, yani biz sevişirken teknik olarak benim avukatım olduğunu sanmıyorum.
Je ne suis pas un excellent juriste, mais quand on a fait la bête à deux dos, je crois pas que, techniquement, tu étais mon avocate.
Bazen Londra'yı özlüyor ama biz ailesi gibiyiz, yani bunu atlatıyor.
Parfois, Londres lui manque. Mais on est une famille, donc ça va.
Yani demek istediğim, biz bu durumun üzerini büyük ölçüde örttük.
On sait tous les deux ce que ça fait.
Yani sana göre biz kendimizi salmışız. Hayır.
Donc vous pensez qu'on se laisse aller?
Yani bu durumda biz toplu cinayete maruz kaldık.
Mais je ne sais pas si ça compte comme deuxième endroit, vu que c'était tout près de l'hôpital.
Yani burayı tek gören biz miyiz?
On est les seules à l'avoir vu?
Yani, arkadaşlarımın bazıları yanıma geliyor ve biz araştırma yapıyoruz.
J'ai des amis hauts placés, et on a fait des recherches.
Yani, herkes bize bunun biraz zaman alabileceğini söylemişti.. Biz bir istisna olabileceğimizi düşünmüştük.
Tout le monde dit que ça pourrait prendre du temps, mais on pensait être l'exception à la règle.
Yani şimdi biz...
- "Ow" bon. Donc on est...
Yani kısacası sence biz şerefsiz kişileriz. Evet.
Alors on est des trous de culs.
- "Biz" mi? Bu bakanlık yani.
- Oui, ce ministère.
Yani onlar bizi hissedebiliyor, ama biz hissedemiyoruz.
Ils peuvent nous sentir, mais nous ne pouvons pas.
- Sizin ölüm ilanlarınızı yazıyorum. Yani hobin, biz öldüğümüzde ölüm ilanlarımıza neler yazacağını hayal etmek mi?
- Voici. "Kevin McArthur, mort en 2014."
Yani sınıfın öylesine katılacak diye mi biz kazanacağız?
tu dis que nous allons gagner parce que vous n'essaierez pas?
Yani şimdi biz çıkıyor muyuz?
Donc, tu dis qu'on sort ensemble?
Yani, biz küçükken de büyüktü ; ama o zamanlar her şey büyük görünürdü.
Ça me paraissait gros quand on était petits.
Yani, bu randevunun başka bir zamana ertelendiğini öğrenmek için mi 3,000 km. uçtuk biz?
On a parcouru 3000 km à nos frais pour un RDV reporté?
Hayır, şunun için soruyordum çünkü biz şeyi ararken, yani spermi ben dosyanı okurken hatırladım da.
Je demandais ça, car en lisant ton dossier, quand on cherchait du... du sperme...
Yani, ne yapıyoruz biz böyle?
Qu'est-ce qu'on est en train de faire?
Yani 7 dönüm araziyle ne yapacağız biz?
Que ferions-nous de 7 hectares?
- Biz insan değil miyiz yani?
Tu veux dire qu'on n'est pas des gens?
Yani kısaca diyorsunuz ki, tüm işi biz yapacağız ve siz de hiçbir şey yapmadan % 30 pay alacaksınız öyle mi?
En gros, on se tape tout le boulot, et vous prenez 30 % en ne faisant rien.
Biliyorsun, Janowska Kampına girmeye çalışıyordum, biz yani, ben o askeri öldürdüğümde.
J'essayais de rentrer dans le camp de Janowska quand j'ai... quand j'ai tué ce soldat.
Şimdi biz beraber mi yaşıyoruz yani?
Ainsi, d'un coup, on vit ensemble.
Yani, günlerdir, biz takip ediyoruz.
Ça fait des jours qu'on les suit.
- Hayır beyler, onu özlüyorum... yani, biz ayrıldık.
- Qu'est ce que t'en sais? - Elle me manque beaucoup... en ce sens que nous sommes divorcés. - Ah, bon!
- Biz Ericsson ya da Nordea değiliz fakat yine de ülkedeki en büyük aile şirketiyiz. - Nasıl yani?
C'est-à-dire?
Yani merhum jüri kendini parayla jüriye soktu ve biz hâlâ sebebi bilmiyoruz. Cinayet ve gizem...
Un juré assassiné a payé sa place et on sait pas pourquoi?
Yani, biz, tetiği çekmeye hazır mıyız?
Alors, on, euh, prête à vous lancer?
Biz ya da siz. Yani, Deeks gibi adamlar için herkes olabilir.
De vous à moi, les gars, un type comme Deeks... il y a le choix.
Yani eğer biz, grup olarak istediğimiz makul şeyleri belirlersek, onunla seve seve konuşurum.
Ensemble, décidons des choses raisonnables que nous voulons, et j'irai lui parler.
Yani, biz çıkarken biliyor muydun?
Je veux dire, le savais-tu quand on sortait ensemble?
- Hayır yani, bak. Biz çocukken Parklar Birimi şu büyük projeleri yapmak istiyordu.
Quand on était gosses, le service avait de grands projets.
Yani, düşünsene, biz de 30larımızdayken...
Imagine quand on avait 30 ans...
Yani, Biz buradayız şimdi, doğru?
Enfin, nous sommes là, non?
Eh, biz de bizim Iives etrafında döndü, Yani?
Nous avons tous les deux changé de vie.
Yani burada nasıl Biz konum yapacaksın bu.
Voilà comment on va procéder.
Biz barakalardayken. Yani hepimiz oradayken, yaklaşık on altı..
Quand t'es dans la chambrée, y a environ 16...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]