Yasa böyle Çeviri Fransızca
116 parallel translation
Yasa böyle, beyler.
Non. C'est la loi.
Dur işareti. Yasa böyle.
Il faut s'arrêter.
Yasa böyle.
C'est la loi.
Yasa böyle, Lawrence.
C'est la loi, Lawrence.
Yasa böyle. Artık sadece Ariler dükkan işletebilir.
Il ne reste que des magasins aryens.
Yasa böyle. Elden bir şey gelmez. Yumuşak bir yasa...
On ne peut rien faire!
Yasa böyle!
C'est la loi!
Yasa böyle der.
Telle est la loi.
Yasa böyle. Mike.
C'est la loi.
Bunu size anlatmam gerek. Yasa böyle.
Je dois vous le dire, c'est la loi.
Yasa böyle. "Açıklık ilkesi."
Etat complet des lieux.
- Yasa böyle.
- C'est la loi.
Yasa böyle Bayan Warrensmith, ve en iyisi de bu.
C'est la loi, Mme Warrensmith, et c'est pour son propre bien.
Yasa böyle.
C'est la loi ;
Ponpon kızlar sporcularla çıkmak zorundadır. Yasa böyle.
Les pom-pom girls sortent avec les sportifs, c'est la loi.
Yasa böyle.
D'accord? C'est la loi.
Yasa böyle mi?
Est-ce là la loi?
Yeni yasa böyle. Üç tane hap, ağır suça girer.
C'est une nouvelle loi, yo... trois pilules, c'est un délit grave.
- Yasa böyle, Albayım.
- C'est la loi.
Tecavüz dağıtıyorsa da beni seç öğretmenim. 18 yaşın altında olunca kanunen tecavüz sayılır. Yasa böyle.
Ok, mais ça ne veut pas dire forcément qu'elle va le violer!
Winnipeg'de yasa böyle.
À Winnipeg, c'est la loi.
Yasa böyle.
Ça c'est la loi.
Şöyle yap, yok böyle yap, yok şöyle yaşa.
On me dit que faire, comment vivre. J'en ai assez.
Diyelim ki, Siyam'da böyle bir yasa var ve biz uygulamak istemiyoruz.
Et s'il y avait cette loi au Siam et si nous n'en voulions pas?
Böyle yardım edemem ama yasa suçlu olduğumu söylüyor.
Je suis comme je suis. D " après la loi, c'est un crime.
Ne zaman böyle saçma bir yasa çıkardılar?
Quand ont-ils promulgué une loi aussi idiote?
Hepimiz çalışmalıyız, yasa böyle!
Vous irez dans des camps de travail!
Yaşa valla. Hiç böyle Volkanlı dostum olmamıştı.
- Je n'avais pas d'ami vulcain.
Ben vali oluğum zaman, böyle lanet soytarıların, özel mülkiyet üzerinde uçmalarını engelleyecek bir yasa çıkaracağım.
Je vais te dire une chose. Quand je serai élu gouverneur... je ferai passer une loi qui interdira aux idiots de ce genre... de survoler la propriété d'autrui.
Ah, böyle olacağını hiç hayal etmemiştim. Ah, çok yaşa.
Je n'aurais jamais rêvé que ça puisse être aussi bon.
Böyle yerlerde nasıl bir yasa vardır?
Et alors? Croyez-vous qu'elle soit appliquée dans un endroit pareil?
Bir şey yapamam Kid, yasa böyle.
C'est la loi.
Yaşa, Nerys! İşte böyle.
Bravo, Nerys!
Böyle şeyleri önleyen bir yasa yok mu?
Il n'y a pas de lois contre ça?
Renge, cinsiyete, dine sakatlığa ya da yaşa göre ayrımcılık yapamazsınız, yasalar böyle.
La loi interdit toute discrimination de race, de sexe, de religion, de handicap ou d'âge.
takıl bana hayatını yaşa ben sizi iki dakka yalnız bırakamayacak mıyım? babanıza böyle mi yardım ediyorsunuz
Je ne peux pas vous laisser seuls deux minutes!
Böyle yasa dışı psikoterapik maddeler kullanmak... bence kızımız için iyi bir örnek.
L'usage de stupéfiants est un excellent exemple pour notre fille.
Sence böyle saygıdeğer bir yaşa erişip parasını aşırmak zorunda olmayan biri nerede yaşayabilir?
Où habite - t - on quand on atteint cet âge respectable et que l'on n'a plus de soucis d'argent?
Onlar : "Bugün icin yasa." derler. Biz : "Böyle seyler olur." deriz.
Ils avaient : "C'est maintenant!", On a : "C'est comme ça."
Banana Splits'i öldüren uçak kazasından sonra ilk kez insanlar böyle bir yasa boğuldu Krusty yüzünden.
La retraite de Krusty le Clown a provoqué une réaction d'angoisse qu'on n'avait pas vu depuis l'accident d'avion des Banana Splits.
Eğer böyle vahşi oyunlar oynamak istiyorsan gidip aslanlarla yaşa.
Si tu aimes les jeux de sauvages, va donc vivre chez les lions.
Güya 21 eyalette yasalaşması tartışılıyormuş... 50 tanesini araştırdım... böyle bir yasa yok.
j'ai vérifié partout, elle n'existe pas.
Bundan böyle, istediğin gibi yaşa.
Dorénavant, vis comme tu le souhaites.
- Yasa bunu böyle görmüyor.
- Pas aux yeux de la loi.
Bu yasa değişecek, Deodhar. Ve seninle başlayacak. Böyle olmasını dua ediyorum.
Pries pour que ça arrive parce que si ça n'arrive pas de cette manière... je vaincrai le mal qui te ronge!
Yasa böyle gerektiriyor. Oturma odası güvenli.
Salon sécurisé... je me dirige vers la cuisine
Sen söyle bana, böyle insanları hangi yasa korur?
Quelle loi protège ces gens-là?
Bu yaşa geldiğinde böyle düşünceler geçiyor aklından işte.
A mon âge, ces pensées traversent l'esprit.
Böyle bir gelenek ya da yasa yok.
Ni par tradition, ni par respect de la loi.
Gel ve Tel Aviv'de yaşa. Bakalım ailen bir otobüsün içindeyken havaya uçtuğunda,... ya da iki çocuğun bir restoranda öldüğünde,... yine böyle düşünebilecek misin?
On verra quand la moitié de votre famille périt dans l'explosion d'un bus, quand vos enfants meurent dans un restaurant.
Şey, böyle bir yasa var, ama...
Et bien, c'est une petite loi, mais...
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle söyleme 179
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle söyleme 179
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34