Çok komikti Çeviri Fransızca
653 parallel translation
Çok komikti, değil mi?
- N'était-ce pas drôle?
- Anlatamazsın. Bu çok komikti. Beğendin mi?
Je la connaissais mieux que ça avant.
Çello çalan bayana baktım. Geçen hafta çok komikti ama bugün, artık komik görünmüyordu.
Je regardais la violoncelliste si comique la semaine précédente.
- Genelde onun hakkında konuştuk. Okuldaki anılarını anlattı da, çok komikti.
Non, surtout de lui, de ses études.
Söylediğin çok komikti.
Drôle d'idée que la vôtre!
- Güzel ve de çok komikti.
- Marrant!
- Kakülleri çok komikti.
- Et son bégaiement.
- Page Hanım. - Nasılsınız? Çok komikti.
Madame Page.
Çok komikti.
C'était si drôle!
Taksi şoförü hakkındaki şakanız çok komikti.
Votre blague sur le chauffeur de taxi était réussie.
"Bu benim çocuğum, değil mi?" Çok komikti.
"Il bien de moi, ce gosse?"
Çok komikti.
J'ai bien ri.
Anne, karnına bak, bir yukarı bir aşağı, çok komikti.
- Maman, regarde son estomac. Il bougeait de haut en bas. C'était très drôle.
Şerif'in bize anlattıkları çok komikti.
Le shérif nous a fait marrer en nous racontant ça.
Yağmurun altında o sandıklarla, nasıl boğuştuğunu seyrettim. Çok komikti!
J'ai vu vos bagages sous la pluie, c'était très drôle!
Çok komik! Bu çok komikti!
Très amusant!
Çok komikti, ayrıca doğru da.
je pense que c'est très drôle et si vrai.
Bill çok komikti. Herkes çok komikti.
Ils échangent leurs opinions, ainsi que leur passion pour la série.
Çok komikti değil mi?
C'était drôle, non?
Çok komikti!
C'était trop drôle!
- Çok komikti, kesinlikle!
- C'est impayable!
Çok komikti.
Les imbéciles!
Sizi oturttukları küçük sandalye çok komikti.
C'était vraiment ridicule, la petite chaise qu'il vous ont mis.
Çok komikti!
On rigolait bien!
Gerçekten çok komikti. - Sarı şeritleri vardı. - Evet, patlamış mısır kutusu gibi.
Des bandes jaunes, hein?
Çok komikti, değil mi?
On s'est bien amusé, pas vrai?
Babam gerçekten çok komikti.
Mon père était vraiment drôle.
Çok komikti.
C'était très drôle.
Çok komikti herhalde.
Ce devait être très amusant.
Aslında çok komikti, öyle değil mi?
Un géant parmi les hommes.
Bence çok komikti.
J'ai trouvé ça drôle.
Bu çok komikti.
C'est très drôle.
Çok komikti ama çok içerdi.
Il était drôle, mais buvait trop.
Annem de çok komikti, gelişmiş bir espri anlayışı vardı.
Ma mère était drôle. Un grand sens de l'humour.
Çok komik. Bu çok komikti.
Très drôle.
Çok komikti.
Ti rès drôle!
Bu çok komikti, ahbap.
Tas entendu : "Un petit noir." C'est un comique.
Evet. Biliyorum, çok komikti.
C'était drôle, je dois dire.
Sahne gerisi, belki de çok komikti.
En coulisse, peut-être que c'était très amusant.
Yavru ördekler çok komikti.
[Orddu] Mais quels amusants canetons.
Evet, bence de çok komikti.
Non, pas du tout, voyons.
Komik, çok komikti.
C'est drôle.
"Harika, harika. Benim için hava hos" deme tarzı cok komikti.
Sa façon de dire : " Très bien.
Herşeye rağmen çok komikti. Desene benden daha iyi zaman geçirmişsin.
Tu n'as pas été plus heureuse que moi.
Bu çok hoştu. Komikti.
Elle est mignonne, drôle.
Sadece sansasyonel değil, çok da komikti.
En plus de filer la chair de poule, ils sont hilarants.
Komikti değil mi? Erkekler arasında bu şakayı çok yaparız.
C'est drôle, les tours que peut nous jouer la mémoire.
Çok komikti!
très drôle.
- Çok tuhaf ve komikti.
- C'était assez cocasse.
Bu çok komikti.
Très drôle.
Şimdiden özlüyorum onu. O çok komikti.
Au revoir.
komikti 47
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok küçük 77
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kısa 47
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kısa 47