Çok mu önemli Çeviri Fransızca
129 parallel translation
Veda, yeni bir ev beni satacak kadar çok mu önemli?
Tu me vendrais pour une nouvelle maison?
- Sır tutmak çok mu önemli?
- C'est important les secrets?
Owen, bu çok mu önemli?
Penses-tu que ce soit important?
Sakız çiğnemen çok mu önemli?
Vous êtes obligé de mâcher du chewing-gum?
Yani orta ringte çalışmak senin için çok mu önemli?
C'est si important pour vous, la piste centrale?
Bunlar çok mu önemli? Evet.
- Est-ce vraiment important?
- Çok mu önemli?
- Est-ce important?
Bu çok mu önemli?
Est-ce si important?
- Çok mu önemli?
- Si important que ça?
Bu bütünlük, çok mu önemli,?
Cette unité est très importante?
- Yöntem çok mu önemli?
- Ce n'est pas tant la méthode qui compte.
- Bu senin için çok mu önemli?
- C'est important, pour vous?
- Bu sizin için çok mu önemli yani?
- Ça compte tant pour vous?
- Ve özgürlük sence çok mu önemli?
- C'est si important, la liberté?
Bu randevunuz. Çok mu önemli?
Ce rendez-vous est-il si important?
Bu projeden istifa etmeniz sizin için çok mu önemli?
C'est si important pour vous d'abandonner ce projet?
- Bu senin için çok mu önemli?
- Est-ce tellement important?
Çok mu önemli?
Ça ne me concerne pas?
Çok mu önemli?
Vous y tenez?
Yaşlı adamın peruğu sende. Çok mu önemli bu?
Alors, tu as la perruque du vieux, et puis?
İyi ama Houligant Kupası çok mu önemli bir şey?
Ça m'a filé un coup quand j'ai lu ça dans le journal. C'est important, la Coupe Houligant?
Hamileymişim çok mu önemli!
- On s'en fiche que je sois enceinte.
Çok mu önemli. Kimin umrunda ki?
Je m'en fous!
Bir aktris olmak çok mu önemli?
C'est si important pour toi d'être actrice?
Eve olan yolculuğumuzun yarısını, bir anda kat etmek için, izin almak çok mu önemli?
Penses-tu que c'est plus important que de rentrer chez nous?
- Bu iş senin için çok mu önemli? - Evet.
Ça te tient tant à cœur?
Bu çok mu önemli.
- Alors fais-le.
Tamam, çekici biri. Çok mu önemli?
Elle est attirante.
Çok mu önemli?
Quel importance?
- Hadi ama tatlım, çok mu önemli?
Est-ce si important?
zaman çok mu önemli?
Qu'auriez-vous fait, sinon?
- Kabul et yada etme, çok mu önemli?
- 40? - Quelle différence?
Saygı duyulmak çok mu önemli?
Gagner son respect.
Çok mu önemli şimdi?
C'est pas le problème.
Çok mu önemli? Sadece...?
C'est si important?
Bazen insanların beni kullanmalarına müsaade ediyorum, çok mu önemli?
Je me laisse un peu abuser. Et alors?
Nasıl çalıyor? Dong-dong mu, ding-ding mi yoksa ding-dong mu? Bu çok önemli.
Comment ça fait, dong dong, ding ding ou ding dong?
- Senin için çok mu önemli bu?
- C'est important pour toi?
Sizce bu zincir, bu sistem, çok mu zayıf ki Vali gibi önemli bir insan sistemin düşmanı olan bir anarşisti bağışlayabilsin?
Qu'est-ce qui vous fait penser que ce système soit incohérent au point qu'un maillon disons le gouverneur, qui n'est pas le dernier maillon, puisse être clément envers un anarchiste, un ennemi du système?
Bu çok önemli bir oyun mu?
C'est si important pour toi que je participe à ce jeu?
- Çok mu önemli?
- Depuis longtemps?
Anne, babamın gerçekten, bugüne dek hayatında, çok önemli birşey yapmaya yaklaştığı anlar oldu mu?
Y a-t-il eu un moment où papa aurait pu faire quelque chose de sa vie?
Bu önemli bir konu mu? Gençlik çağlarında olan birinin yazdığı çok açık. Hala birini böyle arzulayan var mı?
Est-ce un sujet digne... entre une personne si clairement... dans la fleur de l'âge et une autre... qui désirerait y être encore?
Zek'in bizimle pazarlık etmeyecek kadar çok önemli birisi olduğunu mu ima ediyorsun? Asla bu tür bir şey ima etmek istemedik.
Vous voulez dire que Zek est trop important pour négocier avec nous?
Bu mühür çok mu önemli.
- Pourquoi celui-ci est-il si spécial?
Kısıtlandı mı? Ama bu çok önemli. Herhangi bir acil durum kanalı uygun mu...?
N'y a-t-il pas une sorte de fréquence d'urgence à laquelle...
Bu çok mu önemli?
A part que Donna est... une fille! Et alors, c'est grave?
Bay Cage, firmanız pek çok cinsel taciz davasına baktı ve bu biraz daha önemli görünüyor mu?
Celle-ci est plus grosse? "Beauf"?
Pek çok kişi bir diğerini soyuyor ya da öldürüyor. - Sence bu önemli bir sorun mu?
Aprés tous ceux qu'on a dévalisés, mutilés et assassinés tu crois que ça importe?
Sen küçük.... Beyler! Bu tartışmanın sonucunu çok merak ediyorum fakat daha önemli işlerimiz yok mu bizim?
Oh, espèce de petit... Messieurs. J'adorerais assister à ce spectacle, mais n'avons-nous pas mieux à faire?
Son sınıfların en büyük derdi bu mu? - En büyük sorunlardan biri bu, evet. - Bize üzerinde düşünmemiz için çok önemli bir konu verdin.
Ces dernières 30 années, la réglementation de Chilton a statué que les jupes ne devaient pas être plus haute que 2cm au dessus du genou, et c'est tout.
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok mu komik 18
çok mutsuzum 26
çok mutluyduk 17
çok mu şey istiyorum 17
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok mu geç 22
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok mu komik 18
çok mutsuzum 26
çok mutluyduk 17
çok mu şey istiyorum 17
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok mu geç 22
çok mutluydum 20
çok mu kötü 45
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261
önemli olan bu 110
önemli bir şey 34
çok mu kötü 45
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261
önemli olan bu 110
önemli bir şey 34