Çok mutluyduk Çeviri Fransızca
101 parallel translation
Orada çok mutluyduk.
Là-bas nous serons heureux. "
Bu yolculuğa çıkıp da seninle tanışıncaya kadar çok mutluyduk biz. Ama bence artık her şey değişti.
Je suppose que nous avons été assez heureux jusqu'a ce voyage et que je t'ai connue.
Yalnızca kumsala götür beni. Orada çok mutluyduk.
Emmêne-moi à la plage... oû nous avons été si heureux.
Burada çok mutluyduk.
Nous avons été très heureux, ici.
- Hepimiz çok mutluyduk.
Nous étions tous si heureux.
Evet, evlendik... Çok mutluyduk. Hudson Nehri üstünde, çok hoş bir teknenin içinde yaşıyorduk.
Nous nous mariâmes, et nous vécûmes heureux dans une ravissante péniche.
Rüya gibiydi. Çok mutluyduk.
Nous fûmes heureux comme dans un rêve.
Beraber çok mutluyduk.
J'étais trop heureuse avec toi.
Biz çok mutluyduk.
Nous avons connu un grand bonheur.
Daisy ve ben çok mutluyduk. Onlar değildi.
Avec Daisy, nous étions heureux, mais pas nos parents.
Çok mutluyduk.
Nous étions heureux.
Baban ve ben çok mutluyduk.
Ce n'est pas vrai. Papa et moi étions très heureux.
O yaz... çok mutluyduk.
Cet été-là, nous avons été heureux.
Peter her zaman istediğim çocuktu. Çok mutluyduk.
Peter, nous l'avons désiré, c'était une telle joie.
Mieze ile birlikteydim ve her şey çok güzeldi ve şey, biz çok mutluyduk.
J'étais avec Mieze... on était si bien... si heureux.
Birkaç yil orada yasadik ve çok mutluyduk. Ta ki beni birakana dek. Baska bir kadin için.
Nous avons vécu là-bas quelques années sublimes... jusqu'à ce qu'il me quitte pour une autre femme.
Çok mutluyduk.
Nous étions très heureux.
Hepimiz çok mutluyduk.
La joie était totale.
Louise ve ben çok mutluyduk.
Néanmoins, Louise et moi étions très heureux.
Ve annemle seni gördüm, hepimiz çok mutluyduk.
Et je vous ai vus, toi et maman, et on était tous heureux.
Annem ve ben... biz çok mutluyduk.
Ma mère et moi on était plus qu'heureux.
Serbest kaldığımızda çok mutluyduk ama öte yandan... gerçekten çok üzgündük çünkü hayatta kalan son insanlardan biri olduğumu fark ettim.
A la libération, nous étions très heureux, mais en même temps, très tristes. J'avais conscience d'être un des derniers survivants.
O zamanlar çok mutluyduk.
Nous étions très heureuses.
Çok mutluyduk.
On était si heureux.
çok mutluyduk.
Nous étions heureux.
Beraber çok mutluyduk. Benim için bir şarkı yazdı.
Nous étions heureux tous les deux.
İki insanın beraber olabileceğine inanmıyorum Beraberken çok mutluyduk.
Je ne crois que deux êtres peuvent être plus heureux que nous l'avons été
Evet, yani gerçekten büyük bir şok oldu....... çünkü çok mutluyduk, bilirsin?
Et du reste, ça a été un énorme choc... car nous étions si heureux, vous comprenez?
Birlikte çok mutluyduk.
On était si heureux.
Niçin, biz çok mutluyduk.
- C'est con, on était heureux!
Çok mutluyduk çünkü orda oturuyorduk.
J'ai eu les schpilkes d'être assis là.
Çok mutluyduk. Bir filmde Julie Christie'yi de keşfetmiştim. Altı ay da onunla ilişkim oldu.
Malheureusement pour elle, un jour, j'ai vu Julie Christie dans un film, et ç a été l'amourfou, qui a duré 6 mois.
Çok mutluyduk.
Nous étions si heureux.
Her şey son derece huzur vericiydi. Çok mutluyduk.
je t'ai regardé et tu m'as souri, et tout était si paisible...
Ama gerçekten çok mutluyduk.
Mais nous sommes tous très heureux
Çok mutluyduk.
Nous étions vraiment heureux.
Dedim ya, çok mutluyduk.
Je vous dis que nous étions vraiment heureux.
Sonunda iletişim kurduğunuz için burada çok mutluyduk.
Nous étions tellement heureuses de finalement vous voir si proches les uns des autres.
Şey, seninle tanıştığımız ana kadar çok mutluyduk.
C'est le bonheur depuis que je te connais.
Çok mutluyduk. Mutlu bir aileydik.
Nous étions une famille heureuse.
Ve çok mutluyduk, gerçekten mutluyduk.
Et nous étions heureux, nous l'étions vraiment.
Birlikteyken çok mutluyduk.
Je pouvais lui parler de tout.
Söylediğim gibi, biz burada çok mutluyduk eminim siz de olursunuz.
Comme je vous l'ai dit, on a été très heureux ici. Je suis sur que vous le serez aussi.
Sadece, çok mutluyduk.
C'est juste qu'on est tellement heureux.
Çok mutluyduk.
On était tellement contents.
Çok güzeldi ve çok mutluyduk. Biz de evlendik.
C'était tellement beau, on était si heureux qu'on s'est mariés.
Birlikteyken çok mutluyduk.
C'est pas la vérité?
Birlikte çok mutluyduk!
On était si bien!
Yumurtalarımızı düz ucundan açmaktan dolayı mutluyduk. O deli ülke Blefuscu'nun deli kralı çok büyük bir ordu ve donanma topladı ve bizi yumurtalarımızı aptal, saçma sivri ucundan açmaya zorladı!
Heureux, nous les ouvrions par le côté le plus petit... jusqu'à ce que ce fou de roi du pays de fous, Blefuscu... rassemble une grande armée pour nous obliger... à ouvrir nos œufs par cet idiot de côté le plus gros!
Yiyip içip şakalaşırken dünyayı umursamıyorduk. Çok mutluyduk.
Je peux encore me voir là-bas avec mes amis, sous un ciel bleu heureux de manger, de rire et de plaisanter.
Carm ve iki çocuğumla burada oturdum içtik, eğlendik, burada dünyada herhangi bir yerde olabileceğinden çok daha mutluyduk.
J'étais assis là, avec Carm et mes deux enfants, on a mangé, on a bu, on était heureux d'être ici, plus que partout ailleurs.
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok makbule geçer 21
çok mu şey istiyorum 17
çok minnettarım 75
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok memnun oluruz 22
çok mutsuzum 26
çok makbule geçer 21
çok mu şey istiyorum 17
çok minnettarım 75
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok memnun oluruz 22
çok mu geç 22
çok mutluydum 20
çok modern 16
çok mantıklı 60
çok mu önemli 16
çok mu kötü 45
çok mantıksız 20
çok mutluydum 20
çok modern 16
çok mantıklı 60
çok mu önemli 16
çok mu kötü 45
çok mantıksız 20