Öyle düşünüyorum Çeviri Fransızca
1,225 parallel translation
Ben öyle düşünüyorum.
En effet.
En azından öyle düşünüyorum.
Enfin, je crois.
Öyle düşünüyorum.
Je crois.
Aynen öyle düşünüyorum.
C'est cela, ça ne m'intéresse pas.
Öyle düşünüyorum. O zaman bizi bırak.
Je crois.
O yürüyüşler seni bitkin düşürüyor. Ben öyle düşünüyorum.
C'est ces promenades quotidiennes qui t'épuisent.
Ben öyle düşünüyorum.
Vraiment. Tu le penses?
Çünkü ben öyle düşünüyorum.
Parce que je le fais.
- Ben de aynen öyle düşünüyorum.
- Tout à fait.
Öyle düşünüyorum.
Mais ça doit être pareil.
Evet, bende öyle düşünüyorum.
Je crois aussi.
Evet. Öyle düşünüyorum.
Oui, etj'ai une idée sur ceux qui sont derrière tout ça.
Tabi tabii, ben de öyle düşünüyorum, her neyse...
Tout à fait d'accord.
Ben de öyle düşünüyorum.
Je pense que tu l'es.
Ben de öyle düşünüyorum.
J'aurais manqué ça pour rien.
Her zaman öyle düşünüyorum ama bugün bir başka güzelsin.
Oui, tout le temps, mais là tu l'es particulièrement.
- Ben de öyle düşünüyorum.
- Je crois que je peux tout régler.
Ben de öyle düşünüyorum.
Je suis bien d'accord avec toi.
Şey, bu sanki, öyle düşünüyorum.
Eh bien, vous êtes satisfait, je suppose.
Gerçekten öyle düşünüyorum. Hadi.
Je le pense vraiment.
- Ben de öyle düşünüyorum.
- Je suis d'accord.
Öyle düşünüyorum.
- C'est ce que je pense.
Ben de öyle düşünüyorum.
C'est exactement ce que je crois.
Ben de öyle düşünüyorum. Ben de hemen hemen öyle görüyorum.
C'est aussi mon avis, je voyais ça plutôt comme ça.
Ben öyle düşünüyorum.
À mon avis, c'est ça.
Demek ki rahatlamaya başlıyorsun. Ben de öyle düşünüyorum. İyileşmiş görünmeliyim.
Je dois aller mieux, mais je dois rechuter pour le prochain ballet.
Ben de öyle düşünüyorum.
Je me suis dit la même chose.
Öyle yakınsın ki, gözlerini kapadığında uykuya dalıyorum ve hep seni düşünüyorum.
'" que ta main sur ma poitrine est ma main '" Si fort que quand tu fermes Ies yeux, '" je m'endors'"
Evet, ben de öyle yapmayı düşünüyorum.
Ah bon? Je pensais faire ça aussi.
Muhtemelen sanıyorsun ki ben senin kötü biri olduğunu düşünüyorum ama öyle birşey yok.
Parce que... Tu penses sûrement que je... Que je te trouve... pas bien et tout.
Ama hiç de öyle değil. Sadece bunun iyi bir sistem olduğunu düşünüyorum. Cennet ve Cehennem arasındaki bu halat yarışı yüzünden insanlar dürüst kalıyorlar.
C'est faux, je n'en veux pas à la terre entière, mais cette guerre entre le Ciel et l'Enfer force à l'honnêteté.
Keçi sakalı bırakmayı düşünüyorum. Öyle mi?
- Je vais me faire pousser le bouc.
Çünkü ben öyle düsünüyorum.
Moi, oui.
Şampiyon Şehrin tanıdığı gelmiş geçmiş en büyük kahramanı ne yapmayı düşünüyorum öyle mi?
Que faire du plus grand super-héros que Ville Championne ait jamais connu?
Onu hemen vuracak mısın? Öyle gerektiğini düşünüyorum. Silahınla mı?
Vous allez lui tirer dessus au canon?
Belki ben yanlış düşünüyorum ama eğer öyle giyinip bunu yapacaksan, bilemiyorum.
Ca vient peut-être de moi, mais présenté comme ça, ça sonne faux.
Ben de öyle olduğumu düşünüyorum.
Je le crois. Ou je pourrais...
Öyle olduğunu düşünüyorum.
Le mythe? C'est tous ce que je crois que c'est.
Öyle endişeleniyorum ki, ayrılmam gerektiğini düşünüyorum.
Je suis inquiet. C'est pourquoi je veux partir.
Yani ben öyle düşünüyorum.
Je crois.
Yani ailesi için çalışan evli bir adamın akşam eve geldiğin de sıcak bir yemeği hak ettiğini düşünüyorum, öyle değil mi?
Quand on fait bouillir la marmite, on a le droit de s'asseoir devant un bon repas chaud.
Ben de öyle düşünüyorum.
Il me semblait bien.
Ama ben öyle olduğumuzu düşünüyorum.
Mais je le pense.
Bunu kaldırman gerektiğini düşünüyorum. Ahmaklar gibiyiz. - Kes sesini, öyle değiliz.
- On a l'air d'idiots.
Gerçekten karmaşık bir dünyada yaşıyoruz... Öyle bir dünya ki, yasaklar, acılar ve birbirimize karşı yanlışlarla dolu. Düşünüyorum da, değiştirmemiz gereken bakışımız, konunun yahudilik değil, insanlık sorunu olduğudur.
Nous vivons dans un monde complexe, où des frontières et des définitions se confondent et s'entremèlent d'une façon qui nous interpelle en tant que juifs et aussi qu'êtres humains.
Ben öyle düşünüyorum.
Je vous en prie.
Öyle olduğunu düşünüyorum, çünkü benimle buluşmayı reddediyor- -
J'imagine qu'il est marié car il hésite à me rencontrer.
- Evet, öyle düşünüyorum.
- C'est ça.
- Hayır, öyle olduğunu düşünüyorum.
Tu "crois". OK, je suis sûr que c'est ça. - Non, je crois que c'est ça.
- Bu, belki de ondan hoşlanıyorsun çünkü ben öyle olduğunu düşünüyorum demek oluyor.
- Que peut-être tu l'aimes... parce que je crois que c'est le cas...
En azından, öyle olduğumu düşünüyorum.
Du moins, je crois.
düşünüyorum 297
düşünüyorum ki 20
düşünüyorum da 210
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
düşünüyorum ki 20
düşünüyorum da 210
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154