Öğrenebilirim Çeviri Fransızca
492 parallel translation
- Söylemezsen eğer her halükarda öğrenebilirim zaten, değil mi?
- Sinon, comment j'aurais pu deviner ton jeu?
Gerçek olup olmadığını şimdi öğrenebilirim
Autant que je m'en occupe.
Kristal küreye bakarak Avrupa ile alakalı daha fazla şey öğrenebilirim.
J'aurais davantage de nouvelles de l'Europe dans une boule de cristal.
Üzgünüm ki bu konuda bilgili değilim ama okuyup bir şeyler öğrenebilirim.
Je crains de ne pas être informé mais je peux me renseigner.
Ah, lütfen. Büyük bir partiye hiç katılmadım, ama ne yapacağımı öğrenebilirim. Ve sana söz veririm, asla benden utanmayacaksın.
J'apprendrai comment me tenir et vous n'aurez pas à avoir honte.
Örgü örmeyi öğrenebilirim, Ripley de resmimi basar.
Je pourrai toujours apprendre à tricoter, et devenir célèbre.
Öğrenebilirim. Neden biliyor musun?
- Je saurais le faire.
Evet. Herhalde orada bizimkilerle ilgili bir şeyler öğrenebilirim.
Je crois que Je peux y découvrir ce qu'est devenue ma famille.
Bunu öğrenebilirim ama ya Charles ne yaptığımı anlarsa?
Je devrais pouvoir... - à moins que Charles le remarque.
- Hayır, ama öğrenebilirim.
Tu sais jouer?
Belki ondan bir şeyler öğrenebilirim.
Je pourrai peut-être en tirer quelque chose.
Onu sevmemeyi öğrenebilirim!
Je pourrai le détester.
Ondan bir şeyler öğrenebilirim. Onlarla fazla görüşebileceğini sanmıyorum.
Vous les verrez à peine.
Bilmediğimi öğrenebilirim. Şunu 15 yapalım -
Disons 15 000.
Ordu işini öğrenebilirim.
Je pensé pouvoir me faire à la vie militaire.
Çocuğumun neden öldüğünü sizden öğrenebilirim.
Vous me direz pourquoi ma fille est morte.
Bunu nasıl öğrenebilirim?
Comment avez-vous appris à l'épeler?
Bunu ben de öğrenebilirim.
- C'est ce que je vois.
- Ben öğrenebilirim.
- Je m'en occupe.
Şarkı söylemeyi öğrenebilirim ve bu iş çözülür.
Si j'apprenais à chanter, je triompherais!
Çok şey öğrenebilirim.
Ce serait instructif.
Sizi kitaplardan öğrenebilirim. Bilmem gereken her şeyi söylerler.
Vos livres m'apprendront tout sur vous!
- Bilmiyorum, ama öğrenebilirim.
- Je sais pas, mais je peux voir.
Eğer biraz üzerinde kafa yorarsam, öğrenebilirim.
Si vous me laissez l'esprit en paix quelque temps, je peux le découvrir.
- Öğrenebilirim.
- Je peux le découvrir.
Bay Emerson'u arayıp Bay Wilson'un nerede olduğunu öğrenebilirim.
M. Emerson doit savoir... où se trouve M. Wilson.
Meslek sırrı ama doğrusunu öğrenebilirim.
Secret professionnel, mais j'arriverai à savoir.
Hayat felsefenle yaşamayı öğrenebilirim belki severim de.
Je pourrais apprendre à vivre avec votre philosophie, peut-être même l'aimer.
Sakinleşip anlatırsan öğrenebilirim.
Je crois que je pourrais, si tu t'arrêtais un moment pour me le dire.
Yerini nasıl öğrenebilirim?
Comment le localiser?
Kendim de öğrenebilirim.
Je peux lui demander moi-même.
Galiba tribbleleri sevmeyi öğrenebilirim.
Je crois que je commence à aimer ces Tribules.
Ben öğrenebilirim.
J'apprendrai.
Eğer yoksa da öğrenebilirim.
Et si je ne le suis pas, j'apprendrai à l'être.
Evet, bunu kendim de öğrenebilirim.
Autant s'en rendre compte par soi-même.
Belki durumu öğrenebilirim.
Je pourrai peut-être en savoir plus.
Sağ olun. Belki birkaç şey öğrenebilirim.
J'y trouverai peut-être des conseils.
Ve... okulda öğretmenlik yapacak kadar iyi okuma yazma öğrenebilirim.
Et... Et je pourrais même apprendre à enseigner à l'école.
Beni arıyorlar. Şimdi bir şey öğrenebilirim.
J'ai peut-être une piste.
Bak tatlım, buna değer misin ancak Tanrı bilir ama neyse ki öğrenebilirim.
Dieu seul sait si vous en valez la peine. Heureusement, j'ai les moyens de le découvrir.
Mexico City'ye telefon açıp uygun olup olmadığını öğrenebilirim.
Je téléphone à Mexico, pour voir s'il est libre.
İnanıyorum ki sizi sevmemeyi öğrenebilirim.
Je pense que je pourrais apprendre à ne pas vous aimer.
O öğrendiyse, ben de öğrenebilirim.
S'il peut l'apprendre, je peux l'apprendre.
- Nasıl öğrenebilirim?
- L'annuaire est là-bas.
- Nasıl öğrenebilirim?
- Comment puis-je le faire?
Onu sevmeyi öğrenebilirim.
J'apprendrais à l'aimer.
- Yüreğimle öğrenebilirim, evet. Ama Birliğe üye olmasan nasıl yolumuza devam edebiliriz? Kimse bize yol göstermeden?
Je vais le mémoriser, mais à quoi ça sert si on n'a pas de parti, personne pour nous guider?
- Ne öğrenebilirim ki?
- Que voulez-vous savoir?
Asilerin gizli üssünün yerini onun sayesinde öğrenebilirim.
Elle seule peut nous mener à leur base.
Hayır, ama öğrenebilirim.
Je peux apprendre.
Onun nerede olduğunu, nasıl öğrenebilirim?
Tu sais où il est?
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceksin 43
öğren 61
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceksin 43
öğren 61
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17