English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bakmayın

Bakmayın Çeviri Portekizce

8,617 parallel translation
Kusura bakmayın, Sayın Hâkim.
Perdão, Excelência.
Kusura bakmayın.
Lamento.
Kusura bakmayın.
Licença.
- Kusura bakmayın efendim, ama zırva bunlar.
Perdoe-me a linguagem, Excelência, mas são tretas.
Kusura bakmayın biraz Jason Bourne olacağım ama bu evde dönen pislikleri bilseniz beyniniz havaya uçar.
Desculpa ter sido tão "Jason Bourne" convosco, mas as vossas cabeças iam literalmente explodir se soubessem de tudo o que acontece nesta casa.
- Kusura bakmayın rütbenizi takip etmesi zor.
Desculpa. É difícil acompanhar.
Çat kapı geldiğim için kusuruma bakmayın.
- Desculpe incomodar.
Kusura bakmayın da telefonumu geri alabilir miyim? Dur az.
Posso levar o meu telefone?
Gözden kaçırdıysam kusura bakmayın ama Yeraltı Dünyası'na nasıl gideceksin?
Perdoa-me se me falha o óbvio, mas como se vai ter ao submundo?
Kusura bakmayın yetki HKK'da onlar gelene kadar kimse ne girer ne de çıkabilir.
Desculpe, o CCD tem jurisdição, ninguém entra ou sai até chegarem aqui.
Kusura bakmayın ama size cupcakelerimizi satmak istemiyoruz.
Desculpa, mas não nos sentimos confortáveis a vender-te os nossos cupcakes.
Kusura bakmayın.
Com licença.
Kusura bakmayın kızlar partiye geç kaldım, dışarıda yeni arkadaşlarımla konuşuyordum.
Desculpe, estou atrasada para a festa, meninas.
- Kusura bakmayın.
Peço desculpa.
Lütfen oğlumun kusuruna bakmayın.
Perdoe o meu filho.
Duyduklarınız için kusura bakmayın.
Desculpe por ter ouvido isso.
Kusura bakmayın, Müdür Yardımcısı.
Lamento muito, vice-directora.
Kusura bakmayın hanımefendi, size konferans binasındaki güvenlik konseyi toplantısı çevirisinde ihtiyaç var.
Com licença, madame. Você é requisitada para traduzir uma reunião do Conselho de Segurança no escritório.
Kusura bakmayın geç kaldım.
Desculpem o meu atraso.
Kusura bakmayın ama endişenizin tam olarak ne olduğundan emin değilim.
Desculpe, mas afinal o que lhe está a preocupar?
Kusura bakmayın Bay Shaw...
Peço desculpa, Sr. Shaw...
Kusura bakmayın Şef.
Desculpe Comandante, é a Donna.
Velayetini almanızın onun için en iyisi olduğunu düşünüyorsunuz. Kusura bakmayın ama yanılıyorsunuz.
Sei que pensa que este caso de custódia é a melhor coisa para ele, mas, com o devido respeito, está enganado.
Önüme konan her analizi Tanrı kelamı gibi kabul edemem, kusura bakmayın.
Eu não assumo que o que está no papel é a verdade indiscutível, acredite.
- Kusura bakmayın.
Sinto muito.
- Kusura bakmayın.
- Lamento!
Kusura bakmayın...
Desculpem toda a...
Ona bakmayın.
Não o encorajes.
Ve unutmadan ateşe uzun süre bakmayın, yoksa ruhunuzu çalabilir.
E lembrem-se, não olhem para a chama muito tempo, porque pode roubar-vos a alma.
Kusura bakmayın. Kuliste, tüm bu ünlülerin arasında fotoğraf çektirmek güzel olur demiştik de.
Pensámos que seria giro ter uma foto nossa nos bastidores... entre todas estas pessoas conhecidas.
Kusura bakmayın, mevzu nereye gidiyor bilmiyorum ama söylemem gerekir ki, yanlış kadın türlerinin ilgisini çekebiliyorum.
Desculpe mas não vejo aonde quer chegar com isto... mas devo dizer que atraio o tipo de mulher errado.
Kusura bakmayın, Bay Greene. Sadece kendim oldum. Kuzey Kutbu'nda satış yapmak için Kuzey Kutbu'nu kullanmaya çalışmak.
Desculpe, Sr. Greene, foi só para manter o realismo, tentei usar o Árctico para vender o Árctico, sabe como é.
Bana öyle bakmayın.
Não olhe para mim assim.
Kusura bakmayın.
Lamento, senhor.
Kusura bakmayın ama mümkün değil efendim!
Com todo o respeito, nem pensar!
Siz bana bakmayın. Ben kendi yoluma gidiyorum. Sadece geçiyordum.
Não se incomodem, não quero nada convosco, só estou aqui de passagem.
Kusura bakmayın ama Tom'la ilişkim hakkında en ufak bir fikriniz bile yok Bayan Bemstein.
Com todo respeito, Sra. Bernstein, não faz ideia da minha relação com o Tom. Tendo isso em conta...
Hayır, kusura bakmayın Bay Wolfe.
Não, Sr. Wolfe, sinto muito.
Bakmayın böyle dediğine. Kendisinin adı Bay Eğlence'dir.
Diversão é com ele.
Bakmayın, bakmayın.
Não olhes, não olhes.
Kusuruma bakmayın ama bu ükeyi Mike ve benim gibi tulumlu adamlar kurdular
Mas quem faz este país, não são os idiotas de fato, sem ofensa, que seguem o caminho fácil, mas tipos como eu e o Mike, que se arriscam.
- Kusura bakmayın. İsterseniz önümüze geçebilirsiniz.
Podem começar à nossa frente, se quiserem.
- Ot partisi falan mı? - Bozduysak kusura bakmayın.
É uma festa de ganzas com bolinhos de haxixe?
Kusura bakmayın.
Desculpe.
Özür dilerim, kusura bakmayın.
Desculpe.
- Küçük barınız için üzgünseniz kusura bakmayın ama kanun kanundur.
Estão felizes agora?
Bölüyorsak kusura bakmayın.
Desculpe se estamos a interromper.
Kusura bakmayın.
Desculpem. Ele...
Kusura bakmayın ama gitmem gerek.
Não!
- Efendim. Kusura bakmayın.
Desculpem.
Kusura bakmayın.
Desculpa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]