English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bağlantı

Bağlantı Çeviri Portekizce

24,031 parallel translation
Burada ortak bir bağlantı var.
Há um elo comum aqui.
Ne bağlantısı?
Que elo?
İkisinin de yapılması planlanan binayla bağlantısı vardı.
Ambos tinham ligações com o edifício que ia ser construído.
Ama bunlar belediyede dosyalanmıştı ve bağlantım bunları bana ulaştırdı.
Mas essas estavam arquivadas na Câmara e o meu contacto forneceu-mas.
Onun bir bağlantısı olduğunu düşünüyoruz, yani...
E achamos que ele está ligado, então...
Ulusal Güvenlik'teki bağlantını ara ve her şeyi kelimesi kelimesine anlat.
Precisa de falar com os seus contactos na NSA, e dizer-lhes exactamente aquilo que aconteceu.
Ajanlardan biriyle bağlantınız varmış.
O seu nome surgiu associado a uma das agentes operacionais.
Anladığım kadarıyla önümüzdeki hafta sonuna kadar amiriyle bağlantıya geçmeyecekmiş.
Creio que ela não entrará em contacto com o chefe até ao fim da semana.
Teğmen Rollins'le doğrudan bağlantı kurabilir misiniz?
Tem contacto directo com a Tenente Rollins?
Onunla bağlantı kurabilirsin değil mi?
Podes contactá-la, certo?
Kurbanlarla hiçbir bağlantısı yok.
- Não sabemos quem é. Ele não tem relação com as vítimas.
Bana vakalarla bağlantılı polis, hastane ve çocuk esirgeme raporlarını gönder.
Envia-me todas as transcrições policiais, hospitalares e dos serviços de apoio a criança associadas aos casos.
Amara ile bağlantısı olan Dean.
Digo, o Dean é que tem a ligação com a Amara.
Morgan dönmeden önce kendini esir tutan adamlarla Montolo ailesi arasında bağlantı bulduğunu söylemişti. Basitçe büyük bir suç ailesi ağacıyla uğraşıyoruz ve Bradley de ağacın bir dalı. Doğru.
Antes de ele voltar ao trabalho, o Morgan disse que encontrou uma ligação entre os homens que o prenderam na cabana e a família Montolo.
Konunun Foyet ile başka bağlantısı var mı?
Há algo mais relevante sobre o Foyet?
- Hayır, biz bağlantılı değiliz.
Não, nós não estamos ligados.
Göğsündeki o işareti. O o var, sadece bir yara değil. Mistik bağlantı.
Essa marca no teu peito, não é só uma cicatriz, é uma conexão mística.
Mistik bağlantı. Hatırlamak?
Conexão mística, lembraste?
Çünkü bağlantı, ı benim hedefleri ne hissettiğini hissediyorum.
Por causa da nossa conexão, eu consigo sentir o que o meu alvo sente.
Amara ile bağlantısı olan Dean neden seni hayatta bırakayım ki?
O Dean é aquele que tem a ligação com a Amara, porque tenho andado a poupar-te?
12 yolcunun arasında hiç bağlantı var mı?
- Alguma ligação entre os 12 passageiros?
Çünkü Daniel Stinger ile bağlantılı.
Porque ele está ligado ao Daniel Stinger.
Elçilik bağlantılı biri paralı olur ve kolayca seyahat edebilir.
Alguém ligado a uma embaixada teria dinheiro e podia viajar facilmente.
Kurban olabilir, kurbanla akraba olabilir, hatta katille bağlantılı da olabilir.
Pode ter sido vítima, familiar de uma, ou até ligado a um criminoso
Arkadaşının insan kaçakçılığı dünyasıyla bağlantıları var.
O teu amigo tem ligações ao mundo do tráfico de seres humanos.
Tamam, O'ahu'daki bağlantılarını bulmak için Filipinler'deki ailesine ulaşmalıyız.
Vamos localizar a família dele nas Filipinas, e descobrir quem são as ligações dele aqui em O'ahu.
Rory'nin adaya insan getirenlerle bağlantıları vardır.
Ele tem contactos para trazer pessoas para a ilha.
Bana bağlantıları olan biri lazım. Güvenli bir nakil için, anlarsın ya?
Preciso de alguém com os teus contactos, para tratar do transporte.
Orijinal Kızıl Şövalyeler ile bağlantın ne?
Qual é a vossa ligação aos Cavaleiros Vermelhos originais?
Sanırım onunla bir bağlantım var.
- Penso que me liguei com ela.
Nasıl bağlantı için öyle?
Que tal essa conexão?
- Tamam, sizinle bağlantı yolunda buluşurum.
Encontro-vos na rua de acesso.
Otoyolda gerçekleşen korkunç kaza ve silahlı çatışma sonrasında üç kişi öldü. Bugün 30. Olayın düşman çeteler ve uyuşturucu kartelleriyle bağlantısı olabileceği söyleniyor.
Três pessoas morreram na sequência de um tiroteio e um horrível acidente na interestadual, hoje.
Bu işle bağlantımız olamaz.
Não podemos ser ligados a isto.
Ve şehrime gelip, adamlarımı bu işle bağlantılı olmakla suçladınız.
Então, quando vem à minha cidade e acusa os meus homens de terem algo que ver com isto,
- Arada bir bağlantı olmalı.
Tem que haver alguma ligação.
Onlarla bağlantın oldu mu?
Algum contacto com eles?
Görünüşe göre aradaki bağlantı rehabilitasyon.
Parece que a reabilitação é a ligação.
Joseph'in diğer kurbanlarla bağlantısı ne?
Qual a relação do Joseph com as outras vítimas?
Film endüstrisi ile bağlantılı olan birçok kişi iki yakalı.
Faz sentido. Muitas pessoas na indústria do cinema residem em ambas as costas.
Gerçek cinayet silahı olmamasına rağmen NYPD'de ki bağlantılarım sağ olsun malzeme yöneticisinin son iki sahne bıçağını hatıra olarak saklayan San Pedro'daki kuzeninin adresine ulaştım.
Mesmo não sendo a arma do crime, graças aos meus contactos na polícia de Nova Iorque, tenho a morada do primo do aderecista em San Pedro que guardou as duas últimas facas para si próprio como lembrança.
Bize bir kopyasını gönderecek ki biz de bir bakalım isimlerden biri New York cinayetleri ile bağlantılı mı diye.
Vai mandar cópias para vermos se algum nome está ligado a alguma das mortes de Nova Iorque.
Stüdyodan gelen listeyi dördüncü New York kurbanı Pat Crews ile bağlantısı olan insanlarla karşılaştırdım.
Comparei a lista do estúdio com as pessoas ligadas à 4ª vítima de Nova Iorque, Pat Crews.
Belki babamın kaybolduğu zamanla bağlantılı olduğun ve şu an kiralık arabamın arkasında saklandığın için.
- Não sei. Talvez por estares ligada ao desaparecimento do meu pai e agora estás escondida no meu carro.
- Güvenli bağlantı kurmaya çalışıyoruz.
- Precisamos de linhas seguras.
- Adam kaçırmayla bir bağlantısı var mı?
- Alguma ligação com o rapto? - Nenhuma.
Hasar kısmî gibi görünüyor bu da sinirsel bir bağlantı olduğu anlamına geliyor ama muhtemelen rastlantıdır, o yüzden ereksiyon olabilir ancak cinsel düşüncelerle ya da manüel dürtülerle doğrudan kontrol edilemeyebilir.
As lesões parecem ser parcias, o que significa que ainda há algum tipo de ligação neural, mas que provávelmente é casual, então... ele pode ter erecções, mas não podem ser controladas através de pensamentos eróticos, ou... estimulação manual.
Bluegrass'teki tepeler dışında Kentucky'le başka bir bağlantıdan bahsetti mi?
Além das colinas de Bluegrass, ela falou de alguma outra ligação a Kentucky?
Bence bu iki olay bağlantılı.
Acho que esses dois eventos estão relacionados.
Oleg, likör lisansı alma işlemimizi hızlandırmak için belediyedeki bağlantınla görüştün mü?
Oleg, falaste com a tua amiga da Câmara, sobre a autorização para vender bebidas?
Bağlantı ne?
Qual é a ligação?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]